DÜNYA
Ortadoğu'da mitler yarışıyor!..
**Kasım Süleymani'nin ölümü sonrasında İran dini lideri Ali Hamaney, Twitter hesabından Hz. Hüseyin'in cennette Süleymani'yi sarılarak karşıladığı bir tasviri paylaştı.
**Buna karrılık sosyal medyada Beyaz Saray Oval Ofis'te Hz. İsa'nın Trump'a sarıldığı bir tasvir dolaşıma girdi.
İran Devrim Muhafızları Kudüs Gücü Komutanı Kasım Süleymani, Haşdi Şabi Genel Komutan Yardımcısı Ebu Mehdi el-Mühendis ile brilikte Bağdat'ta bulunduğu sırada ABD bombardımanı sonucu hayatını kaybetti.
HAMANEY'DEN HZ HÜSEYİN'Lİ PAYLAŞIM
İran dini lideri Ali Hamaney, dün (4 Ocak) sosyal medya hesaplarında Kasım Süleymani ile ilgili bir paylaşımda bulundu. Bu paylaşımdayer alan resimde Hz. Muhammed'in Kerbela'da şehit edilen torunu, Hz. Ali'nin oğlu Hz. Hüseyin'in Kasım Süleymani'yi cennette sarılarak karşıladığı tasvir ediliyordu.
Tasviri, Şii kültüründe sıklıkla rastlanan ve yas tutuma süreçlerinde görülen acının resmedilmesi geleneğiyle bağdaştıranlar olduğu kadar; eleştirenler de oldu.
Yine sosyal medyada bir tasvir daha sıklıkla paylaşılıyor. Özellikle Kasım Süleymani'nin şehit olduğunu savunan Şii hesaplarda paylaşılan tasvirde, Süleymani'nin cennette Hz. Muhammed'in torunları, Hz. Ali'nin oğulları Hasan ve Hüseyin tarafından karşılandığı ve bu isimlerden birine sarıldığı gösteriliyor.
HZ İSA TRUMP'A SARILIYOR
Bunun yanı sıra son iki gündür sosyal medyada dolaşıma sokulan bir resimde de Hz. İsa'nın Beyaz Saray'daki Başkanlık ofisi olan Oval Ofis'te Trump'a sarıldığı bir tasvir dolaşıma sokuldu.
Süleymani'ye Hz Hüseyin'in sarıldığı tasvir bizzat Ali Hamaney tarafından paylaşılsa da ABD Başkanı Trump henüz dolaşıma soluşan Hz. İsa'lı tasviri paylaşmadı.
ABD-İRAN ÇEKİŞMESİNDE SEMBOLLER YARIŞIYOR
Öte yandan ABD-İran arasındaki gerilim mitler kadar sembollerin konuşulmasına da sebep oldu. Tahran'ın Güney Kerman eyaletindeki Devrim Muhafızları Komutanı General Gholamali Abuhamzeh, ABD'yi vurmak için 35 hedef belirlediklerini söyledi.
Abuhamzeh, “Hürmüz Boğazı, Batı için hayati bir nokta ve çok sayıda Amerikan muhrip ve savaş gemileri oradan geçiyor. bölgedeki önemli Amerikan hedefleri uzun zamandan beri İran tarafından tespit edildi... 35 ABD hedefi ve ayrıca Tel Aviv de ulaşabileceğimiz menzilde" dedi.
ABD Başkanı Trump, bu açıklamaya sembolik bir hatırlatmayla cevap verdi. Trump, 1979'daki İran devrimi sırasında basılan ABD'nin Tahran Büyükelçiliği'ni hatırlattı ve o sırada esir alınan 52 Amerikalı'ya atfen İran'ı vurmak için 52 hedef belirlediklerini duyurdu.
