Abdurrahman Dilipak
“Hayır”cılara hayır!
Birileri esnafı kışkırtmaya çalışıyor. “Ekonomi kötüye gidiyor, ‘hayır’ de” diye. Esnaf niye “Hayır” diyecek, daha kötü olsun diye mi?
Hem zaten dövizi ve ekonomiyi krize sokmaya çalışanlar bu “Hayır”cı lobinin ağa babaları değil mi?
PYD karargahına ABD bayrağı asmak neyse, CHP’nin S&P, Fitch ya da Moddy’s’in avukatlığına soyunması aynı şey..
Sahi, “Hayır” deyince ne olacak? Aslında olumlu yönde, ya da iddia ettikleri yönde hiçbir şey olmayacak.. Erdoğan bugünkü Anayasanın amir hükümleri çerçevesinde “sınırsız ve sorumsuz” Cumhurbaşkanı olarak görevine devam edecek.. Adamı “sınırlı ve sorumlu” hale getiriyorsunuz yahu! CHP’liler yine yürüyen merdivene tersten biniyorlar ama farkında değiller..
CHP’liler meydana çıkıp ne diyecekler. AK Partinin niyetini okuyacaklar ve “buna izin vermeyeceğiz” diyecekler.. Yani “istemezük” diyecekler. Başka diyecekleri bir şey yok..
Hani deseler ki, “Şu sebepten şuna karşıyız, bunun yerine şu olsun..” Seçilme yaşı, milletvekili sayısı, ya da diğer konular. Yaptıkları şeyin, makul, mantıklı, hukuki, ahlaki bir açıklaması yok. İktidara tersini söylemek marifet değil ki..
Utanmadan, bir de “Başkanlık iddiandan vazgeç, dolar normal değerine dönsün” diyenler var.. Yahu bu suç ikrarı.
CHP ve HDP’nin oyu belli. İkisinin toplamı % 30 dolayında. İşte topu topu bu. FETÖ’cüler dahil.. 2016’da telefon görüşmesi diye 1.200.000 lira fatura getiren hanımefendi de “Hayır” diyor. Nazlıkaya da.. Telefoncu hanımefendi 2017 için de daha şimdiden 700.000 liralık borç takmış.. Bakalım bu işin içinden başka nasıl bir skandal çıkacak.
Milletvekillerinin telefon faturaları da açıklansın bu vesile ile. Bakalım en az, en çok konuşanlar kimler görelim.. Bu kadar telefon faturası nasıl oluşmuş herhalde onu da açıklarlar..
Hani “Hayır” kampanyası başlamış olsa, kampanya için kullandılar deriz ama, bu işte bir iş var..
Göreceksiniz halk, büyük farkla hayırcılara “Hayır” diyecek..
Ama bunlar referanduma kadar seslerini yükseltmeye devam edecekler.. İçeriden ve dışarıdan aldıkları destekle saldırıları sürdürecekler..
Referandum sonucu, AK Parti, MHP ve Erdoğan için olduğu kadar CHP ve HDP için de referandum anlamı taşıyacak.. Bundan sonraki siyasetin rotası için de yön gösterici olacak. Sahi, CHP hangi “Hayırlı iş”e “Hayır” demedi ki! Köprü, tünel, havaalanı..
SEKA arazisi için nasıl direnmişlerdi ama. Peki, sonra ne oldu? Ne yaparsanız yapın, mutlaka itiraz edecek bir şey bulurlar.. Hep “Hayra fren, şerre motor” oldular.. Laiklik adına, Atatürkçülük, solculuk, sosyalizm adına hep aynı şeyi yaptılar.. Devrimcilik diye yakıp, yıkma, vurup-kırmayı anladılar.. Grev, protesto, işgal en iyi bildikleri şeyler.. Kavga etsinler, bu işe bayılıyorlar.. İş yapmaktan hoşlanmıyorlar, biri çalışsın onlar konuşsun..
