Abdurrahman Dilipak
CHP İntihar Ediyor
CHP yine yürüyen merdivene ters bindi.
Şecaat arzedecekti aklına göre. Dürüstlük şovu yapacaktı..
Hani dokunulmazlıkların kaldırılmasını istiyordunuz.. Buyurun. Bumerang döndü, sahibini vuruyor. Kılıçdaroğlu kündeye geldi. Kazdığı tuzağa kendi düştü..
Meclisin ilk tur iradesi ortada. Kılıçdaroğlu her zaman yaptığı gibi kaytarmaya çalışıyor..
Şu anda referandum için anayasal çoğunluk sağlandı.
CHP ve HDP “mangalda kül bırakmadıkları” bir konuda şimdi, ortak bir cephede birlikte hareket ediyorlar..
Soğuk savaşın sol tarafındaki laik, ulusalcı CHP dün Ergenekon’un avukatlığını üslenmişti. Sonra Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Paralelcioldular. Bugün ise Kürtçülük yapıyorlar.. Cumhuriyetçilik, “çoğunlukçuluk’tur ama CHP; çoğunluğu, milli egemenliği filan hiç birini takmıyor.. “Halk Parti” başından beri halkın inancı, tarihi, kültürü, kimliği, dili, kıyafeti ile ilgili sorunların kaynağı oldu.. Zulmetmedikleri ahali kalmadı. Dersim, Şeyh Said, Rize, Maraş’ta yaşananları herkes biliyor artık.. İrtica/mürteci diye İslam ve Müslümanlara karşı öfkeleri hiç sona ermedi. Tarihe de saygıları yok. Osmanlı düşmanlığı, Selçuklu düşmanlığına varan icraatları hâlâ izlerini koruyor..
CHP bu kafa ile giderse, sonuçta iki şey olacak. Referandum için yüz milyonlarca lira boşu boşuna harcanacak. CHP’nin tek kazancı zaman kazanmak olacak. 90 gün daha kazanacak.. 90 gün bütün Türkiye’den CHPve Kılıçdaroğlu’na beddua yağacak.. Bu referandum, sadece dokunulmazlık yasası ile sınırlı kalmayacak, “CHP’ye, Kılıçdaroğlu’na hayır” anlamına da gelecek.. Bu durumda CHP’den kopmalar olur. Kılıçdaroğlu daha fazla orada oturamaz. Hatta CHP bölünür.. Artık “zırva te’vil götüremez” boyuta ulaştı..
Türkiye, küfürbaz bir takım adamların hezeyanlarına kurban edilemez..
Şu da var, bu yasa milletçe onaylanacak olursa, bu parlamentonun onayından daha keskin ve kesin bir zafer olacaktır.. Hatta bu karar, “Kan dökmek”ten söz eden Kılıçdaroğlu’na karşı milletin kesin bir cevabı olacaktır.. Oylanan sadece yasa değil, CHP zihniyeti ve Kılıçdaroğlu olacaktır..
Eğer korku ve öfkeleri akıllarını zail etmemişse, bu gerçekleri görüp reylerini ona göre değiştirmeleri gerek..
Kılıçdaroğlu’nun sanki gözü dönmüş gibi. Hani bakarsınız yarın Türkiye referanduma gitmek zorunda kalabilir.. O zaman da “referandumu boykot” çağrısı yapabilir..
O zaman dokunulmazlık referandumu için acele etmeyelim, bu ittifakla, bir an önce anayasa değişikliğini de referanduma götürelim.. Ya da şöyle olabilir: Anayasada sınırlı bir değişiklik yapalım ve başkanlık sistemine geçiş için bir düzenleme yapalım ve dokunulmazlık konusu ile birlikte başkanlık sistemini de oylayalım.. Bakalım o zaman Kılıçdaroğlu ne yapar.. “Milli iradeye karşı topyekun bir savaş ilanı, çağrısı” yapabilir mi?
Yeni hükümet bayram sona ermeden bakanlar kurulunu teşkil eder, hükümet programını hazırlar ve güvenoyuna sunar. İlk iş olarak da hemen bu anayasa değişikliğini ve dokunulmazlık referandumunu gerçekleştirebilir..
Zor ama zor bir süreç olsa da imkansız değil. Başkanlık seçimine geçilirse, bu sene yeni bir hükümet yeni bir güven oylamasından sonra, bütçeden önce, yeni hükümet tarafından ara seçim yapılabilir..
Kılıçdaroğlu daha düne kadar meydan okuyordu, bütün dosyaların meclis gündemine alınması için. Şimdi kendi sözü ile köşeye sıkıştı. HDP’den sonra sanığı en fazla olan parti CHP. CHP lideri ayrıca kişisel bir rekorla ilk 2 içinde yer alıyor.. Bugün Kılıçdaroğlu, partisi ile birlikte kendi geleceğinden korkmaktadır.. “Laf ile verirler aleme binlerce nizamat, bin seyyie bulunur hanelerinde” dizelerinde olduğu gibi, laf ile dünyaya nizam vermeye kalkarken kendi hanelerinde binlerce suç dosyası bulunuyor.. Hani, kendilerine sorarsanız, “biz ancak ıslah edicileriz” derler. Ama Kur’an-ı Kerim onlar için, “onlar bozguncuların ta kendileridir” der. Onlara “insanların inandığı gibi siz de inanın” dendiğinde, bazen “biz de inananlardanız” derler ya da “o gericilerin inandığı gibi mi” derler. Kendi dostları ile baş başa kaldıklarında ise, “biz onlarla dalga geçiyoruz” derler.
Evet, CHP kaçtığını sandığı şeye doğru koşuyor.. Evet, CHP intihar ediyor. Bırakalım bu yolculuklarına devam etsinler.. Çünkü böyle böyle kendilerini tüketecekler.. Sinir bozucu olsalar da bu gerçek karşısında sabırlı olmamız gerek..
Muhtemel bir referandum, pahalı, zaman kaybı gibi gözükse de, CHP’den kurtulmak için tarihi bir fırsat olacaktır. Bizim için pahalı ama anlamlı bir kazanıma dönecektir bu adım.. Yeni bir referandum AK Parti için yeni bir kazanım olacaktır. Bazı gerçeklerin halka anlatılması ve yeni bir milletin güvenoyunu tazelemek için bu iş bir vesile, bir fırsat oluşturacaktır.
CHP bir kriz partisi. “Çözümsüzlüğü çözüm diye dayatan” bir kongre partisi. “Ne olduğu”ndan çok her seferinde “ne olmadığını” kim ne derse desin, onun karşısını söylemek ve yapmakla marifet yaptığını ve hikmet söylediğini zannedenlerin partisi.. Elleri ayakları boş değil, ama yaptıkları iş değil. Hep konuşuyorlar, hep eleştiriyorlar.. Bilmiyorlar ama bilmediklerini de bilmiyorlar.
Eee, ne yapalım. Durmak yok, yola devam.. Görelim Mevlam neyler. Selam ve dua ile..