Trump şunları söyledi:
“Dünyayı, son zamanlarda yüzlerce İranlı protestocu ve hayatında öldürdüğü tüm insanların yanı sıra bir Amerikalıyı öldürüp birçoğunu da yaralayan teröristlerinden temizlediğimiz için İran bazı ABD unsurlarını hedef alma konusunda oldukça cesurca konuşuyor. (Süleymani) Zaten Büyükelçiliğimize saldırıyordu ve başka yerleri vurmak üzere hazırlık yapıyordu. İran zaten yıllardır sorundan başka bir işe yaramadı. Bu bir uyarı olsun: İran Amerikalılara veya Amerikan unsurlarına saldırırsa biz (yıllar önce İran tarafından rehin alınan 52 Amerikalıyı temsilen) 52 İran sahasını hedef almış bulunmaktayız. Bazıları üst düzey ve İran ve İran kültürü açısından çok önemli. Bu hedefler ve İran'ın kendisi çok hızlı ve çok sert bir şekilde vurulacaktır. ABD daha fazla tehdit istemiyor.”
Trump'ın bu açıklamasına Twitter'dan cevap veren İran Dışişleri Bakanı Muhammed Cevad Zarif "Donald Trump, cuma günü korkakça işlediği terörle, uluslararası hukuku tüm boyutlarıyla ihlal etmiştir. Şimdi uluslararası hukuku bir kez daha ihlal etmekle tehdit ediyor. Kültürel alanları hedef almak savaş suçudur" dedi.
İranlı Öğrenciler Haber Ajansına (ISNA) göre, İran Ordusu Genel Komutanı Tümgeneral Seyyid Abdurrahim Musevi, Tahran'da yaptığı konuşmada, "Böyle bir işe cüret etmelerini uzak bir ihtimal görüyorum ama muhtemel bir çatışmada, bu 5 ve 2 rakamlarının neye karşılık geldiği o zaman belli olacaktır" ifadelerini kullandı.
3. dünya savaşı senaryoları sürerken Mehdi bir kez daha tartışılıyor
Kasım Süleymani'nin öldürülmesinden birkaç gün önce yapılan 'Mehdi gelecek' açıklamaları, ABD ve İran'ın savaşma ihtimaliyle ilgili '3. dünya savaşı' senaryoları arasında tartışılmaya başlandı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın başdanışmanı emekli Tuğgeneral Adnan Tanrıverdi'nin geçtiğimiz günlerde katıldığı bir toplantıda "İslam Birliği olacak mı olacak. Nasıl olacak Mehdi Hz. geldiği zaman. Peki Mehdi ne zaman gelecek? Allah bilir. Peki bizim bir işimiz yok mu, ortamı hazırlamamız gerekmez mi? İşte ASSAM bunu yapıyor" dedi. Tanrıverdi'nin açıklamasının ardından Mehdi ile ilgili bir açıklamada eski İran Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinejad'tan geldi.
Adnan Tanrıverdi
Ahmedinejad, Twitter hesabından yaptığı açıklamada "Bu yıl, İsa Mesih'in desteklediği İmam Mehdi gelip insanlara yardım edecek, adaletsizliği bitirecek ve dileklerimizi gerçekleştirecek" ifadelerini kullandı.
Mahmud Ahmedinejad
Adana'da Karataş ilçesinde yaşayan ve Arap Alevileri (Nusayriler) tarafından takip edilen Mehmet Güven adlı kişi de internete yansıyan görüntülerinde 2019 yılında mehdinin geleceğinin kendisine Hz. Ali ve peygamberler tarafından söylendiğini iddia etmişti.
Mehmet Güven
KASIM SÜLEYMANİ'NİN ÖLÜMÜ SONRASINDA "3. DÜNYA SAVAŞI" SENARYOLARI GÜNDEMDE
Öte yandan 3 Ocak sabahı İran Devrim Muhafızları Kudüs Gücü Komutanı Kasım Süleymani'nin ABD'nin saldırısı sonrasında hayatını kaybetmesi 3. Dünya Savaşı senaryolarını beraberinde getirdi. Rusya ve Çin'in dahil olmadığı bir senaryoda bunun üçüncü dünya savaşı olacağı yorumları eleştiri alırken; "büyük savaş" iddiaları Mesih ve Mehdi inancı tartışmalarını takip etmiş oldu.
