Abdurrahman Dilipak
Bir 1 Mayıs daha böyle geçti!
1 Mayıs İşçi Bayramı imiş, ya da Bahar Bayramı imiş. Böyle bayram olmaz olsun..
Her 1 Mayıs’ta korku ve panik havası var toplumda.. Her 1 Mayıs’ta bomba, terör, kan, gözyaşı.. Magandalık yapılan bir gün 1 Mayıs. Sloganlar dışında işçi haklarının filan konuşulduğu yok.. Meydanda kimler var: CHP, Sosyalist Partiler, DİSK filan.. Bir de meydanı onlara bırakmak istemeyen bizim sendikalar.. Ve tabi kambersiz düğün olur mu, PKK, diğer illegal gruplar, şimdi bir de Paralelcilerimiz.. Ve Gezi cemaati tabi..
İktidar karşıtı bir koalisyon söz konusu bu konuda.. Bu hep yıllardır böyledir.. Yakacaklar, yıkacaklar, terör estirecekler, hani bayram yapıyorlar ya.. Bunu fırsat bilen Türkiye’ye düşman örgütlere fırsat veriyor bu tür olaylar. Sonuç ortada!
Yine 1 Mayıs, yine patlayan bombalar, canlı bomba paniği, patlatılan bomba yüklü araçlar..
Pazar günü bir çok kişi evinden çıkmadı.. Sokak % 1’e teslim edildi.. O kalabalıkların önemli bir kısmı polis.. İşçi pek az.. Ne kadar eylemci varsa sendika şapkası geçirip başına, eylem yapmak için gösteri alanına koşuyor.. Meydan sendikacılardan çok CHP’ye ve HDP’lilere teslim ediliyor..
Gaziantep’te bomba yüklü araç patlatıldı ya, yine hükümet suçlanacak.. “İstihbarat zafiyeti mi var” diyecekler. MİT, Emniyet istihbarat örgüte sızsa, deşifre edeceksiniz.. Dinleme yapsa “dinleme yapamazsın” diyeceksiniz, peki nasıl olacak bu iş. MİT elemanını deşifre eden bu malum çevrelerin deşifre ettikleri tek bir CIA, MOSSAD, Muhaberat, MI5 Ajanı, Alman, İtalya, Rus Ajanı var mı? Yoktur, bulamazsınız, çünkü ortak çalışıyorlar.. Hatay, Antep, Urfa casus kaynıyor. Taş atsan birinin başına düşecek. Ama dokunamazsınız, çünkü hemen hemen tamamı basın kartı, STK temsilcisi, akademisyen, iş adamı kimliği taşıyor..
Niye deşifre etsinler ki, zaten beraber çalışıyorlar, birlikteler! Paralel onlara çalışıyor zaten.. CHP-HDP milletvekilleri, parti örgütleri bu “Beyaz ajanlar” ile kol kola.. Bizim STK temsilcileri, akademisyenler, medyamız onlarla birlikte..
Allah beterinden korusun, aslında daha kötü şeyler olabilirdi.. Çünkü 1 Mayıs’a giderken ve sonrasında bir çok büyük şehirde nokta hedeflere saldırılar, toplumda panik oluşturacak şekilde AVM’lere, halkın toplu bulunduğu noktalara yönelik saldırılar planlanıyordu..
Bu terör örgütleri arasında koordinasyon sağlayan bir üst akıl var.. Yani, PKK, DHKP-C ya da DAEŞ birbirinden farklı yapılar gibi dursa da, aslında perde arkasında bunlar arasında eşgüdüm sağlayan kripto birileri var. Hep yazıyorum, bunların kadrosunda şeyh de var fahişe de. Bu üst aklın hizmetinde paralel ve derin bir yapı var, bu pis işlerin hayata geçirilmesinde rol alan.
