DÜNYA
BM'den Suriye rejimine yardım tepkisi!..
BM Suriye Özel Temsilcisi Staffan de Mistura, Esed rejminin izin vermemsi üzerine hala Suriye'ye giriş yapmadığı bilinen BM yardım konvoyları ile ilgili açıklama yaptı.
AA'nın haberine göre Birleşmiş Milletler (BM) Suriye Özel Temsilcisi Staffan de Mistura, BM Cenevre Ofisi'nde düzenlenen basın toplantısında yaptığı konuşmada, ABD ve Rusya'nın anlaşmasıyla yürürlüğe giren ateşkesin ardından, BM'nin yardım tırlarının başta Halep'in doğusu olmak üzere, Suriye'de acil yardım bekleyen bölgelerine gitmek için hazır olduğunu söyledi. De Mistura, "BM, gitmek için hazır. Bu bölgelere ulaşmak için Suriye hükümetinden beklediğimiz nihai izin, mektup henüz elimize ulaşmadı. Bu bir gerçek. Bilhassa esef verici bir durum bu, çünkü zaman kaybediyoruz. Bugünlerde çatışma olmadığı için normalde izinlerin alınıp, insani yardım konvoyunun hareket etmiş olması lâzımdı" diye konuştu. Mistura, BM'nin yanı sıra, Rusya'nın da Suriye hükümetinin BM konvoyu için hâlâ izinleri çıkarmaması nedeniyle büyük hayâl kırıklığı yaşadığını "Ama özellikle hayal kırıklığı yaşayanlar Suriye halkı. Rusya da en az bizim kadar hayal kırıklığı yaşıyor" diyerek anlattı. De Mistura, Türk makamlarının ise konvoyun Suriye ulaştırılması için "son derece büyük bir iş birliği içinde olduğunu" belirtti. De Mistura, BM yardım tırlarından oluşan konvoyun, Türkiye-Suriye sınırındaki tampon bölgede beklemeye devam ettiğini ifade ederek "Konvoy harekete geçtiğinde taciz edilmeyecek, incelenmeyecek ve bu yoldan engelsiz bir şekilde Halep'in doğusuna yol alacak" dedi.
"CASTELLO YOLUNUN ÇOK ÖZEL BİR STATÜSÜ VAR"
Suriye Özel Temsilcisi, "Bildiğiniz gibi ABD ve Rusya'nın yaptığı anlaşmada detaylar resmi olarak verilmedi. Fakat farkında olduğumuz bazı şeyleri size söyleyebilirim. Castello yolu ABD-Rusya anlaşmasında son dönemde yaşanan gelişmelerden dolayı özel bir statüye sahip. Çok özel bir statü" ifadelerini kullandı. Castello yolunun rejim güçleri ve diğer silahlı gruplardan arındırılması için ABD ve Rusya'nın sıkı bir çalışma yaptığını aktaran De Mistura, yapılan anlaşmaya göre bunun bir an önce gerçekleşmesi gerektiğini söyledi. Özel Temsilci, ayrıca söz konusu yolda yeni bir kontrol noktası olacağını dile getirdi.
Mistura'nın danışmanı Jan Egeland ise şunları söyledi:
"Öldürmeler geniş ölçüde azaldı. İyi haber, son 24 saatte sivil ölümlere ilişkin bir bilgi gelmedi. Okul ve hastanelere yapılan saldırılar durdu. Kötü haber ise elimize geçen bu fırsatı insani yardım ulaştırma noktasında değerlendiremiyoruz. Biz bugün yardımları ulaştırmak için hazırız, ama Halep'in doğusuna yarın ulaşmayı umuyoruz. Ağustosta başvurduğumuz ve eylülde rejim tarafından izni onaylanan diğer bölgelere de hafta bitmeden önce gitmek için hazırız."