Büyük dünya savaşı ve Mehdi inancıysa tüm dinlerde görülen ortak noktalardan biri ve halen tartışılıyor.
İsrail'i doğrudan ilgilendiren gerilimin Yahudilere bakan tarafında Mesih'in gelmesi öncesinde yaşanacağı söylenen dünya savaşı "Armageddon" yer alıyor. Siyonistlerin dünyada büyük bir savaş çıkarmaya çalıştığı, buradaki amaçlarının ise Mesih'in gelmesini kolaylaştırmak olduğu değerlendiriliyor. Bu teoriye "Tanrı'yı kıyamete zorlamak" deniyor.
Hristiyanlıkta Mesih, Hz. İsa olarak kabul edilirken; Müslüman dünyasında tartışma sürüyor.
Independent Türkçe'den Ali Kemal Erdem, kamuoyunun takip ettiği isimlerin "Mehdi" tartışmasına ilişkin görüşlerini derledi:
HRİSTİYANLIK'TAKİ MESİH İLE MÜSLÜMANLIK'TAKİ MEHDİ FARKLI MI?
İlahiyatçı Cemil Kılıç, Arapça kelime anlamı olarak Mehdi'nin ‘Hidayete ermiş kişi' olduğunu ancak terminolojik açıdan “Beklenen, kurtarıcı” anlamı yüklendiğini belirtti.
SÜNNİLERE GÖRE MEHDİ
Mehdi beklentisinin toplumlarda kurtarıcı arayışının başladığı sıkıntılı dönemlerde arttığını belirten Kılıç, kimi tarikat liderlerinin kendilerini mehdi ya da mehdi vekili olarak gösterdiğini söyleyerek şöyle devam etti: "Sünni İslam'a göre kıyamete yakın bir dönemde Deccal ile mücadele etmek için gelecek, İslam'ı dünyaya hakim kılacak kişi. İsa Mesih de yeryüzüne inerek mehdiye yardım edecek. Ancak bu inancın Kuran'da hiçbir dayanağı yok Kur'an'da Mehdilik ile Deccal ya da Mesih ile ilgili bir şey yok. Kur'an dışı üretilmiş inançlar. Büyük ölçüde Hristiyanlık'taki Mesih inancının etkisiyle üretilmiş, onun kötü bir kopyası."
Cemil Kılıç
ŞİİLERE ve ALEVİLERE GÖRE MEHDİ NEDİR? MUSTAFA KEMAL NEDEN MEHDİ KABUL EDİLİR?
Şiilere göre Mehdi, M.S.9 yüzyılda bugünkü Irak'ın Samarra şehrinde bir mağarada kaybolan Hz. Ali torunlarından Hz. Muhammed, Mehdi'nin bizzat kendisi. Mehdi inancı Şiilik'te o kadar kuvvetli ki İran'ın dini ruhani lideri olan Ayettullah Hamaney bile Mehdi'nin yeryüzündeki vekili kabul ediliyor. Kılıç, Şiilik'teki Mehdi anlayışını da şöyle özetledi:
"12. İmam Muhammed Mehdi çocuk yaşta bir mağarada sır oluyor. Ona Gaib İmam'da diyorlar. Şii inancına göre 12. İmam yaşıyor ve sırlanmış vaziyette. Ancak kendisini açığa çıkaracak zuhur edecek. Alevilik'teki Mehdi anlayışı ise farklı ve ilginç. Aleviliğe göre Mehdi, kurtarıcı demek. İnsanın en büyük kurtarıcısının da kendi aklı ve bilim olduğu düşünülüyor. Sünnilik'te ve Şiilik'te mehdi bir kişi iken Alevilik'te birden fazla kişi olabiliyor. Aleviliğe göre Mehdi, insanlığa büyük faydası olan kişilerde zuhur edebilir. Bu anlayıştan dolayı Atatürk'ün mehdi olabileceğini düşünen Aleviler de oldu."
MEHDİ İNANCI İSLAM'DA VAR MI YOK MU?