Bu olanlar Türkiye’ye karşı yürütülen bir 6. kol faaliyetidir. Soğuk savaş taktiklerinin de kullandığı bu psikolojik harp asimetrik savaş diye tanımlanan, ya da adına kontrollü bunalım stratejisi dedikleri bir savaştır.. Bunlar özel harp taktikleridir.. Türkiye dört cepheden topyekûn bir savaşa karşı direniyor.. İçeride sağı ile solu ile, “dış tehdit”le işbirliği yapan siyasi ve sivil yapılar var.. Bunu görelim artık. Bana kalırsa halk bu gerçeği görmeye başladığı için CHP, MHP, HDP’de, Paralel yapıda ciddi çözülmeler yaşanıyor.. AK Parti her şeye rağmen yükselişini sürdürüyor. Halk bu Türkiye’ye karşı düşmanca saldırılar sebebiyle o yapılardan uzaklaşarak iktidara sahip çıkıyor.. Bu şer cephesinin hiçbir planı tutmadı, tutmuyor, tutmayacak. Keskin sirke küpüne zarar vermeye başladı.. Yapı deşifre oldu..
Can ve onu savunan sözde akademisyenler, medyadakiler yerli ve yabancı işbirlikçiler halkın gözünde mahkûm oldular.. MİT TIR’larını durduran ekip de aynı şekilde halkın gözünde mahkûm oldu.. 1 Mayıs’a çok umut bağlamıştı birileri.. Ama umutları boşa çıktı.. Hem kendi içlerinde çözülüyorlar, hem toplum oynanan kirli oyunun farkına vardı..
Bu 1 Mayıs’tan sonra AB de, ABD de, NATO da, Esed de, MOSSAD da, Rusya da, İran da planlarını revize etmek zorunda.. Ve tabi, CHP, MHP ve HDP de.. Diğer sol örgütler de herhalde bir durum değerlendirmesi yapacaklardır.. Paralel yapının da iflas ettiğini gösteren bir sonuç bu. Bürokrasi, STK, Sermaye içindeki kripto Paralelcilerin de bu 1 Mayıs’tan sonra herhalde tekrar bir durum değerlendirmeleri yapmaları gerekir. Pensilvanya’nın kehanetleri tutmuyor, hatta tersi gerçekleşiyor. Pensilvanya’nın hem manevi, hem de CIA, MOSSAD, Vatikan bağlantılarında da ciddi sorunlar yaşanıyor.. Herhalde TÜSİAD da, Koç da, Aydın Doğan da bu sonuçtan kendilerine göre bir sonuç çıkartacaklardır..
Benim “herhalde en son bu Paralelden vazgeçecek” dediklerimde bile bir çözülme başladığına göre anlaşılan The Cemaat’te işler kötü.. “Kendisi himmete muhtaç dede, nerde ki MHP’ye, CHP’ye himmet ede!”
Bu bombalar, aslında iktidara, Türkiye’ye atılıyor ama, aynı zamanda bir bumerang gibi dönüp kendi başlarında patlıyor.. Bu saldırılarla aslında kendilerini tüketiyorlar.. Neyden kaçtıklarını sanıyorlarsa, ona doğru koşuyorlar, ya da neye kavuşmak istiyorlarsa, hızla ondan uzaklaşıyorlar.. Bakın bu bombaları ya PKK, ya da sosyalist bir örgüt ya da DEŞ patlattı diyecekler. Ya da failimeçhul kalacak. Kim derlerse desinler, bunların arkasında, Türkiye’ye düşman ve bunları kullanan aynı güç var.. Ve artık o güç bir sır değil.
Bu rezilliklerden sonra, her yıl bu millete bu korku filmini tekrar tekrar izletmeye ne hakları var. Niye tatil olsun, isteyen kutlasın miting alanlarında, stadyumlarda.. Emek tamam, işçilerin sorunlarının tartışılıp konuşulmasına da evet.. Buyursunlar üniversitelerde, konferans salonlarında tartışsınlar. İşçiler sanatlarını, hünerlerini sergilesin. Filmler, tiyatrolar, belgeseller yapılsın, romanlar, hikâye yarışmaları düzenlesinler.. Bir mani mi var. Bu komedi milleti canından bezdirdi. Bu kadar rezillik yeter. Koskoca İstanbul üç-beş çapulcunun vandalizmine teslim edilemez. Selam ve dua ile..