-
Suriye’de dört yıl önce barışçıl gösterilerle başlayan ancak rejimin silahlı müdahalesi sonucu kanlı bir iç savaşa dönüşen olaylarda Esed rejimininin işlediği insanlık dışı suçların Nazi Almanyası’nı aratmadığı ortaya çıktı.
Birleşmiş Milletler (BM) başta olmak üzere ABD, AB, Rusya ve Çin gibi küresel aktörler dünyanın gözü önünde devam eden Esed’in Suriye halkına yönelik bu sistematik vahşetine, bir şey yapmayarak destek veriyor. Suriye İnsan Hakları Örgütü (SNHR) tarafından devrimin beşinci yılına girmesi münasebetiyle yayımlanan raporda, 11 Mart 2011’den bu yana 300 bine yakın insanın öldüğü ve 11 milyona yakın Suriyelinin ise iç ve dış göçe maruz kaldığı kaydedildi.
ÖZEL İŞKENCE MERKEZLERİ
İç savaşta 94’ü gözaltında uygulanan işkencelerden 18 bin 242 çocuğun katledildiği belirtilen raporda, rejiminin işkenceyle katlettiği sivil sayısının da 11 bin 427 olduğu belirtildi. Raporda 215 bine ulaşan tutuklulardan 6 bin 580’inin kadın, 9 bin 500’ünün çocuk olduğu ifade edildi. 85 bin mahkumdan ise haber alınamıyor. Tutuklulara yönelik işkence olaylarında ise sık sık ölüm vakalarının yaşandığına dikkati çekilen raporda, 215’inci Askeri İstihbarat Şubesi, Mezze’de, Humus, Hama ve Halep’teki Hava İstihbarat şubelerinin en şiddetli işkencelerin gerçekleştirildiği mekanlar olduğuna yer verildi.
BİLGİ EDİNME ARACI: TECAVÜZ
Kadın tutukluların durumlarına da değinilen raporda, rejim güçlerinin bazı bilgileri ele geçirmek ve intikam almak için 2011 yılından bu yana tutuklu kadınlara yönelik cezalandırma metodu olarak sistemli bir şekilde, cinsel taciz ve tecavüzde bulunduğu ve toplu tacize uğrayan aileler olduğu bildirildi.
Yaşanmış bir olaya yer verilen raporda, üniversite 3. sınıf öğrencisi, S.M’nin (25), Esed rejimi güçleri tarafından 2014 yılı başlarında kampus civarında gözaltına alındığı ve Halep’te alıkonduğu askeri istihbarat şubesinde geçirdiği 8 ay boyunca neredeyse her gün 6 kişinin tecavüzüne uğradığı anlatıldı.
İstihbarat şubesinde gördüğü işkence ve uğradığı tecavüzlerden sonra, 5 aylık hamileyken 13 Eylül 2014’te salıverilen genç kadının, 1 ay sonra 3 katlı bir binadan atlayarak intihar etmeye çalıştığı, ağır yaralandığı ve çocuğunu düşürdüğü belirtildi.
Humus tıpkı Srebrenitsa
Bosna Hersek’te yaşayan Suriyeliler, ülkede 1992-1995 yılları arasında yaşanan savaşta yaşanan kayıplar ile Suriye’de beşinci yılına giren iç savaşta yaşanan vahşetin benzer olduğunu düşünüyor. 18 yaşından itibaren Bosna Hersek’te yaşayan Suriyeliler Sosyal Kongresi Başkanı ve Humus doğumlu Şerif Hakimi, savaş boyunca Suriye'yi ziyaret ettiğini söyleyerek “Humus ile Srebrenitsa’da yaşananlar benzer şeyler, iki yerde de masum siviller hayatlarını kaybetti, hep bunu söylüyordum. Suriye’de yaklaşık 300 bin kişi ölürken, 11 milyon kişi evlerini terk etmek zorunda kaldı. Suriyelilerin uluslararası toplum ile batı tarafından ihanete uğradığını ve global siyasetin kurbanı olduğunu düşünüyorum” ifadelerini kullandı.
Suriye’de beşinci yılına giren iç savaşta 18 bin 242’si çocuk 300 bin kişi hayatını kaybetti. Rejimin işkenceyle katlettiği 11 bin 427 kişiden 94’ü çocuk. Keskin nişancı kurşunuyla da 494’ü çocuk 5 bin 761 kişi öldürüldü. 40 bölgede 103 kez yapılan kimyasal gaz saldırılarında ise 950 kişi katledildi.