Mehdi inancı İslam'ın bütün mezheplerinde farklılıklar olsa da var. Ancak bu inanışın İslam'da olduğunu iddia edenler olduğu gibi İslam'da olmadığını, başka dinlerden geçtiğini iddia edenler de var.
CÜBBELİ AHMET: MEHDİ GELECEK AMA BU YÜZYILDA DEĞİL
Kamuoyunda Cübbeli Ahmet Hoca olarak da bilinen İsmailağa Cemaati ileri gelenlerinden Ahmet Mahmut Ünlü, 9 Mayıs 2016'da katıldığı bir televizyon programında mehdinin geleceğini ileri sürerek şöyle konuşmuştu: "Hz. Mehdi doğacak. Medine'de doğacak. Mekke'de biat olacak. Hz. Mehdi muhakkak gelecek ama bu yüzyılda değil. Hz. Mehdi'ye inanmak şarttır. Ehli Sünnet'tin alametlerindendir."
Ahmet Mahmut Ünlü
"KUR'AN'DA DELİLİ YOK" DİYENLERE İTİRAZ
Ünlü, Mehdi'nin varlığına dair Kuran-ı Kerim'de delil olmadığını iddia edenlere de şöyle itiraz etmişti:
"Bütün Ehli Sünnet itikat metinlerinde İsa Aleyhisselam'ın inmesi, Deccal'ın çıkacağı, Dabbetül Arz'ın çıkacağı, Yecüc ile Mecüc'ün patlayıp setin çıkacağının bir kısmı ayetlerdedir bir kısmı sahih hadislerdedir. Dabbetül Arz ve Yecüc Mecüc, Kur'anda geçer. Deccal ve Hz. Mehdi hadislerde geçer. Burada detay vardır. Ama inkarcıları zaten hiçbir şey tutamaz. Çünkü inkarın sınırı yok. Bu adamlar derler ki mehdi, Buhari Müslüm de yok, altı kaynak da yok. Halbüki Buhari Müslüm de Mehdi demiyor ama İsa Aleyhisselam'ın arkasında namaz kılacağı imam sizden olacak der."
"MEHDİ'NİN ADI MUHAMMED, BABASININ ADI ABDULLAH OLCAK"
Cübbeli Ahmet, aynı konuşmasında dayandığı kaynaklara göre mehdinin özelliklerini şöyle tasvir etti.
"Hz. Mehdi genel anlamda insandır. Ana babadan doğacak. Hz. Hasan'ın soyundan gelecek. Adı Muhammed olacak. Baba adı Abdullah olacak. Birçok sıfatı hadislerde belirtilmiş. Konuşurken bir tutukluk olacak. Sağ elini sol dizine vurunca açılacak. Bütün bunlar sağlam kaynaklarda mevcuttur. Hz. Mehdi'nin geleceğine inanıyoruz. Mehdi gelecek diye yan gel yatmıyoruz. İşimize bakıyoruz. Gelirse de ona tabii olmak için dua ediyoruz."
Hayri Kırbaşoğlu
HAYRİ KIRBAŞOĞLU: "İSLAM'DA YOK, İSLAM ÖNCESİ DİNLERDEN GEÇEN BİR İNANÇ"
İlahiyatçı Prof.Dr. Hayri Kırbaşoğlu ise Mehdilik anlayışının İslam'da olmadığını söyledi:
"Olağanüstü güçlere sahip bir kurtarıcı inancı bütün kadim dinlerde var. İslam'a da o bölgedeki kadim dinlerden geçme ihtimali yüksek. Kuran'da bu konuda hiçbir dayanak yok. Sadece bazı hadis rivayetleri var. Fakat onlarda son derece problemli, çelişkili ve çürük. Muteber denilen bazı hadis kitaplarına da girmiş bir kısmı. İbni Haldun, Mukkadime adlı eserinde mehdilikle ilgili hadisleri tek tek inceleyerek bunların elle tutulur tarafı olmadığını gösteriyor. Bu işin Sünnilik boyutu."
