Abdurrahman Dilipak
Hazır olmak
Tarihin kavşak zamanlarından birinde, jeopolitik (siyaset - mekan ilişkisi) ve jeostratejik (mekan - gelecekle ilgili yön eylem planı) açıdan önemli bir bölgede yaşıyorsanız, zamanın ve mekanın size sağladığı avantajlar yanında riskler ve sorumluluklar da vardır.
Biz aynı zamanda yaşadığımız zaman’ın (asr) ve mekan’ın (arş) çocuklarıyız. Ve o zaman’ın, mekanın şahidleri olma zorunluluğumuz vardır. İnsanın mümin kimliği, vahiy ışığında zamana ve mekana şahidliği çerçevesinde şekil, anlam ve derinlik kazanır.
Zor şartlar büyük fikir ve eylem sahiplerinin yetişmesi, ortaya çıkması ve kendilerini isbatlamaları açısından bir imkan ve fırsattır aynı zamanda.
Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş, dünyanın her yerinde çeşitli krizlerin yaşandığını belirterek, “2015 yılı Türkiye için çok önemli bir yıl olduğu gibi dünyanın küresel olarak çok büyük sıkıntılarla karşı karşıya kaldığı ve yakın dönemde de karşı karşıya kalmanın devam edeceği bir süreçten geçiyoruz. Dünyanın hiçbir yerinde rahat ve huzur yok” dedi. Bir başka habere göre Putin nükleer donanımlı, kozmik uçan karargahının kullanıma hazır hale getirilmesi talimatını vermiş.
Herkes kötü günler için hazırlık yapıyor sanki. Birileri ise bulanık suda balık avlamak için fırsat kolluyor. Kurtlar puslu hava bekliyor ki avlarına saldırsınlar. Birileri bulanmadan durulmayacağını düşünüyor olmalı ki, inceldiği yerden kopsun havasında. Tanrıyı kıyamete zorlamaya çalışanlar da aynı kafada. Artık hiçbir şey insan zekası ve eli ile düzeltilemeyecek kadar karışsın ki, Tanrı haşa, mecburen müdahale etmek zorunda kalsın.. Ve sonuçta da ne olacaksa olsun.
Birileri Türkiye’yi kolay yutulur lokma haline getirmek için, önce Erdoğan’dan, ardından AK Parti’den ve iktidarından kurtulmak istiyor sanırım.. Erdoğan’a, ailesine, çevresinde kim varsa topyekûn saldırıyorlar.. Biraz da “kızım sana söylüyorum, gelinim sen dinle” kabilinden, Erdoğan’ın şahsında İslam dünyası, İslam dünyasının şahsında batıya kafa tutan, kurulu düzene eleştiri yönelten herkes cezalandırılmak isteniyor..
Silah teknolojisinin geldiği nokta herkesi korkutuyor. Nükleer silahlar her ülkede olmasa da, kimyasal ve biyolojik silahlarla da çok tehlikeli, ölümcül silahlar çok kısa sürede, çok düşük bir maliyetle ve çok hızlı bir şekilde üretilebilir hale geldi. İlle de atom bombası şart mı, radyoaktif maddeleri atom bombası dışında da ölümcül bir silah olarak kullanmak mümkün.
Birileri benim abarttığımı düşünse de deepweb ve Rapberry Pi, Ardionu gibi cihazlarn dünyayı radikal bir şekilde dönüştürecek bir kapasiteye sahip olduğunu düşünüyorum.. Raspberry Pi yeni bir şey değil aslında. Bilinmeyen, yeni bir şey değil. Bir Tv kumanda cihazı kadar basit, 5 dolarlık bir oyuncaktan söz ediyorum.. Üzeri de portlar olan bir Connect Card ve bir de sensörleri yükleyeceğiniz mini bir kart.. Bunlar üzerinden başka mekanlardaki HW ve SW’lere entegre olabiliyorsunuz.. Bu kartların gerçek bir IP’si yok. Sanal IP’si var. Bu yapı üzerinden dünyanın başka yerlerindeki kişiler ve imkanlarla entegre olabiliyorsunuz. Zero tipi 5 dolara piyasaya sürülen bu “oyuncak”lar dünyanın başka yerlerindeki grublar arsında global bir network oluşturarak, ebabil kuşları misali fil ordularına saldırabilir. Hamsi balıkları, balinadan daha büyük bir intranet entegrasyonu sağlayabilir.. Bu bir savaş aygıtına dönüşebilir..
