Abdurrahman Dilipak
Son tiraj raporu
Son haftanın tiraj raporları geldi. Bugün ve Millet eski patronların talebi ile tirajı sıfırladı. Zaman ve Meydan’da durum, kayyıma devir işlemi hafta sonuna denk geldiği için tiraj raporuna tam yansımadı. Açıklanan tiraj kaybı, 100.000’e yakın.
Mesela bu zaman aralığında Meydan 8.489 tiraj artırmış. Sözcü 4.092, Yeni Söz 2.546. En fazla artış Milat’da 17.243.. 4 gazetenin tiraj artışı 30.000’in üzerinde.
Ama Zaman dışındaki kayıplar da buna yakın. Hürriyet 5.757. Posta 5.221, Sabah 5.758, Korkusuz 4.525, Cumhuriyet 3.681, Haberturk 3.416, Vahdet 3.453 tiraj kaybetmiş bir haftada. 29 gazete tiraj kaybederken 16 gazete çok düşük rakamlarla da olsa tiraj artırmış. Zaten bu hafta 45 gazete 43’e düştü. Bugün ve Millet’in 20.000’e yakın tirajı buhar oldu.
Son haftada Meydan’ın 8.489 tiraj artışı açıklaması da ilginç. Önümüzdeki hafta kayyımın bedava gazete dağıtmaya devam edip, etmeyeceğini göreceğiz. Aslında gerçekten bu gazetelerin basılıp basılmadığı, dağıtılıp dağıtılmadığı da meçhul. Herhalde kayyım bu konuda kamuoyunu bilgilendirecektir.
Gazetenin gerçekten para ödeyen aboneleri varsa ne olacak, bu yeni Zaman’ı alacaklar mı? Kim onlar? Paralarını geri isterlerse ne olacak?
Eğer bu tirajlar gerçek değilse, daha önce alınan resmi ilan ve diğer kamu kaynaklı reklam paraları geri ödenecek mi?
Zaman çalışanlarından emekli olmak isteyen, kripto eleman ise örgüt üyeliğinden emekli mi olacak, değilse kıdem tazminatı ne olacak.. Doğrusu kayyımın işi zor.
Mesela Bugün, Millet gazetelerinin, Rd-Tv’lerin, el konulduktan sonra atanan çalışanları bu yeni yapıya aktarılamaz mı mesela. Ya da bu medyalar yayınlarını ne kadar sürdürebilirler.
Cevabını bekleyen o kadar soru var ki, The Cemaat, yeni bir gazete ve dergi çıkaracak mı, yoksa yurtdışından intenet mediası ve sosyal media üzerinden IP Tv, IP Rd ile sesini duyurmaya mı çalışacak.. Çalışanlar olmasa da yazar ve yöneticiler hakkında örgüte yardım ve yataklık, örgüt propagandası, suçu ve suçluyu övme fiilinden dava açılacak mı?
Cevabını arayan o kadar çok soru var ki. En can alıcı soru da şu, şimdi sırada ne var ve sıradaki kim. Paralel yapının kamuda hâlâ çok sayıda adamı var. Yine paralel yapının fonladığı, ya da paralel yapıyı fonlayan birçok işadamı var. Basında, üniversitelerde bunların bir sürü adamı var. Ve artık bunlar biliniyor.
Zaman gazetesinin kayyıma devri, bu konuda bir milad olma özelliği taşıyor. Bu haftaya resmi rakamlara göre 3.836.138 tirajla giriyoruz. Öyle sanıyorum, önümüzdeki hafta bu tiraj düşerek, 3 milyona yaklaşır. Dikkat ederseniz sadece Zaman tiraj kaybetmiyor. Diğer gazeteler de tiraj kaybediyor.
Bu tiraj kaybı, aynı zamanda reklam kaybı anlamına da geliyor. Gelir kaybı, sektörde tasarrufa gidileceği anlamına geliyor bu verilere bakınca. Bunun bir diğer anlamı da şu, basında işten çıkarmalar artacak.. Bazı gazeteler kapanacak ve bu kapanmalar giderek artacak.. Hiçbir rasyonel yanı olmayan resmi ilanı kaldırın bugünkü gazetelerin yarısı kapanır. Toplam tiraj 2 milyonun altına düşer.
Bakın, bugünkü manzara şu. Bir zamanlar tek bir gazetede 1.4 milyon tiraj gösteriliyordu. Önümüzdeki hafta Zaman 100.000 seviyesine gerilerse benim için sürpriz olmaz. Zaten o tirajı açıkladıklarında da bayi satışı 25.000’lerde idi. Kurs, yurt, okul derken herkes zorunlu abone idi.. Ankara’da, belediyede, Maliye’de, gümrükte işi olan herkes cemaate gidip, önce himmetini ödeyip, gazeteye abone oluyordu. Bugün gelinen noktada en yüksek tiraj 300.000. Bu seviyede sadece 3 gazete var. 200.000 seviyesinde 1, 100.000 seviyesinde 11 gazete var. 2.000 satış gösteren ulusal gazete var. Gerisi 100.000’in altında. Daha bu tirajlar da hormonlu. Mesela Cumhuriyet de sermayenin ve ulusalcı laik Kemalistlerin, biraz da paralelcilerin himmeti ile ayakta.
Bakalım paralelciler yeni bir gazete çıkaracak mı. Ya da Zaman’ı bırakanlar nereye gidecekler. Ama bedava dağıtılan bir gazetenin gerçek bir okurundan söz etmek olmaz ki! 30.000 kadar bayi satışları vardı. Muhtemelen onlar da zaten 2. bir gazete daha alıyordu. Yani Zaman’ın ve Meydan’ın okurları yeni bir gazeteye gitmeyecek. Gidecekse de göreceğiz. Ama zaten diğer gazetelerde de önemli ölçüde eşzamanlı tiraj kaybı yaşanıyor.
Yani, görünen o ki, o Zamancıların güvendikleri özgül ağırlık dedikleri şey bir illüzyondan başka bir şey değilmiş. Bir anda buharlaşıverdiler.. Belki birileri bu illüzyondan çıkınca ipnozdan da kurtulurlar ve gerçekleri görürler.
Sahi her türlü gaybi tasarrufta bulunan o zat; nasıl oldu da bu akıbeti görüp, bu gidişatı durduramadı! Bakalım hocaefendi, bunda sonra tabanını aynı şekilde muhafaza edebilecek mi?
Selâm ve dua ile.