Abdurrahman Dilipak
Eee.. N’oldu şimdi!
Mini Anayasa paketi Meclisten geçti.. Ne oldu şimdi. CHP ne yapmış oldu..
Hani “yenilen güreşe doymazmış” derler ya! Şimdi ne olacak.. Dağa mı çıkacaksınız, kan mı dökeceksiniz.. Buyurun derdinizi halka anlatın..
“Keskin sirke küpüne zarardır”. Tehditleriniz, o meydan okumalarınız, aba altından sopa göstermeleriniz bir işe yaramadı..
Hadi şimdi araziye.. Nisan’da milletin önüne sandık konulacak. Şimdi siz, HDP’yi de kolunuza takın, meydanlara çıkın. Derdinizi veli-i nimetiniz olan, temsil ettiğiniz millete anlatacaksınız..
Ha! Garo Paylan’ı da yanınıza almayı unutmayın.. Ne de olsa aranızda bir yakınlık var.. Paylan da derdini millete anlatır bu vesile ile..
Bakın millet bu işten bir şey anlamadı. Şu paragraftan şu kelime çıkıyor, yerine şu kelime giriyor, filan paragraf çıkıyor.. 18 Madde’nin yarıdan fazlası böyle. Milletin aklında kalan kavga-gürültü. Bir de birbirini ısırmıştı. Arada bir de pedofili tartışması, Aleyna Tilki vakası filan girdi.. Milletin aklı iyice karıştı. Ha, bir de Baykal’ın derin abi olarak uyarıları vardı. Asabi bir şekilde konuştu gitti. Neyse bu arada şu eski kaset dosyası da yeniden açılıyor. Savcılık olaya el atmış..
CHP kadar nasipsiz, uğursuz bir parti var mı bilmiyorum. Neye el atsa kurutuyor. Neye düzelteceğim diye dokunsa daha kötüye gidiyor işler. CHP’de işler hep tersine gidiyor. Onun için “geldi İsmet, gitti kısmet” demiş esnaf. Kılıçdaroğlu yürüyen merdivene ters mi biniyor, yürüyen merdiven tersine mi dönüyor bilmem ama, bir şeylerin ters gittiği muhakkak..
Kılıçdaroğlu da bu anlamda doğrusu bulunduğu yere çok yakışıyor. Tencere yuvarlanmış, kapağını bulmuş.
İstanbul Büyükşehir’i 3 gün CHP’ye teslim edin, Haliç kokmaya başlar, şehirde su kesintisi başlar.. Ağaçlar susuzluktan kurur.. Şehirde kriz çıkar..
Bu arada, belediyeler BAŞKANLIK SİSTEMİ ile yani diktatörlük şeklinde (!?) yönetilir.
Halkın şöyle bir algısı var: Siyasi bir konuda karar vermekte zorlanıyorsanız, CHP’nin dediğini tam aksini yapın büyük bir ihtimalle doğru bir tercihte bulunmuş olacaksınız.. 7-8 Hasan Paşa mantığı bu. Tecrübe ile sabittir.
Anayasa tartışmasına büyük bir heyecanla girdiler, kolları - kanatları kırık çıktılar.. Ne umdular, ne buldular ortada.. Hiçbir fikirleri, hiçbir hazırlıkları yok. AK Parti’nin her dediğine “hayır” demeyi marifet biliyorlar. Bağırıyor, çağırıyorlar, kürsüyü işgal etmeye kalkıyorlar. Meclisi çalışamaz hale getirmeye çalışıyorlar. Bütün yaptıkları bu..
CHP bu süreçte en az 1-2 puan oy kaybetti. 2. tur ve sandık süreci var daha.. CHP tabanı bile bu olanlardan rahatsız.. Eminim CHP’li milletvekillerin eşleri ve çocukları da bu olanlardan rahatsızlık duyuyorlardır.. Böyle giderse, referandum sürecinde daha fazla itibar kaybına uğrayacaklar..
