Abdurrahman Dilipak
Referanduma doğru, yeni anayasa
Önümüzdeki birkaç gün, referandum ile ilgili yazılarım olacak..
Allah, “bilmediğiniz şeyin peşine düşmeyin” der. Kafanızı kiraya vermeyin. Yazacaklarım, benim kendi fikirlerim. Ben de yanılmış olabilirim.
Bana kalırsa siz okuyun, düşünün ve karar verin. Kanaatinizi başkaları ile paylaşın. Sorumluluk üstlenin.. Sürece etkin olarak katılın, insanlara anlatın ve düşüncelerinizi sosyal medya üzerinden başkaları ile paylaşın. Bu anlamda siyasi ve sivil kampanyalara katılabilirsiniz.. Bana göre referandumda EVET oyları % 60 civarında olacak. Benim açımdan sandıktan EVET çıkması tek başına yeterli değil, bunun oranı da önemli. Katılım % 80, destek % 70 olursa bu bir kararlılık göstergesi olacak..
Yazımın başında genel değerlendirmeler, sonra Anayasanın ilk 4 maddesi ve ardından 18 madde.. Bunları tek tek ele almaya çalışacağım.
Yapmak istediğim bunun felsefesi değil.. Teknik bilgiler vermeye çalışacağım. Yoksa bana kalırsa en iyi Anayasa olmayan Anayasadır.. Anayasaya konu olan maddeler, temel yasa olarak, milletvekili tam sayısının üçte ikisi ile yapılır ve değiştirilir dersiniz, bu tartışma da biter.. Anayasa değişikliği konusu bir rejim tartışmasına dönüşmez bu şekilde..
Ama şimdi, konumuz bu değil.
Referandum ile KOALİSYON DÖNEMİ BİTİYOR! “Eskiden % 25 bile oyla iktidar olunurken, yeni sistemde % 50’yi geçmeniz gerekecek. İlk turda değilse 2. turda bu iş tamam. Böylece sürekli ve güçlü bir iktidar sağlanacak.” “Güneş Motel” hikâyelerinin sonu. “Kumar borcu ödenerek iktidar olma dönemi”ne son.. Hani “Demokrasi” diyorlar ya, al sana “Doğrudan demokrasi”!. Halk patron. Yasamayı ayrı, yürütmeyi ayrı seçecek..
CHP “Çoğunlukçu Halk Partisi” ama, halktan da, çoğunluktan da umudu yok. CHP “Azınlıkçı Klik Partisi”. Yani gerçek AKP, CHP’dir!
Bakın, Erdoğan’ın şimdiki durumu “Sınırsız ve sorumsuz başkanlık rejimi”. Yeni dönemde, “sınırlı ve sorumlu bir yönetim” söz konusu.
CHP’lilerin bir diğer korkusu şu: Bu işin arkası gelecek. Yerel yönetimler, valiliklerin yetki ve sorumluluk alanları yeniden belirlenecek..
Bakın, belediyeler başkanlıkla yönetilir. Belediyeler diktatörlükle mi yönetiliyor.
“Ya bir sonraki adım, VALİ ve BELEDİYE başkanlarının yetki ve sorumlulukları yeniden düzenlenecek olursa, milletvekili seçimlerinde dar bölgeli SEÇİM” olursa.. Mesela mahkemelerde jüri sistemine geçilirse ne olacak!? “Doğrudan demokrasi, kuvvetler ayrılığı ve temsiliyette gençlik ve yaygınlık”. CHP’yi korkutan bu. CHP, “Milli irade” ve “Halkın söz sahibi olması”ndan korkuyor.. FETÖ bundan korkuyor. Darbeciler, Geziciler, BÇG’liler bundan korkuyor..
Gelelim şu mevcut Anayasa’nın ilk dört maddesine: Madde 1 devletin şekli ile ilgili: “Türkiye Devleti bir Cumhuriyettir.” Bu konuda itiraz eden biri var mı?
II. Cumhuriyetin nitelikleri. Madde 2 Cumhuriyetin nitelikleri ile ilgili. “Türkiye Cumhuriyeti, toplumun huzuru, milli dayanışma ve adalet anlayışı içinde, insan haklarına saygılı, Atatürk milliyetçiliğine bağlı, başlangıçta belirtilen temel ilkelere dayanan, demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devletidir.” Burada “Atatürk Milliyetçiliği”, “Anayasanın başlangıç bölümü” yani CHP’nin 6 oku diye bilinen umdelere bağlılık konuları tartışmalı. Bunlar ileride konuşulabilir. Mesela laiklik kelimesinin tanımı maddenin metnine yazılabilir..
“Devletin bütünlüğü, resmi dili, bayrağı, milli marşı ve başkenti” konusunda da bir sorun yok. Madde 3 şöyle: “Türkiye Devleti, ülkesi ve milletiyle bölünmez bir bütündür. Dili Türkçe’dir. Bayrağı, şekli kanunda belirtilen, beyaz ayyıldızlı al bayraktır. Milli marşı ‘İstiklal Marşı’dır. Başkenti Ankara’dır.”
4. bölümdeki “Değiştirilemeyecek hükümler” başlığı altındaki 4. Madde tartışmalı. Madde şöyle: “Anayasanın 1’inci maddesindeki devletin şeklinin Cumhuriyet olduğu hakkındaki hüküm ile, 2’nci maddesindeki Cumhuriyetin nitelikleri ve 3’üncü maddesindeki hükümleri değiştirilemez ve değiştirilmesi teklif edilemez.”
Soru şu: Milli irade üzerinde bağlayıcı bir hüküm olabilir mi? Eğer “hakimiyet kayıtsız şartsız milletin” ise, millete böyle bir dayatma yapılabilir mi? Bu darbecilerin getirdiği bir düzenleme.. Bunun hukuki, ahlaki, mantıki bir değeri olamaz..
Kaldı ki, “Değiştirilemez” maddesinin değiştirilmesini teklif etmeye mani bir düzenleme de yok! Bu “geri zekalı darbeciler”in edep, akıl ve izan dışı bir dayatmasından başka bir şey değildir.. Milli iradeye ket vurmaktır.. Halkı aşağılamaktır..
CHP bugün Evren Anayasasına sahip çıkıyor ya, dün, mesela en hakiki Atatürkçü ve has CHP’li Nadir Nadi “Ben Atatürkçü Değilim” diye kitap yazıyordu.
CHP’nin asıl sıkıntısı bu madde ile ilgili.. İlk 4 madde derken aslında asıl üzerinde durdukları madde bu.. Ama bunu da açıkça söyleyemiyorlar. Kendileri de bundan utanıyor olmalılar.. Aslında 4 maddeden 2. ve 4. Madde de tartışma sözkonusu. Asıl tartışmanın düğümlendiği nokta ise bu 2. maddedeki, “Anayasanın başlangıç bölümü”ne yapılan atıf ile ilgili..
TBMM’deki son müzakerelere ortalama 483 milletvekili katıldı. Oylamada ortalama 343 kabul, 135 ret oyu kullanıldı, 3 oy boş çıkarken,1- 2 oy da çekimser ya da geçersiz sayıldı.
Yarın maddeleri yazmaya devam edelim.
Selam ve dua ile..