DÜNYA
İbretlik bir hikaye...
-
Kökü 25 yıl öncesine dayanan bir insanlık ve vicdan hikayesinin, paralel yapının elinde nasıl bir amaca alet edildiğini, Haber 7 Genel Yayın Yönetmeni İbrahim Erdoğan gözler önüne serdi...
Demirel, Aliyev ve bir garip olay
Bugün sizlere 25 yıl önce yaşanmış çok önemli bir hikaye anlatacağım. Hikayenin önemli kahramanları ve aynı zamanda bugüne ışık tutan enteresan yanları var.
Önce hikayeyi anlatalım.
……………
Yıl 1989.
Yer Kars.
Dönemin Emniyet Müdürü Osman Gezegen.
Göreve başladığından kısa bir süre sonra ildeki tüm şube müdürlerini değiştirir.
Ve bir gün atadığı şube müdürlerini tek tek odasına çağırır ve onlardan bir şey talep eder.
3 ayrı şubenin başında bulunan emniyet amirinden istediği şeyler enteresandır.
Yarına hazır olmak üzere 3 çuval un, 3 çuval şeker ve bir koli çay…
Şube müdürü bu istek karşısında şaşırır ancak emri yerine getirir.
Tedarik ettiği malzemeleri istenilen yere teslim eder.
Emniyet müdürünün bu talepleri her hafta devam eder.
Şube müdürü bir gün kızarak emniyet müdürünün odasına gider.
"Allah aşkına bu talep ettiğiniz malzemeler kimin içindir, ben kuşkulanıyorum, yoksa bunları satıyor musunuz? Rüşvetin şekli mi değişti?" diye müdüre çıkışır. Hatta bu nedenle istifa etmeyi bile düşünmektedir.
Müdür bey onu odasından kovar.
Biraz sonra Emniyet müdür yardımcısı, istifa etmeyi düşünen şube müdürünü çağırır.
Ve ona sabah 04.00’de kaldığı lojmanın önünde hazır olması gerektiğini ve müdür beyle birlikte bir yere gidileceğini söyler.
Şube müdürü biraz daha meraklanmıştır.
Ve o gece hiç uyumadan sabahın dördünü bekler.
Söylenilen saatte emniyetin araçları gelir ve şube müdürünü de alırlar ve yola koyulurlar.
O zaman Kars’ın sınır ilçesi olan Tuzluca üzerinden Nahçıvan sınırına gelirler.
Hava aydınlanmamıştır.
Resmi araçların yanında kamyonetlere doldurulmuş un, şeker ve diğer kumanyalar da sınıra getirilmiştir.
Kamyonetler, polisler eşliğinde sınırın öbür tarafına geçirilir ve Nahçıvan’dan gelen kalabalık bir grup tarafından hızlıca boşaltılarak taşınmaya başlanır.
Sınırdaki manzarayı gören şube müdürü, bu yardımların teslim edildiği kişilerin kim olduğunu sorar.
Aldığı cevap çok ilginçtir. Bu toplanan yardımlar, o günlerde Nahçıvan bölgesinde olan Azeri önemli bir isme ve onunla birlikte kalan adamlarına verilmektedir.
O isim Haydar Aliyev’dir. Çünkü Aliyev, Rusya Federasyonu'ndaki dağılma sürecinde Moskova’dan ayrılmış ve Nahçıvan’a gelmiştir.
Bu yardım organizasyonu aylar boyu devam eder.
Yıllar geçer, emniyet müdürü Gezegen Ankara’ya çekilir müfettiş olur. Hikayeyi dinlediğimiz şube müdürü İstanbul’a tayin olur.
Ve hikayenin kahramanı Osman Gezegen 1994 yılında Çankaya Köşkü'nde yeniden gündem olur.
Kars’taki bu olayların üzerinden yıllar geçmiş, Aliyev’in Nahçıvan’daki zor günleri bitmiş ve Azerbaycan’da Haydar Aliyev dönemi başlamıştır.
Haydar Aliyev iktidara geldikten sonra ilk önemli ziyaretini Türkiye’ye yapar.
Süleyman Demirel Cumhurbaşkanı sıfatıyla kadim dostu Aliyev’i ağırlar. Köşk'teki buluşmada sayın Demirel, Aliyev’e açık çek sunar.
Biz kardeş ülkeyiz iste bizden ne istersen!
Haydar Aliyev’in tek isteği vardır.
Osman Gezegen.
Demirel bu isteği garipser ve maddi destek, başka şeyler dururken bu istek de nereden çıktı diye serzenişte bulunur.
Aliyev, söze girer ve Osman Gezegen olmasaydı, biz Nahçıvan’da kaldığımız zor dönemde açlıktan ölürdük der ve mutlak ve mutlak Osman Gezegen’i ister.
Cumhurbaşkanımızın talimatıyla Osman Gezegen bulunur ve Köşk'e getirilir.
Aliyev ile Gezegen kucaklaşır hasret giderir.
Ama Aliyev Gezegen’i bırakmaz.
Aliyev, Cumhurbaşkanımız Demirel’den Osman Gezegen’in kendisine verilmesini ve Bakü’ye götürmek istediğini söyler.
Osman Gezegen o günlerde Ankara Emniyet müdürlüğünde müfettiş olarak görev yapmaktadır.
Bir yol bulunarak Osman Gezegen’in Bakü’ye tayini yapılmak istenir.
Emniyet mensubu olduğu için yurt dışı kadrosu yoktur ve tayini yapılamamaktadır.
Cumhurbaşkanımızın özel talimatıyla bir defaya mahsus olmak üzere Emniyet ataşesi görevlendirmesi yapılarak Osman Gezegen ve birkaç adamı Azerbaycan’a tayin edilir.
Özel talimatla yapılan ve bir daha uygulanmamak üzere rafa kaldırılan bu atama işlemi 2010 yılında yapılan referandumdan sonra bir kez daha Türkiye’nin gündemine gelir.
Devlet yapılanması içine sızan ve paralel bir yapı oluşturan ekip, içinde bulunduğu grubun yurt dışı çalışmalarını daha iyi kontrol edebilmek için İçişleri Bakanlığı bünyesindeki adamlarını önemli olarak gördükleri ülkelere görevlendirmek isterler.
Bir formül ararlar ve sonunda Demirel tarafından vaktiyle bir defaya mahsus olmak üzere yapılan Osman Gezegen uygulamasını bulurlar ve raftan indirirler.
Ve bu yolu takip ederek 1 yıl gibi kısa bir sürede tam 21 ülkeye emniyet ataşesi görevlendirmesi yaparlar.
Halen bu atanmış isimler bulundukları ülkelerde görevdeler.
Türkiye’de birçok ilde Emniyet müdürlüğü görevi yapmış bir isim halen önemli bir Avrupa ülkesinde bu görevi yürütmektedir.
Bakın nereden nereye...
İbretlik bir hikayeyi sizlerle paylaştım.
Haydar Aliyev, 13 Aralık 2003 tarihinde hayatını kaybetti.
Yerine oğlu İlham Aliyev devlet başkanı oldu.
Hikayenin kahramanı emniyet müdürü Osman Gezegen ise ölümüne kadar Haydar Aliyev, ölümünden sonrada İlham Aliyev ile çalışmaya devam etti.
Osman Gezegen yıllar önce emekli oldu, ancak Türkiye’ye dönmedi. Bakü’ye yerleşti. Halen yaşamını Azerbaycan’da sürdürüyor.
İbrahim Erdoğan - Haber7 Genel Yayın Yönetmeni