CHP, bu yönetici kadro ile bir yere gidemez. Bir süre sonra tekrar birbirlerine girerler.. CHP bu! Bir asra yaklaşan geçmişi ortada! Tek Parti dönemi dışında ancak darbelerle varlık gösterebildiler ve millet onlara bir daha iktidar olma imkânı vermedi.
Bunlar siyaseten ÇAP’sız olsalar da gerçek şu ki, CHP “Çoğunlukçu Azınlık Partisi”. “Cumhuriyet” “Çoğunlukçu” demek. Çoğunlukçu Halk Partisinin anlamı bu.
Onlara sorsan “ıslah ediciler” ama görünen ortada “Bozguncuların ta kendileri” son günlerde bunu bir kez daha gösterdiler.. AK Partililere teklifimdir Araf 155’i çokça okuyun.. Gerçekten bu ne çetin bir imtihandır.. Bakara 11’e bakın. Bir de Bakara 13’e bakın. Orada tanımlanan yüz kimin yüzüne benziyor. Bakın, sakın onlara benzemeyin, sonra siz de onlardan olursunuz..
CHP ile imtihan olmak gerçekten “zor imtihan”dır..
Aslında CHP’liler ille birileri ile kavga edecekler. AK Parti ile kavga etmeseler birbirleri ile kavga edecekler. Herhalde, “kendi içimizde kavga edeceğimize, AK Parti ile kavga edelim” diye düşünüyor olsalar gerek.
Sonuçta herkes gibi CHP’liler de en iyi bildikleri şeyi yapıyorlar. Kriz çıkartıyor, kavga ediyorlar.. Peki şimdi ne oldu. Anayasa değişikliği meclisten geçti. Yaptıkları yanlarına kâr kaldı. Bu süre içinde ne yapmış oldular. Elleri ayakları, çeneleri boş değildi. Tuttukları da iş değildi! Ne büyük bir kahramanlık yaptılar!?. Şimdi bu teklif milletin huzuruna gidecek ve göreceğiz, “Çoğunlukçu” partinin nasıl bir “azınlık” olduğunu..
Bunların adları bile kendilerini yalanlıyor ya hu! Bunların ne kadar Demokratik, Halkçı, Cumhuriyetçi olduklarını göreceğiz.. Bunlar “Halkçı” ya da “Çoğunlukçu” değil, “Halka rağmen” ve azınlık diktasından yana militarist oligarşiden yana uluslararası sistemin içimizdeki Truva atı! Biraz da “İçimizdeki Pensilvanyalılardan”. Yaptıkları iş ise, Atlantik ötesine “arz-ı ihlas”, himmet bekledikleri “abiler-ablalar”a selam göndermek istercesine, “dostlar alışverişte görsün” kabilinden. Şecaat arzediyorlar. “Yıkılmadık, ayaktayız” diyorlar. Kolları kırık, yen içine saklıyorlar. Pensilvanyadakiler de öyle yapıyor zaten..
Peki şimdi ne olacak? Referandum tarihi açıklanacak. Bu arada Meclis tatile girecek. Ve süreç başlayacak! Partiler, STK’lar meydana inecekler.. Referandum tarihi 26 Mart-12 Nisan arası bir pazar gibi gözüküyor. Sonrası malum. Tabi önce teklifin bütününün tekrar TBMM’de ele alınıp kabul edilmesi gerekiyor. 2. tur 18 Ocak Çarşamba başlayıp 3 gün devam edecek.. CHP bir kez daha CHP’liliğini yapacak..
Madem iç tüzükte de değişiklik yapılacak, Meclis faaliyetini engelleyenler ya faaliyetini sabote edenlere karşı da, daha önce yaşanan rezilliklerin yaşanmaması için yeni düzenlemede caydırıcı tedbirlerin alınması şart.
Takvim belli olsun daha ayrıntıları yazacağız, konuşacağız..
Selam ve dua ile.