Abdurrahman Dilipak
N’olacak bu By-Lock’çuların hali
MİT elindeki tüm By-Lock’çuların listesini, bakanlıklara ve savcılığa gönderdi. 105.000 civarında yeni bir listeden söz ediliyor..
By-Lock’çuların birkaç kategoride değerlendirildiği söyleniyor.. By-Lock indirenlerin bir kısmı hiç haberleşme yapmamış, bir kısmı en alt seviyede ders duyuruları gibi, basit haberleşme yapmış. Bir kısmı grub lideri konumunda, bir kısmı profesyonel, bir kısmı kripto..
Bu iş By-Lock’dan ibaret değil. Başka haberleşme sistemleri var. “Skype, Tango, Kakao, Talk, Viber, Line, WhatsApp, Eagle” bunlardan sadece bir kaçı. “Acrobits, Softphone” gibi programlar üzerinden de GSM’de kullanılan internet kanalı ile güvenli kriptolu, şifreli görüşmeler yapılabilmektedir. CIA tarafından desteklenen bir başka haberleşme yolu da CISCO marka telefon üzerinden IP-Phone yöntemli ile haberleşme..
Uluslararası sorumlulukları olan kripto elemanlar uydu telefonu kullanıyor.. Bunlar mesela GMPCS yani mobil uydu telefonu da kullanıyor. GSM üzerinden çift kartla eşzamanlı uydu bağlantısı kurmak da mümkün.
Bir başka ve hiç konuşulmayan bir başka haberleşme kanalı ise Raspbery Pi + Deepweb. Raspbery Pi’den sonra Banana Pi, Orange Pi de çıktı. Bakın en üst seviyede, bilgisayarı uzmanlık seviyesinde bilen ve kullanan kripto elemanlar bu kanalı kullanıyorlar..
Kripto elemanlar, bu telefonlar başkalarının üzerinden de kullanabiliyorlar. Bu işle hiç alakası olmayan birilerinin adına aldıkları telefonları 3 ayda bir yeni bir GSM hattı alıp, eski hatla birlikte telefon cihazını da değiştiriyorlar.
FETÖ ile hiç alakası olmayan bazı kişilerin adına onlarca telefon alınmış. Birtakım akıl hastaları, uyuşturucu mübtelalarının kimliklerini kullanmışlar bu iş için.
FETÖ şimdi bir oyuna hazırlanıyor. Bu By-Lock işini sulandıracaklar. Sahte bilimsel ve teknik raporlar servis edecekler diye bilgiler geliyor. Dışarıdan aldıkları teknik ve bilgi desteği ile birtakım güvenilir kişilerin telefonlarına uzaktan, Trojan yöntemi ile By-Lock yükleyerek ve geçmişe dönük hayali yazışmalarla bu işin inanılırlığını tartışmalı hale getirmeye çalışacaklar, ama neyse ki, By-Lock serverleri klonlandığı için bu çabaları boşuna ama yine de bu işi sulandırmak için başka yolları da deneyecekler..
Belki, By-Lock ve benzeri haberleşme sistemleri üzerinden kripto haberleşme yapanları savcılığa çağırıp, ifadesini alıp, örgütün ibadet, ticaret, ihanet kategorisinde nerede durduklarının tesbiti yapılarak, etkin pişmanlık ve itirazları not edilerek, takip altında serbest bırakılabilir, hatta görevlerine iade de edilebilir..
Bunların bir kısmı zombi. İpnotik etki altında, düpedüz medyum! Çok masum gibi gözükmelerine rağmen çok tehlikeli olabilirler.. Bu anlamda ayrıca dikkat edilmesi gerek. Yoksa sözel olarak Kur’an-ı Kerim’e el basıp, yemin de edebilirler. Hatta suçsuz kişileri suçlayan hayali ifadeler vererek işi sulandırmak da isteyebilirler..
Mesela, okulda çocukları, bankada paralı, gazete-dergi aboneliği, By-Lock olup bu işte kripto bağları olmayabileceği gibi, bunların hiç biri olmayıp çok tehlikeli tipler de var.
Görevden alınan herkesin savcılık ya da emniyette mutlaka hakları anlatılıp yalnız başına ifadelerinin alınması gerekir.. Tabii ailelerinin kefaleti istenebilir ve onların da ifadeleri alınıp, FETÖ hakkında bir bilgilendirme yapılabilir.. Ve bunlardan serbest bırakılan ya da göreve iade edilenlerin mutlaka yakın bir şekilde takibi gerekir..
15 Temmuz’a kadar bu işin içinde olup, o gün gerçekten dönüş yapanlar da vardır.. Etkin pişmanlık, geri dönüş yolu mutlaka açık tutulmalı.. Görevden alınan herkese örgüt hakkında hazırlanan kitaplar gönderilmeli, hakları hatırlatılmalı ve itiraz yolları açıklanmalı.
Bu işlemden sonra hâlâ kripto ilişkilerini sürdürenler, kaçmaya teşebbüs edenler hakkında ise ağırlaştırılmış hükümler uygulanmalı.
Kesinlikle ve öncelikle, FETÖ’cülerin yalan beyanları ya da hâlâ görevdeki kripto elemanlar tarafından FETÖ’cü olmadıkları halde FETÖ’cülükle suçlananlar hakkındaki yaptırımlar bir an evvel ortadan kaldırılmalıdır..
Bir yandan FETÖ soruşturmaları, yargı süreci, görevden almalar devam ederken, öte yandan şaibeli, FETÖ’cü olduğu halde dokunulmayan üst seviyedeki isimler hakkında hiçbir işlem yapılmamış olması toplumda ciddi rahatsızlıklara sebeb olmaktadır..
FETÖ’den boşalan yeri kapmaya çalışan başka birtakım yapıların varlığını da buraya not etmek gerek.. Bunlar dini, mezhebi, tarikat bağlantılı, ideolojik, politik, sivil bağları olan yapılar da olabiliyor.. Bir yandan FETÖ’cülerle başetmeye çalışılırken yeni FETÖ’cükler ürüyor.. Yani FETÖ’ye karşılar ama, FETÖ’nün ayak izlerinden yürüyorlar. Dikkat edilmezse boynuz kulağı geçebilir..
Bana sorarsanız, içeride olması gereken birilerinin bazıları hâlâ dışarıda, dışarıda olması gereken bazıları da içeride.. Paralel yapı bu anlamda süreci bu çerçevede iyi yönetiyor. İçeri almalarda da iktidar kaybediyor, dışarı salıvermelerde de..
Sap ve saman başından beri karıştırılmaya devam ediyor.. FETÖ’cüler de öyle bir makasa alındı ki, onlar da kime sığınacaklarını bilmiyorlar.. FETÖ’cüler hâlâ geldik-geliyoruz havasındalar.. İktidar çevresi hem kararlı bir şekilde olayın üzerine gidiyor görüntüsü veriyor, hem de bazı kişi ve çevrelerin üzerine gitmeyerek, “ne oluyor?” sorusunun sorulmasına vesile oluyor.. Kesinlikle netleşme gerekiyor.
Su temiz değilse, yıkadığınız şey de temiz olmayacaktır. AK Parti, parti olarak ve hükümet olarak, siyasi ve bürokratik anlamda temizlenmeye ihtiyacı var. Daha 17-25 Aralık’a kadar iç içe geçmiş bir yapının temizlenmesi elbette kolay olmayacak ama başka çare de yok..
Bekliyoruz, bakalım ne olacak! Bu gibi durumlarda geçen zaman çözümü kolaylaştırmaz, onu söylemeliyim. İnşallah hayrolur.. Selâm ve dua ile..