Abdurrahman Dilipak
CHP, HDP, FETÖ, SP, BBP, DSP vs..
AK Parti-MHP ittifakına karşı, bütün gezi bileşenleri bir araya geldi. Hüda-Par da referandumda EVET oyu vereceğini açıkladı.
Hayırcılar belli. Başı CHP ve HDP koalisyonu çekiyor. Bir de son olarak bunlara “Hayır Partisi” eklendi. “Yeşil Sol Parti” diye bir parti daha varmış, onlar da “hayır” diyor.. PKK, PYD, KCK, FETÖ, DHKP-C, DAEŞ, hepsi hayırcı.. Meral Akşener, Abdullatif Şener de aynı safta!.. Bu arada; Haydar Baş seçmenini serbest bırakmış.. ANAP, BBP, DBP, Devrimci Parti, Demokrat Parti, DSP, Emekçi Hareket Partisi, EMEP (Emek Partisi), Ezilenlerin Sosyalist Partisi, Halkların Demokratik Partisi, Hak ve Eşitlik Partisi, Halkın Kurtuluş Partisi, Halkın Türkiye Komünist Partisi, Liberal Demokrat Parti, Özgürlük ve Dayanışma Partisi, Sosyalist Yeniden Kuruluş Partisi, Perinçek’in Vatan Partisi, Merkez Parti, bunların hepsi HAYIR’cı.. Solcusu bile birbirine benzemeyen, sağ, sol, liberal bir düzineden fazla parti HAYIR cephesinde buluştu.. Bunların hemen hemen hiç birinin siyasette esamisi bile okunmaz. Adını, genel başkanını bile kimse bilmez..
YSK’nın açıkladığı listeye göre; AK Parti, BTP, BBP, CHP, HDP, HÜDA-PAR, MHP, SP ve VP seçimlere girebilecek yeterliliğe sahip. Bunlar sandık müşahidi gönderecek ve kampanya yapabilecek.
Bu vesile ile, bu süreçte, kim nerede duruyor, kim kimdir daha yakından, daha iyi tanımış oluyoruz..
AK Parti çevresini en çok üzen SP ve BBP’deki savrulma.. Ama onlar da bu tavırları ile aslında kendilerine zarar veriyorlar. Çünkü katıldıkları cephe için bir ağırlıkları yok aslında.. Onlarla görüş birliği içinde de değiller.. Bu durum Akşener ve Kazan’ın 28 Şubat mahkemesinde müşteki bile olmamaları gibi bir durum..
Referandum için geri sayım başladı.. Referandum sonucu belli. Sadece bu sonucun şiddeti, oranı belli değil.. AK Partililer, kazanmak için değil, yüksek bir katılım ve daha da yüksek bir oranda EVET ile güç göstermek için çalışıyorlar.
Bu anlamda bu referandumun Anayasa değişikliği oylamasından daha farklı anlamları var.
Mesela bu referandumda EVET demek, FETÖ’ye hayır demektir. Bir bakıma 15 Temmuz’un oylanmasıdır bu referandum.
Bu referandumda EVET demek, PKK’ya ve onun türevlerine, işbirlikçilerine HAYIR demektir..
Bu referandumda EVET demek, Türkiye’ye yönelik dış tehditlere, baskılara HAYIR demektir. AB, ABD, NATO, BM, IMF, MOODY’S, FITCH, S&P’ye, Axel Sprenger’ye, CNN’e, NYT’ye, BBC’ye, CIA’ye, MOSSAD’a, MI6’ya, Merkel’e “oyunu gördüm” demektir..
EVET, milletin kendi iradesine sahip çıkması anlamına geliyor..
Bu EVET “Koalisyona hayır, çözüm milletin hakemliğindedir” demektir..
Referandum, FETÖ’ye, PKK ve türevlerinin örgütlediği teröre karşı güçlü bir “Hayır” anlamına geliyor.. Darbeye hayır anlamına geliyor.. Referandum süreci bu şuuru canlı tutuyor.. Bu süreç içinde HAYIR’cılar ciddi itibar kaybedecek. 15 Temmuz’daki ruh yeniden canlanacak.. Bu referandumun bir diğer en önemli yanı da bu..
CHP ve HDP referandumdan daha da zayıflayarak çıkacak. Ötekilerin zaten kaybedecek bir varlıkları yok ki. Çoğu tabela partisi, kira ödeyecek parayı buldukları sürece tabelaları kapılarında asılı kalabilir. Yoksa sosyal tabanları binde bir seviyesinde bile değil.. Anayasa değişikliğinden daha çok insanlar FETÖ, TERÖR ve Suriye’deki gelişmelerle ilgili..
CHP ve HDP’nin zaten ekonomiden anladıkları yok.. Terörden zaten sabıkaları var. Yolsuzlukları gündeme getirmeye çalışıyorlardı, bomba ellerinde patladı.. CHP’li Türkmen’in telefon faturası skandalı referandum süresince en çok konuşulan konulardan biri olacağa benziyor.. CHP’liler en çok bu sorulara muhatap olacak. “Başkasının gözünde çöp aramadan, kendi gözündeki merteği çıkart önce” diyecekler.. Kılıçdaroğlu’nun “keskin sirke” politikası sonunda kendi küpüne zarar vereceğe benziyor.
HDP zaten terör sabıkalısı. O da yetmedi, Marksist olduğunu söyleyen bir örgütün karargahındaki Amerikan bayrağını kendi tabanlarına nasıl anlatacaklar. Ya da ABD askerinin kolundaki PYD armasının sırrını, kime ve nasıl açıklayacaklar..
Referandum renkli tartışmalara vesile olacağa benziyor.. CHP’lilerin sesi meydanlarda mecliste çıktığı kadar yüksek çıkmayacak.. Göreceksiniz, konuşacak adam bile bulamayacaklar.. Adam bulsalar, sorulan sorulara cevap veremeyecekler..
Bakın bakalım hangi medya mensubu, hangi sanatçı, sporcu, iş adamı, vakıf, oda, dernek, sendika, STK nerede duruyor. Komşularınız akrabalarınız, iş arkadaşlarınız kim kimdir, bu vesile ile onları daha yakından tanımış olacaksınız.. Şubat, Mart ve Nisan.. Ve beklenen son.
Hedef; EVET en az % 60, katılım % 75.. Bu hedef zor ve uzak bir ihtimal değil..
Selam ve dua ile..