Abdurrahman Dilipak
Saldırganın kimliği önemli mi?
Öldüren niye öldürdüğünü, öldürülen niye öldürüldüğünü bilmiyor.
Asimetrik savaş, işte tam da böyle bir şey..
Sabancı “onların” gözünde bir kapitalist. Birileri Özdemir Sabancı’yı öldürmeye karar verdiğinde bir Marksist örgüt militanı bulmalı.. O da onu Marksizm adına öldürmeli, Fehriye Erdal gibi. Sonra ona kaçıp sığınacağı emin bir ülke bulmak gerek. O ülke neden Belçika olmasın. Öyle olmadı mı!
Marksist bir terör örgütünün karargâhında Amerikan bayrağı dalgalanıyor ve onlara yardım için gelen “Emperyalizmin askerleri” kollarına Marksist PYD’nin armasını takıyorsa geriye ne kaldı ki! Evet, saldırganı yakalasanız, kimliğini açıklasanız ne yazar ki! Evet saldırganın kimliği çok da önemli değil, aslolan onun arkasında kimin olduğu.. O da belli. Bu olay olduktan sonra “üzgünüz” mesajı yayınlayanlar arasında onlar da vardı. Timsah gözyaşları döküyorlardı.. Hedefin kim olduğunun ne önemi var. Hedef Türkiye. Birimize yapılan bu saldırı aslında hepimize yöneltilmiş bir tehdittir. Hatta bizim üzerimizden, “kızım sana söylüyorum, gelinim sen dinle” kabilinden birilerine de mesaj vermek istiyor olabilirler..
Katilin elindeki silah demirden ama o katil de o silahı kullanan biyonik bir robot.. Katili de ortadan kaldırmayı planlamışsanız, ona istediğiniz ülke, din, mezhep, ideolojinin kimliğini giydirebilirsiniz..
PKK, PYD, DHKP-C, FETÖ, DAEŞ, ASALA ne farkeder ki!
Sahi, Avrupa Parlamentosu daha geçen gün PKK’nın Suriye uzantısı PYD’nin başındaki başteröristi parlamentoda kürsüye çıkartmıştı değil mi? Bunların karargâhında da Amerikan bayrağı asılı idi değil mi? Neyse ki, Avrupa Parlamentosu’nun Polonyalı üyesi Tomas Zdechovsky gibi az da olsa insaf sahibi isimler de var. Zdechovsky, Twitter üzerinden İstanbul’daki saldırıya karşı tepki verdi. Zdechovsky, mesajında, “İstanbul’da 29 ölü. Teröristlere artık tolerans gösterilmemeli. #PKK #DEAŞ’ı durdurun ve AP’de yasaklayın” ifadelerini kullandı.
FETÖ’nün içinde de hepsi var aslında.. FETÖ bunların en yaygın, en sofistike olanı. İçinde MOSSAD da var, CIA da, MI6 da var, Vatikan jandarmaları da.. Almanya’yı zaten saymaya gerek yok.. Almanya “kendinden ibaret bir devlet” değil.. Amerikan, İngiliz, Fransız derin devletlerinin operasyon üssü gibi bir yer orası. Dünya derin devletinin merkez üslerinden biri gibi. Almanya’nın nerede başlayıp nerede bittiği belli değil. Bu bölgede hangi taşı kaldırsanız altından Almanya çıkar.
Bu son saldırıda uluslararası sistem hangi örgütü kullandı, merak ettiğiniz buysa tamam. Muhtemelen PKK ya da DHKP-C’yi kullanmışlar. İlk bilgiler PKK’yı işaret ediyor..
Ha! Yarın bakarsınız yeni bir örgüt adı atarlar ortaya, bundan sonra onu parlatır cilalarlar..