Beydabanın Kelile Dimnesine benziyor. Çocuklar masal diye, bilge kişiler bir hikmet kitabı olarak okuyabilir.. Bütün camileri birbirine entegre edebilirsiniz mesela..
Bütün mesele, bir internet bağlantı kartı ile başka yerdeki açık kaynak kodlu sistemlere, kişilere, imkanlara erişebiliyorsunuz. Bunu başka şekilde, mevcut birçok sistemle de yapabilirsiniz ama bu basitleştirmiş, ucuzlatılmış ve kullanıcı kitlesini kendi oluşturan yeni bir yapı. Aslında basit bir virüs ve troja da diyebilirsiniz buna.. Bu “techno societe” birbirine entegre olduğunda kontrol dışı ya da belli merkezlerin kontrolünde çok ciddi bir güce dönüşebilen, çok farklı ülkelerdeki varolan sistemlerin atıl kapasitelerini birbirine entegre ederek aktif hale getiren bir yapıya dönüştürebilirseniz, bu alanda çok farklı bir fırsat ya da tehdit oluşabilir. Maliyetler ucuzlayacak, kimin-neyin nerede başlayıp, nerede bittiği kolay kolay tesbit edilemeyecek.. Çok ucuz ve çok hızlı hareket edebilir.. Çok basit, bu kart sadece size başka sistemlere entegre olmayı sağlıyor. Sistemi kendinize göre modifiye edebiliyor, girdi ve çıktı sağlayabilirsiniz. Başkalarının oluşturduğu bir konfigürasyona bağlı kalmayacaksınız. Siz kendi konfigürasyonunuzu asimetrik, marka bağımlısı olmadan kendiniz sağlayabileceksiniz..
Teknolojinin ucuzluğu ve basitliği karşısında birileri buna yüklediğim anlam ve fonksiyonu abartılı buluyor. Geçen gün Akdeniz Üni.’de de biri ile bu konuyu tartıştık. İtilen media mantığı ile çekilen mediayı anlamak çok kolay değil. “Upside down world map” 1980’in başında anlatınca da çoğu kişi itiraz etti. Ben de kendi haritamı yağlıboya tablo yapmıştım.. Şimdi batılılar bu haritaları bastı ya, bizimkiler şimdi daha kolay anlar.
Bu connect cardı ben bundan 20 yıl önce proje olarak Amerikalı bir bilgisayar uzmanından dinlemiştim.. Bir intranet projesinden söz ediyordu o kişi. Benim bu konularla ilgimi öğrenmiş, görüşmek için gelmişti. Bir ekran ve bir klavyeyi bir connect card üzerinden birbirine bağlayan, onu da internet üzerinden, imtfanet üzerinden kullanılabilen web tabanlı bir yazılımdan söz ediliyordu. Merkez aynı zamanda hosting hizmeti verecekti.. bugünki ofis networklerinin intranet üzerinden şehir ölçekli bir sistem kurulması projesi idi..
Eğer bu Raspberry Pı doğru kullanacak olursak, özellikle bizim içim önemli bir fırsat olacaktır. Pardüs’ü gerektiği gibi kullanamadık. Umarım R.Pi’yi sadece 12 yaşındaki çocuklar için bir oyun ve oyuncak olarak görmeyiz.
Yeni dünyanın inşasında bilişim sektörü en büyük tehdit ve en büyük fırsattır. İnivasyon, üretici, yönetici olmak bu işi fırsata, sadece tüketici olmak ise bu işi tehdide dönüştürebilir.. Bu yeni trend hayal gücünü zorlayan yeniliklere kapı aralayabilir..
Karınca sürülerine dikkat..
Selâm ve dua ile.