Abdurrahman Dilipak
Bayram
Bizi bayramımıza ulaştıran Allah’a hamdolsun. Bu vesile ile içinde kadir gecesi olmayan bin aydan daha hayırlı bir gece olan Kadir gecenizi de tebrik ediyorum..
Şimdi tebessüm edin ve şöyle deyin: Rabbım ben Sen’den razıyım, yeter ki Sen benden razı ol.. Bizi sabreden, şükreden ve direnenlerden bulacaksın..
Gam-keder yok. Her şeyi gören, duyan, bilen, kadir-i mutlak, hüküm sahibi bir Allah var..
Allah gönlünüze ferahlık, sözünüze etki, anlayışınıza kuvvet versin..
Allah bizi mallarımız, canlarımız, sevdiklerimizle, kimi zaman artırarak, kimi zaman eksilterek imtihan edecektir.. O servet ve iktidarı halklar ve ülkeler arasında evirip çevirendir..
Hayır da, şer de Allah’ın iradesi içindedir. Biz O’nun rızasına talibiz.. O’nun bilgisi ve iradesi dışında hiçbir kişi ya da alan yoktur. O’nun için güç olan bir şey de yoktur. O, “ol” der ve o şey olur.
Kuyudaki Yusuf’u Mısır’a sultan eden Allah bizi yeryüzünün varisi kılmak istiyor.. Yeryüzünü bize mescid kılmak istiyor, bizim ellerimizle zalimleri cezalandırmak ve mazlumlara yardım etmek istiyor.
Ama Allah cahil, zalim, kafir ve fasıklara yardım etmeyecek.
Ve O Allah biz kendi hakkımızdaki hükmü değiştirmedikçe de bizim hakkımızdaki hükmünü değiştirmeyecek..
Kader, rızık, ecel değişecek mi? O aman telaşınız ne? İmtihansa derdiniz, ki o bizim yaratılış gayemizdir, o zaman üzerinize düşeni yapın.. Sonuç ne olursa olsun, siz üzerinize düşeni yaptı iseniz cennete gidecek, rızaya ulaşacaksınız, sonuç ne olursa olsun, üzerinize düşeni yapmamışsanız vay halinize.. Dünya yıkılsa, siz gemiye binenlerdenseniz ne gam. Dünya kurtulsa, siz kaybedenlerdenseniz vay halinize..
Niye olayları bu şekilde görmekten yana değiliz..
“Şöyle olmasaydı böyle olurdu demek Şeytandandır.” Şu şöyle yapmasaydı, bu böyle olmazdı ya da olurdu demek de aynı şey.. Allah iradesini gerçekleştirmek için kimsenin yardımına muhtaç değil. Engellemeye çalışması da işe yaramaz. Allah dilerse bukağılı Şeytanları, kafirleri dinine hizmetkar kılar.. Allah’ın hazineleri de kimsenin elinde değil. Ve kimse gaybı kendi aklı ile bilme melekesine sahip değildir..
Bayrama eriştik. Dua edelim, Allah sabrımızı artırsın. Gönlümüzü genişletsin, sözümüzü etkili, anlayışımızı güçlü kılsın.. Her şey olacağına varacak, akacak kan damarda durmayacak.. Bütün bunlar olurken biz nerede duruyoruz ve ne yapıyoruz. Bizi ilgilendiren bu.
Evet, şunu sorabiliyor muyuz, O, bizden razı olacak mı? Biz o Rahman ve Rahim olana “Ben Senden razıyım Rabbım” diyebilecek miyiz.
Önümüzde kolay günler yok.. Zor bir döneme giriyoruz.. Sadece Türkiye, İslam dünyası, ya da bölgemiz değil, tüm dünya için zor bir dönem başlıyor.. Biz ahir zaman Peygamberinin ümmetiyiz.. Faşizm ve komünizmden sonra zaman kapitalizm çöküyor. Bu ötekilerden daha çetin bir süreç olacak.. Terör daha fazla can alacağa benziyor. Savaş daha da yayılabilir..
Bütün bu hercümerç içinde aslında gelişmeler doğru yönde ve ileri doğru.. 300 yıllık bir sömürge imparatorluğunun çöküşünün sessiz sedasız olması beklenemezdi.
Cin şişeden çıktı.. Öyle zannediyorum ki, Suriye krizi artık Suriye ile sınırlı kalmayacak.. Bazı şeyler için geç kalındı. Bu ateş batılı ülkeleri de yakacak..
Bundan sonra daha uzun bir süre bölge ve dünyada bir istikrar beklenmiyor. Uzun soluklu bir sabra ihtiyaç var. Herkes ağır bir bedel ödeyecek.. “Esnaf şöyle”, “oteller zarar ediyor”dan çok daha fazla çözüm bekleyen sorun var.. Gelecek günler bazan geçen günleri aratabilir, ama öyle zannediyorum ki, göreceli olarak Türkiye bu süreçten daha az zarar görerek çıkacak, hatta toplamda doğru yönde ileri doğru seyir devam edecek.
Bugünler de geçer.. Ne kötülük ne de iyilik sürekli değildir. Bu işler düzelir, sonra yine bozulur, ardından tekrar düzelir.. Gece ve gündüz gibi birbirini devam eder bu olaylar..
Yakın plandan bakınca bir sürü olumsuzluktan söz edebilirsiniz, ama bu terör dalgasının arkasında başka bir gerçek var.. Terör ilk defa bu kadar büyük yara aldı.. Türkiye’de işler kötü gittiği için olmuyor bu olaylar. İşler iyiye gittiği için bu iyileşmeyi istemeyenler, bu süreci engellemek için ellerinden geleni yapıyorlar.. Yeter ki biz ihtiras ve gururla yoldan çıkıp haddi aşanlardan olmayalım..
Ey derviş, zalimlere müjdele Allah affedicidir. Yeter ki, insanlar tevbe etsinler ve Salihlerden olsunlar, Ey derviş Salihleri korkut, hiçbir hayır din günü nimetlerine karşı şükran için kafi değildir. Eğer onlar kibirle kendilerinden emin bir şekilde gaflete düçar olurlarsa Allah onları zelil eder ve cezalandırır.
Yunus suresinde Allah mealen buyurdu: “107. Eğer Allah sana bir zarar bir sıkıntı verirse, onu senden kaldıracak O’dur. Eğer sana bir hayır ve iyilik dilerse, lütfuna kimse mâni olamaz. O bunu kullarından dilediğine eriştirir. O çok bağışlayan, çok merhamet edendir. 108. De ki: Ey insanlar! Size Rabbinizden hak gelmiştir. Artık kim hidayeti kabul ederse, o ancak kendi iyiliği için hidayete ermiş olur. Kim de saparsa, o da ancak kendi zararına sapmış olur. Ben sizin üzerinize vekil değilim. 109. Sana vahyedilene uy. Allah hükmünü verinceye kadar sabret. O hüküm verenlerin en hayırlısıdır.” Selâm ve dua ile.