Esed’in zindanlarında sistematik işkence ve tecavüze uğrayan 215 bin mahkum var. 85 bininden haber alınamıyor. 2011’den beri 15’i işkenceyle 393 gazeteci katledildi. BM, ABD, AB, Rusya ve Çin, dünyanın gözü önünde devam eden Esed’in bu insanlık suçlarını sessiz kalarak destekliyor.
224 çocuk açlıktan öldü
Başkent Şam’ın Doğu Guta, Dareyya ve Yermuk Kampı gibi muhaliflerin kontrolünde bulunan ve rejim tarafından abluka altına alınan bölgelerinde yaşanan gıda ve ilaç eksikliği nedeniyle 224 çocuğun hayatını yitirdiği belirtildi. SNHR raporunda, “Yiyecek ve içecek sıkıntısının had safhalara ulaştığı, atıkların birikmesi ve kirlilik nedeniyle salgın hastalıkların yayıldığı görülen bu bölgelerde, 224’ü çocuk, 212’i kadın olmak üzere ölenlerin sayısı 730’a ulaştı” denildi.
ZEHİRLİ GAZLARLA KATLİAM
SNHR raporunda, Suriye’de rejimin uluslararası anlaşmalarla kullanılması yasaklanan silahları kullandığı vurgulanarak, şu ifadelere yer verildi:”Rejim güçleri, kimyasal silah, zehirli olduğuna inanılan gazlar ve klor kullandı. 40 bölgede 103 kez bu gazların kullanıldığı tespit edilen saldırılarda 950 kişi öldürüldü. Bunların 40’ı muhalif asker, 7’si esir düşen Suriye rejimi askeri. Ölen 903 sivilin ise 187’si çocuk, 162’si kadın. Atılan gazlardan ağır şekilde etkilenenlerin sayısı ise 3 bin 200 olarak belirlendi. Rejimin uluslararası anlamda yasak olan ‘misket bombası’ kullanımı sonucu da 76’sı çocuk, 38’i de kadın 289 kişi hayatını kaybetti.”
CAMİLER KARARGAHA ÇEVRİLDİ
Rejim güçlerinin hastane, sağlık ocağı, ibadethane ayırt etmediği saldırılarda, sağlık sektöründe çalışan 15’i kadın 446 kişinin öldüğü, 256 sağlık merkezinin hasar gördüğü ayrıca ülkedeki 2 bin 44 ibadethanenin Esed güçleri tarafından işgal edilerek karargaha dönüştürüldüğü ifade edildi. Raporda, “Şu ana kadar, 4’ü kadın 393 gazeteci öldürüldü. Bunlardan 15’i gözaltına alındıktan sonra işkence sonucu hayatını kaybetti” denildi.
CIA Başkanı Esed’i savundu
ABD Merkezi Haber Alma Teşkilatı (CIA) Başkanı John Brennan, terörizm toplantısında yaptığı konuşmada IŞİD’i bahane ederek halkına karşı insanlık suçları işleyen Esed rejimini savundu. Suriye’nin bazı bölgelerinde IŞİD ve El Kaide gibi ‘radikal unsurların egemen olduğuna’ dikkat çeken Brennan, “Yapmayı istediğimiz son şey onların Şam’a yürümelerine izin vermektir. Hiçbirimiz, Rusya, ABD, koalisyon, bölge ülkeleri Şam’daki siyasi kurumların ve hükümetin çöküşünü istemiyor” ifadelerini kullandı.
Hepimiz İsrail’in geleceği için çaba göstermeliyiz
Mısır’ın Şarm eş-Şeyh kentinde düzenlenen 60 kadar ülkenin katıldığı “Geleceğin Mısır’ı” adlı iktisat kongrenin ilk gününde, konuşmacıların gafları toplantıya damgasını vurdu. Türkiye, İran ve İsrail’in çağrılmadığı toplantıda ABD Dışişleri Bakanı John Kerry’nin konuşmasında “Hepimiz İsrail’in geleceği için çaba göstermeliyiz” demesi salonda soğuk duş etkisi yaptı. Kerry’nin sözleri dil sürçmesi olarak değerlendirildi. Somali Devlet Başkanı Hasan Şeyh Mahmud da konuşmasının başında davetlileri ve Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi’yi selamlarken “Abdulaziz Sisi” demesi dikkati çekti. Mısır ayrıca Kahire’nin dışına inşa etmeyi planladığı yeni yönetim ve iş kentini de görücüye çıkardı. Projeye göre, yeni şehir Başken Kahire ve Kızıldeniz arasına inşa edilecek. Bu arada, Suudi Arabistan, BAE ve Kuveyt'in, Mısır ekonomisine 4’er milyar dolar destek verme kararı aldıkları bildirildi.