Uluslararası sistem Türkiye’yi cezalandırmak istiyor. Darbe anayasasının devamını istiyor. Başkanlık sistemini istemiyor. AK Parti cezalandırmak istiyor. Daha doğrusu Türkiye’yi teslim alarak Almanyalaştırmak, yani Truva atı gibi, sıçrama tahtası gibi, ucuz asker deposu gibi kullanmak istiyor.. Türkiye üzerinden BOP çerçevesinde İslam dünyasının din algısını değiştirmek ve ilk önce de 22 ülkenin sınır, rejim ve iktidarlarını değiştirmek istiyor. Bunu yaparken yanında Türkiye’ye ihtiyaç duyuyor. FETÖ ve 15 Temmuz aslında bu projenin hayata geçirilme gayretinin ürünü idi. Birileri iddialarından vazgeçmedi ve sistem hâlâ içerideki hainlerle birlikte operasyonlarına devam ediyor..
Geçen gün “Turquie Diplomatique” de Marc Curtis imzalı ilginç bir makale yayınlandı.. “Britanya’nın 7 gizli savaşı” başlıklı yazıda ABD ve İngiltere’nin ortak, örtülü bir dron savaşı verdiği anlatılıyor.. İnsansız hava araçları ile, hangi ülkeye ait olduğu belli olmayan dronlarla hedef ülkelerde ve güçlere karşı operasyonlar düzenlenebiliyor.
Geçenlerde Suriye’de TSK askerlerinin de hayatlarını kaybetmesine sebeb olan saldırıda da saldırının kaynağı hakkında bir belirsizlik yaşanmadı mı?
Dronları farklı ülkelere aitmiş gibi göstermek çok kolay.. Bundan sonra buna benzer olaylarla daha çok karşılaşacağız.. Ülkeler şimdiden antidron savunma sistemleri, alçak seviyeden uçan dronları tesbit etmek için radar sistemleri ile ilgili çalışmalar başlattılar..
Sadece insansız küçük hava sistemleri değil, artık insansız mini tanklar da devreye girdi..
Bakın bu saldırılar, canımızı acıtıyor, bize zarar veriyor ama, bu arada bu millet bu vesile ile bir araya geliyor, tek vücut oluyor. Bileniyor.. Bu işler bizi caydırmayacak ve bu işi yapanlar ve yaptıranlar daha ağır bir bedel ödeyecekler..
Dünya birilerinin çirkin yüzünü daha açık ve net bir şekilde görüyor.
Sahi Paris’te Charlie Hebdo saldırısına karşı bir araya gelenler İstanbul saldırısından sonra neden sessiz kaldılar..
Dünya önemli bir kavşak noktasında. Bugünkü kriz aynı zamanda Kapitalizmin ve Siyonizmin krizidir.. Dünya hızla yeni bir savaşa doğru sürükleniyor. Hem soğuk, hem sıcak bir savaş bu. Hem psikolojik, hem asimetrik bir savaş.. Terör, siyasi ve iktisadi kriz, toplumsal olaylar, siber savaş, bütün savaşların eş zamanlı, iç içe geçtiği asimetrik bir savaş. Mini güdümlü robotlar, patlayıcısız ve mermisiz enerji yoğun bombalar, mini güdümlü bombalar her imkan için kullanılıyor.. Halk sokaklarda. 15 Temmuz ruhu hâlâ canlı..
Sokaktaki insanların öfkesinin hedefinde iki örgüt öne çıkıyor PKK, dolayısı ile HDP ve ana muhalefet partisi CHP.. Özellikle CHP’nin bu durumdan kendisi için bir ders çıkartması gerek. HDP ve FETÖ ile dayanışma içindeki bir CHP’nin toplumdan alacağı ders çok ağır olacak.. CHP böyle bir koalisyonla bir milyon kez sandığa gitse hepsinde de bir öncekine göre daha az oy alarak bitirecektir bu yarışı..
Bu tür saldırılar, Anadolu’da yükselen adalet, barış ve özgürlük, milli irade hareketinin ateşini sözlendirmek yerine daha da harlandırıyor.. Bu hainler ve onlara destek verenler, bunlara alkış dağıtanlar, bunlara yardım ve yataklık yapanlar yaptıklarına pişman olacaklar. Bu suçu irtikâp eden, sermaye, siyaset, bürokrasi, STK, medya içindeki hainler, onların yerli ve yabancı işbirlikçileri ayaklarını denk alsın. Selam ve dua ile.