DÜNYA
''Erdoğan hayatını Putin'e borçlu!..''
Rus basınında yer alan habere göre Türkiye'deki darbe Ağustos ayında olacak ve ülkedeki darbeye eş zamanlı olarak Yunanistan'da da ekonomik krize bağlı bir darbe yapılacaktı.
Rus gazeteci Gorazd Velkovski'nin kaleme aldığı haber şöyle:
Türkiye'deki darbenin aslında Ağustos ayında olması planlanıyordu. Bu ülkedeki darbe ile eş zamanlı olarak, ekonomik bir kriz "planlanmış" olan Yunanistan da kendi kendine bir darbeye sürüklenecekti.
Bu sayede Balkanlar kritik bir evreye girecek, böylelikle bölgede ABD'ye hizmet edecek 'kukla hükümetler' kurulacak ve neticede Avrupa ile Rusya arasında ABD tarafından kontrol edilen bir yeni bir "demir perde" oluşturulacaktı.
Türkiye'de darbenin kapıda olduğunu bilmeyen tek bir ülke yoktu.
CNN'İN AMANPOUR'U TÜRKİYE'DE ÜS KURDU
Her ne kadar darbenin ne zaman yapılacağı bilinmese de CNN muhabiri Christiana Amanpour, bu tarihin yaklaştığını dikkatle bakanlara işaret veriyordu. Zira Amanpour, darbeden iki gün önce Ankara ve İstanbul'da haber üslerini kurmuştu bile.
Pentagon'un CNN ile özel bir ilişkisi var; haber kanalına hangi ülkede darbe olacağını söyler ve böylece haber kanalının o ülkelerden canlı yayın yapmak üzere üslenmesi sağlanır.
CNN'in Amanpour'u bazı ülkelerde yasaklı olmayı başarmış bir gazetecidir; çünkü o ne zaman bir ülkede görünse, orada kötü bir şey olur. Türkiye de bu ülkelerden biridir.
PUTİN, DANIŞMANINI GİZLİCE ANKARA'YA GÖNDERDİ
Rusya, İran, Suriye... bu ülkelerin hepsi Türkiye'de ABD destekli bir darbe olacağının farkındaydı.
Bu sebeple Moskova, Putin'in danışmanlarından birini Ankara'ya gönderdi. Ziyaret "çok gizli" idi. Bu yüzden, Putin'in yakın çevresindeki çok az kişi dışında ne Tahran'da ne Suriye'de ve ne de Moskova'da kimse bu ziyaretten haberdar değildi.
Türk liderini uyarmak üzere Ankara'ya gönderilen isim Aleksandr Dugin'di. Dugin'e ayrıca uzun bir darbede yer alacaklar listesi verilmişti.
2 BİN ASKER TUTUKLANACAKTI BU YÜZDEN 1 AY ERKEN BAŞLATILDI
Türkiye, bir şeylerin kapıda olduğunu fark edince kara, hava ve donanma kuvvetlerinde görevli 2 bin kişi hakkında tutuklama kararı çıkartmak istedi.
Ancak yöneticilerin bu talebi mahkeme reddetti. Bundan da öteye giderek darbe girişiminde yer alan hakimler "hükümetin şüphelenmeye başladığını ve bir hamle başlatacağını" söyleyerek üst düzey generalleri uyarmıştı.
Sonuç olarak, bazı yönleri eksik olsa da darbe girişimine başlandı.
Su24'Ü DÜŞÜREN PİLOTLAR DA DARBECİYDİ
Moskova, aylar önce Rus jeti Su24'ün düşürülmesine dair bilgilere ve bundan sorumlu olan pilotların konuşmalarına ulaşmıştı.
Bu ses kayıtlarından Rus jetini düşüren pilotların ABD'nin Türk ordusuna eklemlediği kişiler olduğu ve bu işin Moskova ve Ankara'nın ilişkilerini bozmaya yönelik bir plan dahilinde yapıldığı ortaya çıktı.
ABD, İngilizlerin "parçala ve böl" siyasetini izliyordu. İncirlik Hava Üssü'nde, Hava Kuvvetleri'nde ve Ordu'da bu şekilde ABD'nin eklemlediği çok sayıda asker vardı. Şimdi hepsi tutuklu.
PUTİN'İN DANIŞMANI MELİH GÖKÇEK İLE GÖRÜŞTÜ
Putin'in danışmanı Dugin, Ankara'ya gelirken dikkat çekmemek için farklı bir rota izledi. Moskova'dan Astana'ya oradan sırasıyla Tahran, Şam, Lefkoşa'ya geçti ve en sonunda Ankara'ya geldi.
Dugin Ankara'da Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın en güvendiği isimlerden olan Ankara Belediye Başkanı Melih Gökçek ile görüştü.
Eski KGB yetkilisi Dugin'in, Gökçek ile yüz yüze görüşmesi oldukça iyi geçmişti. Rusya son aylarda çok fazla bilgi toplamıştı. Darbenin ne zaman, kim tarafından ve nasıl yapılacağını biliyordu.
İlk başlarda Dugin'in Türkiye'ye geldiği Erdoğan'ın yakın çevresine söylenmemişti.
Rusya-Türkiye ilişkilerinin ve karşılıklı güvenin yeniden tesisi için Erdoğan uyarılmıştı. Bu uyarı aynı zamanda psikolojikti; 'tam zamanında' gelmişti ve Erdoğan'a Türkiye'nin gerçek dostunun kim olduğu gösterilmek istenmişti.
Bu yüzden görüşme yüz yüze yapılmıştı.
PENTAGON VE CIA, ABD BASININI HAZIRLADI
Pentagon ve CIA, darbeden 24 saat sonra sessiz kalmıştı. Ancak bu sırada ABD medyasını, darbenin başarısız olmasını nasıl telafi edeceklerini ve bunu Erdoğan'ı köşeye sıkıştırmak için nasıl kullanacaklarını anlatıyorlardı.
Darbe girişiminin hemen ertesi günü, darbenin Erdoğan tarafından 'gücünü arttırmak' için planlandığı haberleri servis edilmeye başladı. Erdoğan'ın uçağının Türk jetleri tarafından korunduğunu ve bu jetlerin uçağa ateş açmadığı iddia ediliyordu.
İlki ve hepsinden önemlisi, bu jetler ABD-NATO'nun kontrolünde bulunan İncirlik Üssü'nden havalanmıştı. İkincisi ise jetler İncirlik'ten Erdoğan'ın uçağını takip etmek üzere havalanmasına rağmen ABD'den hiçbir yetkili Türkiye'yi uyarmamıştı.
MELİH GÖKÇEK VAKİT KAYBETMEDEN HAREKETE GEÇTİ
Bütün bunlar olurken Ankara Belediye Başkanı Melih Gökçek vakit kaybetmeden ekranlara çıktı. Darbenin arkasında Washington'un olduğunu ve bu açıklamadan kısa bir süre önce bütün gerekli bilgileri aldığını söyledi.
Gökçek, darbe girişiminin ardından ABD'nin olduğunu çekinmeden ve gecikmeden söyleyen ilk üç üst düzey yetkiliden biriydi.