Abdurrahman Dilipak
PKK, PYD, FETÖ derken; önce Moddy’s, şimdi de Fitch
Moddy’s, Fitch, S&P.. Bunlar PKK, PYD, BM, NATO, FETÖ gibi kısaltılmış isimler ya da aile isimleri filan..
Bunların şimdiki görevleri FETÖ’nün beceremediği, yarım bıraktığı işi tamamlamak.. Hani şu “Finansal tetikçi” filan denilen türden örgütler. Namı diğer “Finans Kapital”in operasyon timleri..
Dolar’ın yükselişinin arkasında bunlar var..
Mesela bir de LIBOR’ları var bunlarla birlikte iş tutan.. Bunlar kapitalizmin öncü kuvvetleri.
Biliyorsunuz Moddy’s daha önce Türkiye’nin kredi notunu düşürdü. Şimdi sıra Fitch’de. O da ocak sonunda kredi notunu açıklayacak ve nöbetini savacak..
Avusturya’da seçim oldu notu düşmedi, yarın Hollanda’da seçim olacak yine işler yolunda. Ya hu ABD birliği dağılmanın eşiğine geldi, AB çatırdıyor, Dolar ve Euro’ya bir şey olmuyor..
Bilim, ahlak, etik, efendilerin çıkarları sözkonusu olduğunda bir anlam ifade etmiyor.
Anlayacağız Garp cephesinde yeni bir durum yok. Eski hamam, eski tas.. Beyaz adam eski bildik beyaz adam..
FETÖ yılbaşına kadar 3.7’ye çıkaracaktı TL karşısında doları, biraz gecikmeyle sınırı zorluyorlar.. Aslında bu işte şike var. Hakem taraf tutuyor.. FETÖ’yü başımıza bela edenler bu işi iyi biliyorlar. Hep yaptıkları bir şey. İlk kez denemiyorlar yani.
Aslında FITCH ve öteki takım arkadaşları kendi başına gelin - güveyi oluyor. Kendi çalıp kendi oynuyor. Efendilerine sadakat gösterisinde bulunuyorlar. Varlık sebepleri ve misyonlarının gereğini yerine getiriyorlar, ama bu arada da deşifre oluyorlar. Kendilerine not veriyorlar, bize not veriyorken.. Çünkü verdikleri not, bir bumerang gibi, göreceksiniz, dönüp kendilerini vuracak.
Dolar manipülasyonu ile büyük işler başaracaklarını sanıyorlardı, ama oyun erken deşifre oldu. İşlem hacmi pek derin değil. Halk bu oyuna kanmadı.. Ama yine piyasayı baskı altına almaya, muhalefete can vermeye, psikolojik anlamda olumsuz bir hava oluşturmaya, kendi adamlarına da, moral vermeye çalışıyorlar..
Mesela bir yandan biz Gülen’in iadesini beklerken onlar FETÖ’ye yardım ve yataklıktan aranan Prof. Tekalan’ı bir üniversiteye rektör olarak atayabiliyorlar..
O üniversitelere, o Türkçe olimpiyatlarından Türkiye düşmanlığına savrulan o okullara gidenler, herhalde bir daha Türkiye’ye dönmeyi hiç düşünmüyorlar..
O hoşgörü, diyalog, özgürlük, insan hakları, hukuk devleti, milli irade nutuklarına, o din-iman vaazlarına ne oldu bir anda.. Hani Gülen, 28 Şubat’ta daha ilk günde okulları Çevik Bir’e devretmekten söz ediyordu..
Ne FETÖ’cüler, ne BÇG’liler iflah olacak.. İkisi de Amerikan menşeli. İkisi de bir paranın iki yüzü gibi! İkisi de aynı locaya hizmet ediyorlar, tıpkı soğuk savaşta sağ ve sol kamplarda birbirine kurşun sıkan adamlar gibi..
Fitch de kendine verilen görevi yerine getirecektir.. Bu şekilde kendi inanılırlık, ciddiyet ve saygınlıklarını da bitirecekler..
Bu tür davranışları ile intihar ettiklerinin farkında değiller.. Kendi bindikleri dalı kesiyorlar..
Batı tüm kavram ve kurumları ile birlikte çöküyor. Gözleri var görmüyorlar, kulakları var duymuyorlar, kalpleri var hissetmiyorlar. Dahası, beyinleri var akletmiyorlar.. Hepsi biyonik bir robot gibi.
Bizim sabırlı olmamız, kendi aramızda birliğimizi korumamız bunların helakı için yeter gibi.. Ne kadar yanlış varsa tek tek yapıyorlar. Korkuları ve öfkeleri akıllarından büyük. Umutlarını kaybettiler ve deşifre oldular.. Sadece bize değil, içlerindeki akıl ve vicdan sahibi insanların uyarılarına da dikkat etmiyorlar. Hep vurup almaya alışmışlar.. Vicdanları ile birlikte inançlarını da kaybettiler.. Hedonist, sadist bir azınlıktan başka bir şey değil bunlar..
Bu düzenin hep böyle gideceğini sandılar. Ama olmadı işte.. Her şeyin bir sonu var, her gündüzün bir gecesi ya da her gecenin bir sabahı olduğu gibi.. Allah servet ve iktidarı halklar ve ülkeler arasında evirip çevirecektir. Allah insanları, malları, canları ve sevdikleri ile kimi zaman artırarak, kimi zaman eksilterek imtihan edecektir..
Bugünkü İncil’de de, Tevrat’ta ve Zebur’da da, hikmet olan uyarılar, misaller vardır aslında..
Vay size! İşte İncil’den uyarılar: Vay halinize, şimdi karnı tok olan sizler, Çünkü açlık çekeceksiniz! Vay halinize, ey şimdi gülenler, Çünkü yas tutup ağlayacaksınız!
Luka 6:25.. Bütün insanlar sizin için iyi sözler söyledikleri zaman, Vay halinize! Çünkü onların ataları da Sahte peygamberlere böyle davrandılar.”
Luka 6:26.. Vay halinize, ey Yasa uzmanları! Bilgi kapısının anahtarını alıp götürdünüz. Kendiniz bu kapıdan girmediniz, girmek isteyenlere de engel oldunuz.”
Luka 11:52. Yuhanna vahyindeki uyarıları yazmama gerek var mı?
Yoksa Tevrat’tan mı örnekler vermeliyim: Günahlı ulusun, suç yüklü halkın, Kötülük yapan soyun, Baştan çıkmış çocukların vay haline! RAB`bi terk ettiler, Yakub’un Kutsalı`nı hor gördüler, O`na sırt çevirdiler.
Yeşaya 1:4, Vay onların haline! Çünkü bu felaketi başlarına kendileri getirdiler.
Yeşaya 3:9, Vay haline verimli vadinin başındaki kentin, Efrayimli sarhoşların gurur tacının! Şaraba yenilmişlerin yüce ve görkemli tacı, solmakta olan çiçeği andırıyor.
Yeşaya 28:1, Vay sana, yıkıp yok eden, ama kendisi yıkılmamış olan! Vay sana, ihanete uğramamış hain! Yıkıma son verir vermez sen de yıkılacaksın, İhanetin sona erer ermez sen de ihanete uğrayacaksın.
Yeşaya 33:1..
Bizim uyarılarımızı madem ciddiye almıyorsunuz, a canı çıkasıcalar bari “inandık” dediğiniz kitabın uyarılarını dikkat alsaydınız..
Selâm ve dua ile menittebeal Huda.