Kırbaşoğlu, Kerbela doğumlu Ahmet El Katip adlı Şii araştırmacının da “Şia'da Siyasal Düşüncenin Gelişimi” adlı 200 sayfalık araştırmasında Mehdi inancının mitolojik bir öğe olduğunu tespit ettiğini belirterek, “Hem Sünni hem Şii dünyada bu inancın tutulacak tarafı olmadığını gösteren kitaplar var. Ben de o görüşteyim. Mehdi diye bir şey yoktur” diyerek sözlerini bitirdi.
Hasan Kanaatlı
"MEHDİ'NİN YARATILACAĞINA İNANMAK İMKAN DIŞI DEĞİL"
Türkiye'deki Şiilerin önemli temsilcilerinden olan Ehlibeyt Dernekleri Federasyonu Başkanı Hasan Kanaatlı, 7 Ocak 2013'te yaptığı konuşmasında Şii ve Sünni ulemanın Mehdi inancında mutabık olduğunu belirterek, aralarındaki tek farklılığı şöyle anlattı:
"Sünni ulemanın bir kısmına göre Hz. Mehdi, dünyaya henüz gelmemiş kıyamete yakın bir dönemde dünyaya teşrif edeceklerine iman ederken bir kısmına göre dünyada var olduğuna vakti gelince zuhur edeceğine inanmışlardı. Şia'da ise 11. İmam Hasan Askeri'nin evladı olduğu için onun o günden günümüze kadar ve zuhur edeceği vakte kadar hayatını devam ettirdiğine ve Allah'ın takdir etmesi durumunda bir anda ortaya çıkacağına inanılmıştır. Elbette ki bu meseleye iman etmek aklen zor bir mesele olmasa gerekir. Yani Allah'ın kadiri mutlak olduğuna, mutlak kudret sahibi olduğuna iman eden Müslümanların Hz. Mehdi Aleyhiselam'ı da Cenab-ı Hak'ın bir anda var edeceğine, zuhurunu tertipleyeceği elbette ki imkan dışı değildir."
Mustafa İslamoğlu
MUSTAFA İSLAMOĞLU: "MEHDİ'Yİ BEKLEMEYİN"
İlahiyatçı Mustafa İslamoğlu ise 4 Mart 2012'de yaptığı yine internet ortamında yayınlanan konuşmasında mehdinin hidayete ermiş kişi anlamına geldiğini söyleyerek sözlerini şöyle sürdürmüştü:
"Hepiniz mehdisiniz. Siz geldiniz elhamdülillah. Mehdi'yi bekleyip de piyasada delilere fırsat vermeyin. Milletin başına bela etmeyin. En sahih hadis derlemelerine girmiş olsa da Mehdi ve Mesih rivayetleri bize Mesihiyat'tan ve İsrailiyat'tan gelmiştir. Bunun bizimle, efendimizle ilgisi yok. Böyle mühim bir şey olacak Kur'an bir kez bile değinmeyecek. Olur mu böyle bir şey?"
İhsan Şenocak
İHSAN ŞENOCAK: "EHLİ SÜNNET ULEMASI, MEHDİ'NİN GELECEĞİ KONUSUNDA İTTİFAK ETMİŞ DURUMDA"
İlahiyatçı İhsan Şenocak ise 10 Aralık 2017'de yaptığı ve internet ortamında yayınlanan konuşmasında Mehdi ile ilgili şunları söylemişti
"Modern düşüncenin reddettiği hususlardan birisi de mehdilik. Mehdiliğin İslam'a sonradan geldiği iddiasındalar. Hint uygarlığından ya da Şia'dan Ehli Sünnet'e intikal ettiğini savunuyorlar. Peki temel metinlerimize hadis mecralarımıza baktığımızda meseleyi şöyle mütalaa edebiliriz. 30'dan fazla sahabi, mehdinin geleceğini rivayet ediyor. Hadis mecmualarına bakıldığında Buhari Müslüm'in dışında her hadis mecmuasında Mehdi Aleyhisselam'la alakalı rivayet var. Ehli Sünnet uleması, Mehdi Aleyhisselam'ın geleceğine ittifak ettiler."
