-
Gayrimüslim azınlık cemaatlerinin temsilcileriyle bir araya gelen Başbakan Ahmet Davutoğlu, “İslamofobiye karşı sesimizi yükselttiğimizde inançlara yönelik ayrımcılığa karşı durmuş oluruz” dedi.
Başbakan Ahmet Davutoğlu, İstanbul Dolmabahçe Ofisi’nde gayrimüslim azınlık cemaatlerinin temsilcileri ile öğle yemeğinde bir araya geldi. Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez’in de hazır bulunduğu programda konuklarına hitap eden Davutoğlu, İslamofobi’ye dikkat çekerek, "İslamofobiye karşı sesimizi yükselttiğimizde inançlara yönelik ayrımcılığa karşı durmuş oluruz" diye konuştu.
Evrensel ilkeleri, Türkiye’de eşit vatandaşlık kavramı çerçevesinde yaşatmaya özen gösterdiklerini kaydeden Davutoğlu, “Yurttaşlarımız arasında hiçbir fark gözetmedik, gözetmeyiz” dedi. Davutoğlu, bu gece idrak edilecek Mevlit Kandilini de kutladı.
"HEP BERABER SESİMİZİ YÜKSELTTİĞİMİZDE..."
Azınlık temsilcileriyle bir araya gelen Başbakan Ahmet Davutoğlu, “İslamofobiye karşı hep beraber sesimizi yükselttiğimizde aslında sadece Müslümanlara dönük ayrımcılığa değil, bütün ayrımcılıklara karşı da sesimizi yükseltmiş oluruz” dedi.
Başbakan Davutoğlu, gayrimüslim azınlık cemaatlerinin temsilcileriyle Dolmabahçe’deki Başbakanlık Çalışma Ofisi’nde düzenlenen yemekte bir araya geldi. Yemeğe Fener Rum Patriği Bartholomeos ve çok sayıda azınlık temsilcisi ile Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez de katıldı. Programda konuşan Başbakan Davutoğlu, “Bu bir aile yemeği. Birlikte ülkemizin köklü geleneklerinde bu topraklarda dini kültürün yeşermesine, büyümesine ve insanlık adına barışın, esenliğin hakim olmasına zemin teşkil eden köklü geleneklerimizin temsilcileriyle bir araya gelmekten büyük mutluluk duyuyorum. Birkaç huşu üzerinde düşünerek bu tarihi seçtik. Bugün Mevlid-i Şerif. Geçen hafta Hıristiyan ve Katolik cemaatimizin noelini, önümüzdeki hafta da Ortodoks cemaatimizin noelini idrak edeceğiz, iki hafta da önce de Musevi cemaatimizin Hanuka Bayramı’nı. İki haftalık dini gündem İbrahimi geleneğin nasıl yan yana, bir arada ve bu toprakların her yerinde kök saldığının güzel bir örneği” dedi.
“Biz bu masa etrafındaki hiçbir geleneği bu topraklara yabancı, bu topraklara sonradan gelmiş gelenek olarak telakki etmiyoruz” diyen Davutoğlu, “azınlık” kavramını kullanmamaya da özen gösterdiğini ifade etti. Davutoğlu, “Çünkü hepimiz o köklü geleneklerin mensupları olarak büyük bir ailenin parçalarıyız” diye konuştu.
"FARK GÖZETMEDİK"
Başbakan Davutoğlu, şunları söyledi: “Hiçbir zaman biz yurttaşlarımız arasında, yurttaşlık temel ilkesi etrafında bir fark gözetmedik, gözetmeyiz. Hangi dini, mezhebi, etnik temelden gelirse gelsin bütün yurttaşlarımızın canı, malı, ırzı, aklı, namusu bizim için azizdir ve bütün dinler de azizdir. İnsan onurunun korunması, canının korunması, aklın, neslin korunması, dinin korunması bütün geleneklerin kabul ettiği evrensel ilkeler. BU evrensel ilkeleri eşit vatandaşlık kavramı etrafında modern, çağdaş devletin ana esaslarından biri olarak yaşatmaya özen gösteriyoruz. Onun için iktidarlarımız süresince her zaman bu vatandaşlarımızın bu haklardan istifade etmeleri yönünde çok ciddi adımlar attık. Vakıf mallarının iadesi ile son dönemde çok somut hale gelmiş olan bu eşit vatandaşlık ilkesi bundan sonra da en temel şiarımız olacak. Eğer otantik kültürler olarak, dini gelenekler olarak bu topraklarda ortak bir ailenin parçasıysak ki öyle, eşit vatandaşlık ilkesi etrafında bir araya gelmişsek ki yine öyle, aslında bu güzel beraberliği bir evrensel mesajla taçlandırmak lazım. O da; bütün dünyaya hangi türden olursa olsun her tür ötekileştirmeye, her tür baskı ve zulme karşı ortak sesimizi de duyurmak lazım. İstanbul’dan bu mesajın yükselmesi çok önemli.”
Son zamanlarda Avrupa’da camilere yönelik yapılan saldırılara dikkat çeken Davutoğlu, “İslamofobiye karşı hep beraber sesimizi yükselttiğimizde aslında sadece Müslümanlara dönük ayrımcılığa değil, dini kimlikler ihtiva eden bütün ayrımcılıklara karşı da sesimizi yükseltmiş oluruz. Bu anlamda kim hangi gerekçelerle olursa olsun inancı uğruna dışlanmışsa, baskıya uğramışsa, zulme uğramışsa biz hepsinin karşısında aynı kararlılıkla durma iradesi göstermek zorundayız. Bu, insanlığın gelecek nesillerine bırakacağımız en güzel miras olur” diye konuştu.