Abdurrahman Dilipak
Borsa kumar mı?
Her şey put olabilir.. Her şey kumara dönüştürülebilir.. Mesela, bu anlamda Borsa da kumar olabilir. Ama her Borsa kumar değildir..
FOREX’te kumar riski çok daha büyük. 1.000 dolarla girip, 10.000 dolarlık işlem yapabiliyorsunuz. Tabii, 1.000 dolar zarar ettiğinizde krediniz yoksa işlem yapamıyorsunuz.
Hele bir de vadeli işlemler var ki!
Bakın kumarda kim kazanırsa kazansın, kim kaybederse kaybetsin, her zaman kazanan biri vardır. O da kumarhanenin sahibi.. Kumarhanenin sahibi kumar oynayacak kadar ahmak değildir.. O ahmaklar ağasıdır..
Kumarbaz başkasının acısı üzerine kendine mutluluk üreten bir zalimdir aslında..
Modern dünyada her şey bir şekilde kumara dönüşüyor sanki. Spor da, siyaset de bir kumara dönüştürülüyor.. Sermaye politikacıları yarış atı gibi kullanmak istiyor..
Alışverişi ribaya dönüştüren akıl, kârı ranta, kumara dönüştürme gayretinde.. Kapitalizm bulaştığı her şeyi murdar ediyor..
Bugün yaşanan kriz kapitalizmin krizidir aslında.
Dolar aslında büyülü bir kağıt parçasından başka bir şey değil. ABD’nin en önemli ihraç malı doları.
Bakın “Dünya 5’den büyüktür” diyoruz, BM Güvenlik Konseyindeki 5 daimi üye ülkenin veto yetkisine karşı çıkıyoruz ya, onun gibi, doların tek başına, petrol, altın, gümüş, elmas, şeker piyasasındaki tekeline de karşı çıkmamız gerekiyor..
Dolar artık sadece kağıt da değil. Piyasadaki dolarların çok büyük bir bölümü hiçbir zaman varolmadı. Onlara “Kaydi para” diyorlar. Yani sanal para. Sadece birtakım rakamlardan oluşan bir seri numarasından oluşan bir bilgisayar kaydı..
ABD bu sanal gerçeklik üzerinde yükseliyor..
Bakın Bitcoin bile kendisi kriptolojik özelliği sebebi ile bir değer.. Derin web üzerinden Bitcoin ile istediğiniz kadar parayı başka bir yere transfer edip, sonra da dilediğiniz yerde gerçek paraya dönüştürebiliyorsunuz..
Bitcoin’in kriptolojisini kullanarak yakında çok farklı değerler, bilgi, dataları da transfer edebileceksiniz. Para artık o bildiğiniz para değil. O kriptolojik yazılım, buluttaki kriminolojik birçok bilgi ya da tetiklenecek sürecin anahtarı olabilir.
Biz, “Altın para” diyoruz ya, altın da dolara endeksli. Dolar’a bağımlılık hayatın her alanında sözkonusu. Forex de dolar üzerinden dönüyor.. Dolar ABD’nin değil, dünya derin devletinin. ABD onun “müstecir”i, kiralayıcısı. Dolar’ı 7 patron üretiyor.. Asıl tepedekiler bunlar.. O ilk 5 ülke de bu 7 holdingin taşeronu. Dolayısı ile BM’de de, Güvenlik konseyinde de, NATO da, IMF’de de, Dünya bankasında da, her yerde bu patronlar söz sahibi.
Bu ilk yedinin ilk üçü, sonraki dörtten büyük. İlk üçün tepesindeki diğer ikisinden büyük. İlk yedi, dünyanın yıllık gelirinin yarısından fazlasına sahip, ilk 62’nin 55’inden daha büyük.. Bunların da çoğu ABD, İngiltere, Avrupa, Çin, Japonya ve Hindistan’da yaşıyor. Çoğunun da birçok pasaportu var ama çoğunluk diğer tabiiyetleri yanında ABD, İngiliz, İsrail vatandaşı gibi.
Global köyde işler çok karıştı. Çin ne kadar Çinlilerin, Amerika ne kadar Amerikalıların o çok da belli değil.. Çin ucuz işçi deposu, ABD’li firmaları, birçok marka ürününü Çin’de üretiyor.. ARGE deseniz bu da beyin ithalatına dayalı.. Beyin avcıları nerede hangi fikir var ve o kim, ya onu çalıyor, ya da satın alıyor..
Borsa dün vardı, bugün de var, yarın da var olacak.. Ama yeni Borsayı bizim kurmamız gerekiyor. Ama bunu dinle etiketlemeden.. Elbette bizim için din mutlak belirleyicidir. Ancak öte yandan biz alemlere rahmet olarak gönderilen bir Peygamberin ümmetiyiz. Müslümanlar artık her yerde varlar. Biz Müslüman kimliğimizle ve değerlerimizden hiç taviz vermeden, bütün insanlık için, onların hak ve hukuklarını meşru bir zeminde değerlendirebilecekleri evrensel bir sistem kurmamız gerekiyor.
İttihad, ittifak ve itilaf üçgeninde, nimet ve külfet dengesine dayalı ve insani sorumluluk temelinde merhamet boyutu olan, adalet, barış, özgürlük ile çerçevelendirilmiş bir piyasanın inşasını oluşturmamız gerekiyor.. Müslüman olacağız, ama Müslümancılık yapmayacağız. İşi ehline vereceğiz, haksızlık kimden gelirse gelsin, kime yönelik olursa olsun, mazlumdan yana, zalime karşı olacağız. Zalim babamız da olsa, mazlum düşmanımız da olsa.
Müslümancılık bizi kendi köyümüze hapseder. Oysa biz davetçi olacağız.
Dünyanın ilk devletinin merkezi burası idi.. Ceziretülarab’dan Karadeniz’e kadar olan bu havza Hz. Adem’den bu yana meskun bir coğrafyadır.. Dünyanın ilk gerçek Borsası da İstanbul’da kurulmuştu.. Kapitalizm sonrası yeni Borsanın inşası da inşallah yeniden burada yükselecek. Galata ile cumhuriyete kadar gelen bir gelenek, inşallah bugün yeniden ihya edilecek, geçmişin tecrübesi ve geleceğin umudu ile.
İstanbul Borsası içinde keşke fütürist dergahları kurulsa, bu alanda çalışacak, yeni fikirler üretecek felsefecilerimiz olsa. Bunu anlayan, anlatan sanatçılarımız olsa. Yeni ARGE merkezleri kurabilsek. Bitcoini konuşsak; ki, Himmet Karadağ ile konuşuyoruz, altın karşılığı sanal para nasıl olur. Finans kooperatifi, finansal enstrümanların yeniden yapılandırılması, post kapitalizmin ihtiyaçları, globalizm ve lokalizmin getirdikleri-götürdükleri..
Konuşulacak ve yapacak çok şey var. Yol uzun, vakit dar.. Hey gençler, sizin yaşayacağınız bu dünyanın yeniden inşası için ter dökmeye var mısınız?
Selâm ve dua ile..