Bakmayın bunların şimdi “diktatörlüğe gidiyoruz” diye yaygara yaptıklarında, “Tek adam”, “ebedi şef” bunların icadı. Hitler’in doğum gününe heyet gönderenler, Mussolini’yi “Terbiye diktatörlüğü kurdu” diye övenler. Mustafa Kemal ölünce, “başımızda İnönü, arkamızda Stalin var” diyenler kimdi!
Referandumun yapılacağı 9 Nisan’a kadar bunları dinleyeceğiz.. Ama o gün millet konuşacak ve CHP susacak.. Sabredeceğiz, çünkü böyle böyle eriyecekler, tükenecekler.. Ya da akıllanacaklar..
Son bir kamuoyu araştırması var. CHP’lilerin % 10’u, HDP’lilerin % 4,5’i sandığa gidip Evet oyu kullanacakmış.. Bana kalırsa en az bunun iki katı kadar CHP’li ve HDP’li zaten sandığa gitmeyecek.. HDP’lilerin önemli bir bölümü, aranıyor olma korkusu ile zaten sandıktan uzak duracak..
CHP’nin HDP ile referandum konusunda ortak eylemi kadar, ortak söylem içinde olması da CHP için tam bir talihsizlik.. Bu referandumda hayırcı cephe tam da Gezi bileşenlerinden oluşuyor.. Bu cephede CHP, PKK, FETÖ’cüler başı çekiyor.. Göreceksiniz bu bileşenlerin toplamı eksi verecek..
Bu referandum, 18 Madde’nin ötesinde başka anlamlar da taşıyor ve başka sonuçları da olacak.. Bu referandumda Kılıçdaroğlu, PKK ve FETÖ de oylanıyor.. Aslında referandumda “Evet” oyu kullanmak, bu üçlüye “Hayır” demek anlamına geliyor.. Anlayacağınız “Evet” demenin başka bir açıdan “Hayır” anlamı da var..
Referandum sonuçları zaten şimdiden belli. Onun için parti içi muhalefet Kılıçdaroğlu’ndan kurtulmanın yollarını aramaya başladı bile.. Referandum sonuçları değişime “güçlü” desteğin dışında CHP, HDP ve FETÖ koalisyonunun toplam gücünü gösterecek.. Göreceksiniz, alacakları oyu paylaşamayacaklar.. Bu iş Nasreddin Hoca’nın “ciğer hesabı”na dönecek.. Hani hanımı “ciğeri kedi yedi” demiş de, hoca kediyi tartmış ve “hatun bu kedi ise ciğer nerede, bu tarttığım şey ciğerse kedi nerede” demiş ya! Göreceksiniz “Hayır” oyunu kendi aralarında paylaşamayacaklar.. Hayır’cılar % 30’da kalırsa, hadi siz taksim edin bakalım, bu pastadan kime ne düşer.. 2015 Kasım seçimlerinde durum şöyleydi: AK Parti (% 49.50), CHP (% 25.32), MHP (% 11.90), HDP (% 10.76), Diğer (% 2.52). AK Parti-MHP toplamı zaten % 61.40 ediyor. Diğerlerini ikiye böl, zaten % 63 eder, bu en kötü ihtimal.
FETÖ’cülerin ve HDP’lilerin kripto elemanları sandığa gitmeyecek. AK Parti – MHP ittifakından “Hayır”cılar, karşı cephenin Evet’çilerinin yarısı kadar bile değil. Bunu da bir kenara koyun. Zaten dünkü denge % 63/% 37 idi. Dünya alem biliyor ki, HDP tabanının yarısını kaybetti, CHP eriyor. O zaman nereye gitti bunlar. Referandum sonucu olarak % 65’in üzeri sürpriz sayılmaz.. Birileri bugünden matem günü efkar dağıtmak için şimdiden “rakı” siparişi verebilir.. Hani o gün Tekel bayilerinde içki bulunamayabilir de!?
Selam ve dua ile..