Abdurrahman Dilipak
Dilipak 'şimdi sıkı durun' deyip açıkladı: Büyük fitneye hazır olun!
Akit Gazetesi yazarı Abdurrahman Dilipak, Katar’a yönelik ambargo kararını değerlendirdiği yazısında şok bir iddiada bulunarak "Bunu kim gerçekleştirirse gerçekleştirsin, kıyamet teolojisi üzerinden birtakım komplolara hazır olun. Mehdi, Mesih, Deccal, Melheme-i Kübra, Armegedon’a yani yeni bir dünya savaşına hazır olun.. Asıl demem şu ki, büyük fitneye hazır olun! “Amerikano bir Mehdi” her an zuhur edebilir.. Yani bir Şii-Sünni çatışmasına hazır olun.. Şii, Sünni ve Selefi savaşı!” dedi.
İŞTE DİLİPAK'IN İLGİLİ YAZISI:
Dün Katar, bugün İran.. Parlamento, metro ve İmam Humeyni’nin mezarı saldırının hedefi.
Hedefte İran Meclisi var, doğrudan halk var ve rejim var!
Hatırlayalım: Katar, İran ile ilişkiyle suçlanıyordu. Bir yandan Hizbullah’la, öte yandan İhvan’la ilişkilendirilmeye çalışılıyordu. Bu arada Suudi Arabistan, Katar’ı yutmaya hazırlanıyor.. Durum şu: ABD Cezire-tül Arab’ı işgale hazırlanıyor. Dünyaya borcunu bölgedeki petrolle kapatacak.. Hedefte İran, Irak, körfez ülkeleri ve Suudi Arabistan var. Libya’yı da buraya not edelim. ABD önce bunları bölecek, sonra “İslam” adına hem siyasi, hem de askeri olarak birleştirecek.. Bu “İslam” ülkeleri arasında bir de pakt kuracak. Birlik istiyorsunuz ya, alın size birlik!
Aslında şu “zeytin” konusunu yazacaktım, ama olaylar başka türlü gelişmeye başladı.. Yarın zeytin ile ilgili kehanetler de ortaya atarlarsa şaşmayın, Kılıçdaroğlu’nun “yar bana bir kriz” diye “zeytin” konusunu sahiplenmeye çalışmasına dikkat! Kılıçdaroğlu’nun derdi “zeytin”den bir “Gezi” damıtılabilir mi!. Yoksa zeytin krizinin arkasında duran AKP’lilerin arkasında Kılıçdaroğlu’nun abileri var! Başbakanın açıklamasını izledim, o açıklamalar tamam da, gerçek o açıklamalardan ibaret değil.. İşin başka boyutları var. Sanayiden enerjiye, gıda tarım bakanlığından sağlığa kadar herkesi ilgilendiren farklı boyutları var. BAE’den gelenlerin arkasındaki yabancıları görmezseniz, onlarla işbirliği yapan içinizdeki siyasetçileri ve bürokratları, onlarla beraber hareket eden bazı işadamlarını hesaba katmazsanız işin gerçeğini anladığınızda çok geç kalırsınız.. Kılıçdaroğlu’nu bu konuda heyecanlandıran “derin gerçek” neydi aceba.. “Vettin-i vezzeytuni”yi de yazacağım, şu bizim Anadolu çim’i-çayırı “Ayrın otu”nu da.. Hani şu kendisi ile adeta savaştığımız, Anadolu toprağını bir ana hasreti ile kucaklayan “ayrık otu”nu ve onun nasıl büyük bir bereket, sağlık kaynağı olduğunu da..