Abdülaziz Bayındır
ABDULAZİZ BAYINDIR: "MEHDİ, HZ MUHAMMED'DİR"
İlahiyatçı Prof.Dr. Abdülaziz Bayındır, 4 Mart 2014 tarihinde yaptığı ve görüntüsü yayınlananan konuşmasında mehdilikle ilgili olarak şunlar söylemişti:
"Hepsinin beklediği asıl mehdi yani yola gelmiş kişi Hz. Muhammed'dir. Tüm insanların beklediği kişi Hz. Muhammed geldi. O zaman bize düşen nedir bunun geldiğini insanlara anlatmaktır. Yoksa yeni mehdiler gelecek değil."
Celal Fırat
ALEVİ DERNEKLERİ BAŞKANI: "MEHDİLİK, UMUDA İNANMAKTIR"
Alevi Dernekleri Federasyonu Genel Başkanı Celal Fırat, 12 imamlarla bütünleşmiş Mehdi inancının Aleviler açısından da bir değer olduğunu belirterek sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bu değer günü geldiğinde haksızlıklara boyun eğmeyen, zalime karşı mazlumdan yana olan barış ve kardeşliği tek taraflı değil tüm dünya için isteyen bir duruşun adıdır. Diğer taraftan Mehdilik umuda inanmaktır, yılmamak ve mücadele etmek ve bu mücadeleyi hak ve hakikat için devam ettirmektir. Ancak yanı başınızda zalimlik diz boyu ise, çocuklara tecavüz ediliyorsa, kadınlar sokak ortasında kesiliyorsa, hayvanlara ve tüm doğaya acımazca işkence yapılıyor ve talan ediliyorsa buna karşı susup mehdinin zuhur edeceğine inanmak ancak köleleşmiş bir toplumun refleksidir..."
Nurettin Yıldız
NURETTİN YILDIZ: KUR'NA'DA YOK FAKAT MEHDİ'NİN GELECEĞİNE İMAN ETMEK GEREKİR ANCAK MEHDİ İLE MEŞGUL OLMAKTAN SAKINILMALIDIR
Sosyal Doku Vakfı Onursal Başkanı Nurettin Yıldız ise kendisine yöneltilen "Mehdi konusunu anlatır mısınız? Kur'an-ı Kerim'de mehdi var mı? Mehdi gelecek mi?" sorusuna internet sitesi üzerinden şu yanıtı vermişti:
"Kur'an'ımızda Mehdi kavramı yoktur. Ama hadisi şeriflerde vardır. Bu nedenle de önemli bir itikadi konu olarak karşımızda durmaktadır. Şu kadar ki, Mehdi'nin geleceği veya gelmeyeceğinin bize yönelik bir bölümü yoktur. Yani kimse, Mehdi'yi karşılama, ona ait protokolde yer bulma gibi bir görevle görevli değildir. Yarın güneşin doğması gibi bir olaydır o. Her mü'min, üzerindeki realite olan görevlerle ilgilenmelidir. Mehdi ile meşgul olmanın iki aşırı boyutundan da sakınılmalıdır.
a- Bazı yazarlar, konuşmacılar bu konuyu abartarak farklı bir gündem, insanların ilgisini çekecek bir konu etrafında kendilerine kamuoyunda yer açmak istemektedirler. Bu tam anlamı ile bir istismardır. Din üzerinden aç kurtluk yapmaktır. Mü'minler olarak buna fırsat vermememiz gerekirdi.
b- Bir tür psikolojik bunalım geçirenlerin takıntısı olarak ortaya çıkan konulardan biridir. Mehdi ile oturup kalkmak bir takıntıdır. Tedavi görmesi gereken bir hal olarak izlenmelidir bu.
İşimiz var, sorumluluklarımız var. Cihatla mükellefiz. İbadetlerimiz aksıyor. Nesil yetiştiremiyoruz. Ailelerimiz çöküyor. Kur'an hecredildi. Düşmanlarımızın gözü üzerimize dikili duruyor…
Mehdi'ye gelene kadar daha çok işimiz var. Ona göre davranalım."