Abdurrahman Dilipak
Paralel din, paralel devlet!
Biz hep “Paralel Devlet”ten söz ediyoruz. Paralel devlet sadece Türkiye ile ilgili. “Paralel din” bütün İslam ümmetini kapsıyor..
Paralel dinin merkezi İstanbul olacak.. Gülen buradan Mehdiyet / Hilafet karışımı bir misyonla İslam dünyasını yönetecekti. İnsanlar Gülen’i hava alanında karşıladıktan sonra herkes evine dönecekti.. 140 ülkeden heyetler Türkiye’yi ziyaret için kuyruğa girecekti.. Papa, Patrik, Hahambaşı kutlama mesajları gönderecekti.. S&P kredi notunu yükseltecekti. Mısır ve Suriye ile ilişkiler düzeltilecekti..
Yönetimde bildik yüzler işbaşında olacaktı. AK Parti çevresinden isimler bunların çoğu.. Yabancı değil! Düşünün bakalım PDY / Paralel Devlet Yapılanması’nın Cumhurbaşkanı, başbakan ve bakanlar kimler olacaktı. Meclis başkanı kim olacaktı.. “Demokratik, katılımcı, çoğulcu” diyorlar ya işte tam öyle. Sağ, sol, liberal ve İslamcı” ama hepsi Gülenci! Hani şu “bu memlekete komünizm ya da milliyetçilik gelecekse onu biz getiririz diyen o üst akıl mantığı.
Erdoğan ve arkadaşları cezaevine konulduktan sonra (Tabii infaz edilmemiş ve Gülen’e tabi olmamışsa) Uluslararası Ceza Mahkemesi’nde yargılanmak üzere Lahey’e gönderilecekti..
Haber vereyim, şimdi PDY harıl harıl Erdoğan ve arkadaşlarını UCM’ye (Uluslararası Ceza Mahkemesi) göndermek için dosya hazırlıyor..
Eğer başarılı olsalardı, Siyaset, Bürokrasi, STK, İş, Media çevresinden onbinlerce kişi ya infaz edilecek, itaat etmemekte direnler Guantanamo ve Ebu Gureyb hapishanesi benzeri toplama kamplarında gözetim altına alınacaktı.. Şu kadar gözaltı, tutuklama, operasyon gibi haberler ve görüntüleri fazla görmeyecektiniz..
Herhalde en fazla konuşulacak konuların başında Mehdiyet ve Mesihiyet konusu olacaktı.. Tabii ki, İran Gülen’in Mehdiyetine karşı çıkacaktı. Mehdinin ordusu Şiilere müdahale edecekti.. Bu anlamda Suriye, Lübnan, Irak ve İran’da kızılca kıyamet kopacaktı.. Gülen hocaefendi hazretleri alayı vala ile Kabe’yi ziyaret edecekti bir ay sonra.. Orada İslam dünyasına hitap edecekti.. Dönüşte ise Papa, Patrik, Hahamlarla konuşarak dünya barışı için “Dinlerararası diyalog” ve işbirliği bildirisi yayınlanacaktı.. Yeni dünya düzeninin yeni teolojisi bu, yeni ideolojisi de tarihin sonu olacak olan, “Medeniyetlerarası savaş”ı bitirecek olan demokrasi olacaktı..
Erdoğan’ın suçu da cezası da büyük.. Hatta “suçu öylesine büyük, öylesine büyük ki, bütün cezalar ona nisbetle küçük.” Bu çarka çomak soktu.. Gülenistlerin gözünde Erdoğan bu anlamda Süfyan, Deccal!
Bakın bu asker ve bürokratlarla ilgili bir şey söyleyeyim: Herkes işin farkında. Bu hareketin arkasında ABD, İngiltere, İsrail, Vatikan’ın olduğunu biliyor ve başına bela almak istemiyor. Onun için herkes ağırdan alıyor, ipe un seriyor.. Bunların başarılı olmasını istemiyorlar, ama karşı koyma cesaretleri yok. Erdoğan’ın başaracağına inanmıyorlar. Onun için kararsızlık içindeler.
Bu sonuç, Allah’ın yardımı ve tecellinin vesilesi olarak ise Erdoğan’ın cesareti, halkın direnişi ve basının üstlendiği dürüst roldür.
Düşünsenize yaklaşık yarım asırdır kol kolalar. Çeyrek asırdır doğrudan ve dünya devletlerinin %75’inde örgütlenen yüz milyarlarca dolar harcanan bir projenin bir anda böylesine yerle bir olmasını kolay kolay kabullenemeyecekler. Başka birtakım tarikat, vakıf, dernek üzerinden ilişki kurdukları çevrelerin varlığına rağmen, bu yapının çökmesi ile kolları-kanatları kırıldı.
BOP da bu projenin bir parçası idi. İlk etapta, bu yolla 22 ülkenin sınır, rejim, iktidar yapıları değiştirilecekti..
Ömer Çelik dünya devletlerinin Türkiye’deki bu saldırıya karşı dayanışma içine girmemelerini manidar bulduğunu açıklıyor.. Charlie Hebdo saldırısından sonra herkes Paris’teydi. 10 kişinin öldüğü terör saldırılarından sonra kınama mesajları yayınlanıyordu.
Herkes şunu biliyor ve görüyor ki, Cemaat denen yapının arkasında ABD, NATO, İngiltere, Fransa, Vatikan, İsrail, AB, Mason locaları var..
Batının PDY’nin yerine bugünden yarına ikame edecek bir yapı yok.. Türkiye’nin zaafa uğramasının bölgede ve dünyadaki krizin daha da derinleşeceği ve giderek bu krizin dünya barışını daha fazla tehdit edeceğini gördükleri için elleri böğürlerinde, ne yapacaklarını bilmez halde bekliyorlar..
Türkiye bir an önce, darbe psikolojisinden çıkmalıdır. Türkiye ekonomisi ile politikası ile uluslararası ilişkileri ile yoluna kaldığı yerden devam etmelidir.
Bugün inanılmaz bir kamuoyu desteğimiz var. Heyecan var, kararlılık var, direnen bir halk var. Büyük bir nimettir.. Elbette def-i mazarrat, celbi menafiden evladır. Bu kanserden, bu urdan, bu kamburdan kurtulmak önemlidir.. Bu tasfiyeler bir kadro zafiyetine vesile olmayacaktır. Çünki bunlar katığımızdaki zehirdi.. Petrolünüze katılmış hile idi. Bu kadar general zaten fazla idi. Göreceksiniz her şey daha iyi olacak. Selâm ve dua ile..