TIRLAR SINIRDA BEKLETİLİYOR
Suriye'de ateşkes ilânının ardından Cilvegözü Sınır Kapısı'ndan çıkış yapan 40 yardım tırı, şoförlerin can ve mal güvenliği tehlikesi taşıdığı gerekçesiyle bekletiliyor. BM tarafından, ateşkes ilânının ardından Halep'e gönderilmek amacıyla Hatay'ın Reyhanlı ilçesindeki Cilvegözü Sınır Kapısı'ndan Suriye tarafına geçiş yapan 40 yardım tırı, Türkiye-Suriye sınır bölgesindeki aktarma alanında. Şoförlerin can ve mal güvenliği tehlikesi taşıdığı gerekçesiyle bekletilen tırlarla ilgili görüşmeler sürüyor.
NE OLMUŞTU?
Lavrov, 9 Eylül'de ABD'li mevkidaşı John Kerry'yle Cenevre'de bir araya gelmeden önce 8 Eylül akşamı De Mistura'yla görüşmüştü. Ülkelerinin, Suriye'deki askeri eylemlerini nasıl koordine edeceğini belirleyecek bir anlaşma üzerinde çalıştıkları belirtilen Lavrov ve Kerry'nin bu görüşmesinden çıkan ve medyada "ateşkes" şeklinde anılan "anlaşmanın" ilk mesajlarını yine Mistura vermişti. 9 Eylül'de basın toplantısı düzenleyen Mistura, "Lavrov'la insani yardımların ulaştırılması konusuna ve (Rusya ile ABD'nin) varacağı olası bir anlaşmada BM'nin oynayabileceği role değindik" demişti.
12 Eylül'de akşam saat 19.00'da yürürlüğe girdiği belirtilen anlaşma kapsamında Esed rejiminin de 7 gün boyunca çatışmama kararı aldığı bildirilmişti.
Suriye'de Esed rejimine bağlı ordunun, ülkenin resmi ajansı SANA'da yer alan açıklamasında, "Ateşkes, silahlı gruplar tarafından yapılan herhangi bir ihlale cevap verilme hakkını korumakla birlikle 12.09.2016 günü saat 19.00'dan itibaren 18.09.2016 tarihi ve saat 23.59'a kadar tüm ülkede uygulanacak" ifadesine yer verilmişti.
Konu medyada "ateşkes" şeklinde yer alsa da bunun bir ateşkes olmadığı ve beklenenin yaşandığı dün öğle saatlerinde duyuruldu.
Ajansların geçtiği habere göre rejime ait savaş uçakları, İdlib'de muhaliflerin kontrolündeki yerleşim alanına hava saldırısı düzenlemişti. Haberde 10 kişinin öldüğü, 17 kişinin ise yaralandığı aktarıldı. Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ise bu saldırıyı doğruladı.
Anlaşmayı ilk saldırının Esed rejimi tarafından yapılmasına karşın halen "ateşkes" şeklinde tanımlayan Çavuşoğlu, "Öyle görünüyor ki özellikle rejim, bu ateşkese riayet etmek istemiyor. Dün akşam ateşkes ilan edilir edilmez rejim ateşkesi bozdu. Uyarılar yapıldı, inşallah bu ateşkesin kalıcı olması için herkes üzerine düşeni yapar" dedi.
Birleşmiş Milletler Suriye Özel Temsilcisi De Mistura da konu ile iligli açıklamalarda bulundu. 13 Eylül'de BM Cenevre Ofisi'nde düzenlenen basın toplantısında konuşan, de Mistura, "Dün Suriye'de gün batımından sonra hava saldırıları ve muhalefet tarafından havan topu bombardımanı olduğuna dair iddiaları da içeren belli derecelerde şiddetin devam ettiğini gördük. Fakat şunu açıkça söyleyebilirim ki bu sabah itibariyle gelen haberlere göre şiddet kayda değer şekilde azaldı" dedi. Mistura bu anlaşmaya Türkiye ve İran'ın destek verdiği ayrıntısına da değindi.
Son olarak bu anlaşma 48 saat uzatıldı.