Abdurrahman Dilipak
Katar sana söylüyorum, Türkiye sen dinle
Son günlerde yaşanan olayların hiçbiri tesadüf değil. ABD, Suud’u “terörü desteklemekle» suçladı ve 1 trilyona yakın parasını bloke etti birkaç ay önce biliyorsunuz. Trump seçim öncesi ABD’nin borçlarını Araplara ödeteceğini söylüyordu. Suudiler bu olaydan sonra maaşlarını ödeyemez duruma düştüler ve borç aldılar. Yetmedi Trump geldi bir de 300 milyar dolar borçlandırdı..
Dün Suudi Arabistan üzerinden Sisi’yi finanse edenler ve teröre destek vermekle suçlanan Suudiler şimdi, Katar’ı “terörü desteklemekle” suçluyorlar..
Laden, Suudlu değil mi idi? Laden Afganistan’da Rusya’ya karşı savaşırken silahları Rus’tan almıyor mu idi. Sonra ne oldu. Laden terörist oldu. DAEŞ El Kaide’nin devamı değil mi? El Kaide Afgan cihanının enformasyon merkezi değil mi idi? Laden üzerinden CIA bu büroyu ele geçirdi, arkasında kendilerine bağlı bir “İslami Terör Örgütü” diye etiketledikleri bir örgütün merkezine dönüştürdüler.. ABD Avami Selefiliğin, yani Vehhabiliğinin merkezinin Suudi Arabistan olduğunu bilmiyor mu idi? Bu Radikal Selefiliği Rabıtatül Alemi İslami üzerinden Afrika’ya, Balkanlar’a ve Kafkaslara ihraç ederken bu faaliyetler ARAMCO tarafından desteklenmiyor mu idi..
Bugüne geliyoruz, Suudiler cellatları ile anlaşıyorlar. Bakarsınız yarın Suudiler ile İranlılar arasında füze savaşı başlarmış. Birileri bizim kanlarımız ve gözyaşlarımız üzerine kendilerine iktidar ve servet üretmeye çalışıyor.
Trump’ın Riyad’daki küre seansı ve kılınç dansının ardından olanlar bununla bitmeyecek.. BOP sonrası yeni bir süreç başlatıldı.. Bu işin arkasında FETÖ bileşenlerinin hesabı var. İngiltere’deki saldırı, İngiltere’nin Katar’ı teröristlere yardımla suçlaması, yarın buna Kuveyt’i de ekleyebilirler, onlar için bu işler zor değil. Fabrikasyon belgelerle her şey yapabilirler. Ellerinde güçlü bir medya var..
Bana kalırsa şu bizim düşen/düşürülen helikopter olayı, Ankara’nın Rakka’ya operasyon kararı, PYD’ye silah desteği, Kayıp Amerikan silahları, PYD’nin Rakka’ya girmesi, DAEŞ, PYD ve Esed arasında Halep konusunda anlaşma yapılarak DAEŞ’in kontrollü şekilde geri çekilmesinin sağlanması, hepsi bir planın parçası.
Bizim muhalefet bu gelişmeler karşısında bildik tavrını sürdürüyor. Kılıçdaroğlu’nun PKK-YPG’ye TIR’larla silah veren ABD’ye gıkı çıkmıyor. Öte yandan, İhvan›a terörist diyor.
Bu arada; biliyorsunuz BAE - ABD elçilerinin bilgisayarları hacklendi ve gizli yazışmalar basına sızdı. Bu arada; FETÖ’nün İsrail ile bağlantısı ortaya çıktı. Arkasından KATAR’a operasyon başladı.
Zaten kısa bir süre önce Katar’daki mevcut yönetimin meşruiyeti tartışılmaya başlamış, aile içinden birileri İngiltere’ye gidip gelmiş ve kabile reislerinden mevcut yönetimi eleştiren açıklamalar gelmişti..
İddiaya göre, Katar’ın terörle ilişkilendirilmesi, iki grup Katarlı, Safari için Suriye, Irak tarafına gitmişler. Tam da Safari av partisi için uygun yeri bulmuşlar. Bunlardan bir kısmı Şiilerin eline geçmiş, bir kısmı DAEŞ ve El Nusra karışımı bir grubun eline geçmiş. Bana sorarsanız onları oraya götüren de, onları bu gruplara haber veren de aynı ekiptir. Sonra da onlar gelip, rehineleri kurtarmak için, bir milyar dolara yakın para almışlar Emirlikten. Bu parayı alan da kendileridir. Nasıl oluyorsa İngilizler de bütün bu hikâyeyi biliyor ve buradan yola çıkarak bu rehine operasyonunu terör örgütlerine yardım ve yataklık şeklinde tanımlıyorlar. Sonuçta Araplara ne oluyorsa, kendisi teröre yardımla suçlanarak servetine el koyan bir ülke üzerinden öteki Arap ülkeleri de örgütlenerek Katar teröre yardım ve yataklık ettiği gerekçesi ile boykot ediliyor.
Katar’ın tek çıkışı deniz ve karşısında İran var. İran’a itiliyor. İran, Katar’ı sahipleniyor. Sanki Suudilere git Katar’ı ye diyorlar. Sonra da Suudileri bölecekler ve ardından Ceziret Ül Arap’ta bir federasyon kuracaklar. Bu federasyon bir “İslam NATO’su kuracak. Ve tabi bu NATO CENTO gibi, Bağdat Paktı gibi bir şey olacak. İçinde ABD ve İngiltere de yer alacak. Bu İttifak İsrail’in varlık ve güvenliğini garanti edecek.
Bu süreçte “Hayır” diyen bir Türkiye istemedikleri için Türkiye’ye karşı her yolu deneyecekler.
Bakanlar Kurulu temiz adamlardan seçin, şaibeli isimler uzaklaştırın Allah rızası için. FETÖ üzerinden her yolu deneyecekler. Tefrikaya düşmeyelim. Şii, Sünni, Selefi tartışmasına girmeyelim. Diyanet tartışmasına, din üzerinden tartışmalara girmeyelim..
Bizi gören, duyan, bilen, hüküm sahibi bir Allah var.. Bize hayır gibi gelen şeylerde şer, şer gibi gelen şeylerde Allah hayır murat edebilir.. Yeterli cahillerden, zalimlerden, fasıklardan olmayalım.
Bu senaryoya bir de şu açıdan bakalım: Bu olaylar “Katar sana söylüyorum, Türkiye sen dinle” olamaz mı? Bu bölgede içinde Türkiye’nin olmadığı hiçbir senaryo yazılamaz. Bunu bilelim ve dikkatli olalım.
Onların bir planı varsa, Allah’ın da bir hükmü vardır. Galib olacak olan Allah’tır.
Görelim Mevla’m neyler, neylerse güzel eyler..
Hak şerleri hayreyler, sen sanma ki gayreyler,
Arif onu seyreyler, görelim Mevla’m neyler
Neylerse güzel eyler..
Selam ve dua ile..