DÜNYA
Çabahar Anlaşması ve İran’ın Güney Asya’daki oyunu
Nükleer anlaşma ile ABD’nin yaptırımlarından büyük oranda kurtulan İran, Güney Asya’nın jeopolitik dinamiklerini değiştiriyor. ABD “yakın takip”te.
Geçtiğimiz hafta İran, Hindistan ve Afganistan arasında imzalanan Çabahar Antlaşması, İran'ın 2015 yazında imzaladığı nükleer anlaşma sayesinde Güney Asya'nın jeopolitik dinamiklerini nasıl değiştirdiğinin bir göstergesi oldu.
Bu anlaşma ile İran'ın güneydoğusunda dünyanın en önemli enerji geçiş hatlarından biri olan Hürmüz Boğazı'nın girişinde ve Umman Denizi kıyısındaki Çabahar Limanı'nın, Hindistan'ın Orta Asya'ya, Afganistan'ın uluslararası sulara açılan kapısı olması planlanıyor.
ABD'NİN HİNDİSTAN'I KAYBETME ENDİŞESİ
Antlaşma Hindistan'a Afganistan çevresinde etki alanını genişletme, rakip Pakistan'ı saf dışı bırakma ve bölgedeki Çin hâkimiyetini kırma imkânı sağladı.
Hindistan'ın İran ile anlaşmaya varması, Washington üzerinde ciddi bir etki oluşturdu. Obama yönetiminin geçtiğimiz yaz imzaladığı nükleer anlaşma ile İran üzerindeki yaptırımların kaldırılması, ABD'nin bölgedeki önemli müttefiki Hindistan'ın ülkenin bölgedeki en büyük düşmanı İran ile müttefik olmasına sebep oldu.
İRAN-HİNDİSTAN İTTİFAKI
Anlaşma, Hindistan mallarının İran üzerinden öncelikle Afganistan'a uzun vadede Orta Asya ülkelerine taşınmasını kapsıyor.
Hindistan, bu anlaşmanın Afganistan'a uzun vadede istikrar getirebileceğini düşünüyor. Zira Afganistan, bu anlaşma sayesinde denize ulaşmak için Pakistan'dan başka bir yola kavuşmuş oldu.
Başbakan Modi, Çabahar limanının tesislerinin inşası ve limanın büyük bir aktarma merkezi haline getirilmesi için 500 milyon dolar harcayacaklarını söyledi. Modi, kuzeye kıta içine çıkacak kara ve demir yollarının inşası ile Çabahar Serbest Ticaret Bölgesi'nin oluşturulması için de 16 milyar dolarlık bir bütçe belirlendiğini belirtti.
İran Cumhurbaşkanı Ruhani, bu projelerin iki ülke arasındaki işbirliğini “önemli bir nişanesi” olacağını ve İran enerji kaynakları ve Hindistan madenleri sayesinde İran ve Hindistan arasında alüminyum, çelik ve petrokimyasalların ticaretinin hacminin artacağını ifade etti.
Anlaşma sayesinde Hindistan, hızla büyüyen sanayisini beslemek üzere iyi bir petrol ve enerji kaynağına sahip oldu.
Yaptırımların yürürlüğe konduğu 2012 yılından önce İran, Hindistan'ın ikinci büyük ham petrol tedarikçisiydi. Modi'nin anlaşma için gittiği Tahran'da ülkesinin İran'a olan 6 milyar dolarlık borcunun 750 milyon dolarlık kısmını ödediği aktarıldı.
ÇİN-PAKİSTAN İTTİFAKI
Hindistan-İran-Afganistan'ın oluşturduğu cephe, Pakistan'ın Çin'e yakınlaştırdı.
Çin, uzun zaman önce Çabahar limanının 45 mil doğusunda bulunan Pakistan'ın Gwadar şehrinde kendi limanını kurma çalışmalarına başlamıştı.
Çin, Gwadar limanı merkezli Çin-Pakistan Ekonomik Koridoru projesine 46 milyar dolarlık yatırım yaptı.
Yapımı hızla ilerleyen liman sayesinde Çin, ülkesinin batısındaki endüstri kollarını Pakistan üzerinden kolaylıkla Ortadoğu pazarlarına bağlamayı hedefliyor.
Hindistan, İran ile imzaladığı Çabahar limanı anlaşması vasıtasıyla Çin'in Pakistan üzerinden oluşturduğu tehlikeyi bertaraf etmeyi ve Ortadoğu ülkeleri için tek seçenek olmadığını göstermeyi hedefliyor.
PAKİSTAN İÇİN TEHDİT
Yıllardır Hindistan ile nükleer silah yarışı içinde bulunan ve Hindistan'ın Afganistan'a müdahalesini engellemeye çalışan Pakistan, İran-Hindistan ittifakını bölgedeki varlığına bir tehdit olarak algılıyor.
Pakistanlı yetkililer Çabahar liman anlaşması hakkında doğrudan bir yorum yapmasa da Pakistan'ın Washington büyükelçisi İran-Hindistan anlaşması ile ilgili sorulara karşılık Çin Pakistan Ekonomik Koridor'una vurgu yaparak bu projeyi “büyüme ve refahın paylaşımı noktasında önemli bir adım” olarak değerlendirdi.
İran Cumhurbaşkanı Ruhani ise Pakistan'a, Çabahar projesinin İslamabad'a tehdit oluşturmayacağını ifade etti. Ruhani “Bugün varılan anlaşma herhangi bir ülkeye karşı değildir. İran, Hindistan ve Afganistan'ın faaliyetleri tüm bölgenin faydasınadır; bölgeye barış ve istikrar getirecektir” dedi.
ABD “YAKIN” TAKİPTE
Obama yönetiminin Hindistan'a yaklaşımı, Yeni Delhi'yi Çin'in Doğu Asya'da giderek artan etki alanını zayıflatmak yönünde bir bölgesel koalisyon kurmaya zorlama çerçevesinde şekillendi.
2015 yılının Ocak ayında Obama, Yeni Delhi'yi ziyaret etti ve iki ülke arasında “Asya-Pasifik‘de ABD-Hindistan Ortak Stratejik Vizyon” mutabakatı imzalandı. Geçtiğimiz Haziran ayında ise Savunma Bakanı Ash Cater ile mevkidaşı arasında, 10 yıllık savunma anlaşması imzalandı.
Obama yönetimi Hindistan'ın İran ile anlaşmasına, Doğu Asya'da kendine en büyük tehdit olarak gördüğü Çin'e karşı hamle oluşturduğu için şimdilik ses çıkarmamış gibi görünüyor.
Her ne kadar Obama yönetimi ses çıkarmadıysa da Washington'daki senatörler, Çabahar anlaşmasının ABD'nin hâlâ yürürlükte olan İran yaptırımlarını ne derecede ihlal ettiğini sorguluyor.
ABD'li senatörler Yeni Delhi ve İran arasında askeri işbirliğinin genişlemesinde de endişeli: Gelişmiş nükleer silahlara sahip Hindistan'ın “nükleer güç olmayı hedefleyen” İran ile yakınlaşmasının üzerinde dikkatle durulması gerektiğini belirtiyorlar.
Obama yönetimi, senatörlerin endişelerini gidermek üzere İran ile Hindistan arasında askeri işbirliğine dair hiçbir kanıt olmadığını ve gelişmeleri yakından takip ettikleri yönünde bir açıklama yaptı.
2012 yılında yürürlüğe konan ve İran limanlarında herhangi bir ülkenin yatırım yapmasını engelleyen yaptırımlar, imzalanan nükleer anlaşma ile kaldırılmıştı.