DÜNYA
İran'ın büyük Afrika’yı oyunu!..
İran, Afrika’nın demografik yapısını Şiilik kartını kullanarak değiştiriyor. Bir zamanlar hiç Şii bulunmayan Kıta ülkelerinden bazılarının artık %12’si Şii.
İran bir yandan askeri olarak Suriye ve Yemen başta olmak üzere bölgedeki savaşlarda kan döküp kan kaybederken diğer yandan Afrika'da etki alanını yaymak için bir ‘yumuşak güç' aracı olarak Şiiliği kullanıyor.
Sahra altı Afrika'sında özellikle Sünni halkın yaşadığı bölgelerde açtığı ‘kültür evleri' vasıtasıyla bölge halkını Şiileştiriyor.
Wall Street Journal gazetesinde Yaroslav Trafimov tarafından kaleme alınan yazı İran'ın Sünni Afrika halklarını nasıl Şiileştirdiğini gözler önüne seriyor.
“Kamerun'da Arapça ve İslam derslerinin verildiği Ehli Beyt Dil Merkezi'nin sınıflarını dolaşıyoruz. Merkezin müdürü Ahmed Tijani çocuklar ve gençlerden oluşan öğrencileri göstererek ‘Bu Şii, bunlar da Şii. Şuradakiler hâlâ Sünni' diyor.
Önceleri Sünni olan Müdür Tijani'nin Kamerun'un başkenti Yaunde'deki ofisini İran bayrakları ve İran'ın dini lideri Hamaney'in fotoğrafları süslüyor.
Tijani, ‘hayatını değiştiren' Sünnilikten Şiiliğe geçişinin aynı bu çocuklar gibi olduğunu ve bu kararı sahil şehri Douala'da İran'ın finanse ettiği bir eğitim merkezinde verdiğini söylüyor.
Şu anda 39 yaşında olan Tijani, Şiiliği seçmesinin ardından meslekî olarak basamakları bir bir tırmandığını, Yaunde'deki okulu açtığını ve hatta 2012 yılında hükümetin fonu ile İran'ı ziyaret ettiğini anlatıyor”.
KITA'NIN SÜNNİ KALBİ ARTIK Şİİ
Makalenin yazarı Tramifov, Afrika halklarının artık ‘gerçek Şiiler' olduğunu dışarıdan gelen Şiilerin sayısının çok az olup bunlarından Lübnan ve Hind alt kıtasından gelmiş olan göçmenler olduğunu aktarıyor.
“Bir zamanlar ‘Kıta'nın Sünni kalbi' olan yerlerde, bugün yoğun bir Sünnilikten Şiiliğe geçiş dalgası yaşanıyor. Aynı 19. Yüzyılda Irak'ta Sünni aşiretlerin Şiileşmesi gibi”.
DEMOGRAFİK DEĞİŞİM
Şiileşme dalgasını sayılara dökmek biraz zor. Ancak sadece 90 milyon ile Afrika'nın en kalabalık Müslüman nüfusuna sahip Nijerya'nın %12'si artık Şii. Paw Araştırma merkezinin verilerine göre 1980 yılında Nijerya'da neredeyse hiç Şii yokmuş.
Çad'ın %21 Şii iken Tanzaya'da bu oran %20 ve Gana'da da %8'dir.
Yazar Tromifov, İran'ın belli bir amaç doğrultusunda yürüttüğü Afrika'nın demografisini Şiilik lehine değiştirme politikasını, Müslüman dünyada kendini Sünnilerin hâmisi olarak gören Suudi Arabistan'ın mezhep savaşlarını körüklemesi olarak yorumluyor.
Tromifov bu iddiasını İran üzerine çalışmaları ile bilinen Vali Nasr'dan alıntı yaparak kuvvetlendirme yoluna gidiyor.
Vali Nasr ise Afika'daki Şiileşmenin önemini şu sözlerle ifade ediyor: “Suudi Arabistan-İran arasındaki güç ve toprak savaşının merkezi Ortadoğu. Ancak Batı Afrika Şiilerinin İran için sembolik bir değeri var. Bu İslam'ın zayıflamadığının aksine yayıldığının bir göstergesi. Buradaki Şiiler İran sayesinde tüm dünyada Müslümanlar adına konuşabildiklerini düşünüyor”.
“SUFİLERİN Şİİ OLMASI DAHA KOLAY, UYANIK OLMALIYIZ!”
Çad İslam İşleri Yüksek Şûrâsı başkanı ve aynı zamanda Sufi bir din âlimi olan Abdoulaye Osman, Sufilik bağlamında İran'ın Afrika'da Şiiliği yayma faaliyetlerine karşı dikkatli olunması gerektiğini söylüyor.
Osman'a göre Sufi gelenekten gelenlerin Şiileşmesinin daha kolay çünkü onlar Hz. Muhammed'in Ehl-i Beyt'ine çok saygı gösteriyor.
İran'ın Şii yayılmacılığı faaliyetlerine karşı “Uyanık olmalıyız” diye Osman, İran'ın Çad'da Şii okulları ve camileri açma tekliflerini reddettiklerini söylüyor ve sözlerini şöyle tamamlıyor:
“Eğer buraya adım atmalarına izin verirsek o gün bitmişiz demektir. Çünkü bu yolda harcayacak paraları var. Ve Sufilerin kalpleri kolaylıkla onlara kayabilir, çünkü onlar Ali ve ailesini çok seviyor”.