DÜNYA
Arakanlı Müslümanlar 600 yıldır zulüm altında!..
Türkiye Diyanet Vakfı'nın Myanmar hükümetinin Müslümanlara uyguladığı hak ihlallerine yönelik hazırladığı raporda 600 yıldır zulüm gören Arakanlıların, bölgeye sonradan gelmediği, 788'den itibaren Arap tüccarların etkisiyle İslam'ı seçen yerli bir halk olduğu vurgulandı.
Güney Asya ülkesi Myanmar'da hükümet desteği ile etnik temizliğe tabi tutulan Arakanlı Müslümanlara yardım elini uzatan Türkiye Diyanet Vakfı (TDV) kapsamlı bir rapor hazırladı. Karar'dan Erol Metin'in haberine göre raporda “Arakanlı Müslümanların aslında Myanmarlı olmadığı, sonradan Bangladeş'ten gelen göçmenler olduğu” iddiası çürütüldü.
"ÜLKENİN EN BÜYÜK ETNİK GRUBU"
Rapora göre, Myanmar'ın batısındaki Rakhine bölgesinde yaşayan Arakanlılar, ülkedeki en büyük etnik grubu oluşturuyor. Arakanlılar, 788 yılında bölgeye gelen Müslüman Arap tüccarlardan sonra İslam diniyle tanıştı ve bölge 1430'dan sonra Arakanlılar tarafından sultanlıkla yönetildi. Ülkede kendi tarihi, dili ve kültürüne sahip 135 etnik unsur bulunuyor. Fakat Myanmar hükümeti, Müslüman Arakanlıları yok sayma politikası izliyor ve etnik unsur olarak tanımıyor.
İngiliz sömürgesi zamanında yakın bölgelerden Rakhine'ye göçlerin olduğunu ve bu göçler sonucu Rohingyaların toprak edindiğini iddia eden Myanmar hükümeti 12. yüzyılda bir devlet olarak var olan Arakan'ı tarihten silmeye çalışıyor. Myanmar hükümetinin, 600 yıldır Budistlerin uyguladığı baskı ve şiddet politikasını devam ettirdiği vurgulanan raporda, Arakanlıların yüzde 60'ının gıda yetersizliği sebebiyle zor şartlar altında yaşadığı ifade edildi. Raporda şöyle denildi: “Myanmar hükümeti yerli halk olan Arakanlılara etnik temizlik uygulamakta, kendilerine ait topraklardan zorla çıkarmakta, yok sayarak ölüme terk etmektedir. İşkence, tecavüz, zorla haksız yere alıkoyma, yurtlarından çıkarma gibi insan hakları ihlallerine karşı seslerini duyurma çabasına giren Arakanlılar için hayat çekilmez hale gelmiştir. Myanmar hükümeti Arakan'daki Müslümanları yerli kabul etmeyerek yasal vatandaşlık haklarını ellerinden almaktadır.”
Raporda, TDV'nin bölgedeki yardımlarına da değinildi. Vakfın 2012'de başlattığı “Şimdi Arakan'a Yardım Zamanı” kampanyasıyla 31 milyon 500 bin bağış toplandı. Bağışların Arakanlı mülteciler için sosyal ve eğitim yardımlarında kullanıldığı kaydedildi. 2012'de ailelere her ay düzenli bir şekilde 60 dolar karşılığı günlük temel ihtiyaçlarını karşılayacak gıda, temizlik maddeleri ve mutfak eşyası yardımı yapıldığı anlatıldı. TDV tarafından 2012-2017 arasında gerçekleştirilen Ramazan faaliyetleri kapsamında Arakan'da 16 bin 950 gıda kolisi dağıtıldığı, 14 bin 850 kişiye iftar verildiği, 2017 Kurban programı çerçevesinde 4 bin 690 hisse kurban kesildiği ve bugüne kadar toplam 16 bin 667 hisse kurban kesilerek ihtiyaç sahiplerine ulaştırıldığı belirtildi. Vakfın binlerce Arakanlı gence eğitim desteği sağladığı da kaydedildi.
BASKILARDAN DOLAYI DÜNYAYA YAYILDILAR
Türkiye Diyanet Vakfı'nın raporunda, sürgündeki Arakanlılara da yer verildi. 2 milyona yayın Müslümanın Rakhine bölgesinde yaşam mücadelesi verdiğinin belirtildiği raporda, yüz binlerce Müslümanın ise saldırılardan kaçarak başta Bangladeş olmak üzere Tayland, Malezya, Avustralya, Suudi Arabistan, ABD ve daha birçok ülkeye sığınma talebinde bulunduğu aktarıldı. Bangladeş'te 625 bin, Suudi Arabistan'da 200 bin, Pakistan'da 350 bin, Endonezya'da 625 bin, Malezya'da 150 bin, Myanmar'ın Rakhine bölgesi içinde bir milyon, Hindistan'da 40 bin, Birleşik Arap Emirlikleri'nde 10 bin, Tayland'da ise 5 bin Arakanlı Müslümanın sığınmacı olduğu vurgulandı, ancak Arakanlıları mülteci statüsü verilmediği kaydedildi. Raporda her yıl yüzlerce Arakanlının umut yolculuğunda öldüğü anlatıldı.
İNSANİ YARDIM ENGELLENİYOR
25 Ağustos'ta bölgedeki bazı polis merkezlerine yapılan saldırılardan Müslüman Rohingyaları sorumlu tutan Myanmar hükümetinin, Arakan'a yönelik koordineli saldırılar başlattığının anlatıldığı raporda, çatışmalardan kaçarak Bangladeş'e sığınabilen Müslümanların sayısının 370 bini bulduğu belirtildi. Gönderilen uluslararası yardımların Myanmar yetkilileri tarafından sınırlandırılmasının 10 binlerce kişiyi de tehlikeye attığı aktarıldı.
EVLENEMİYORLAR, OY HAKLARI YOK, ARAZİLERİNE EL KONULUYOR
Türkiye Diyanet Vakfı'nın raporunda Arakan'da Müslümanlara yönelik uygulanan hak ihlalleri 16 maddede şöyle sıralandı:
* Köylerin ve Müslümanlara ait ibadet mekânlarının yakılması
* Sivil halkın işkence görmesi ve öldürülmesi Siyasi tutuklamalar
* Kadınların her konuda zarar görmesi
* Seyahat yasağı uygulanması
* Oy kullanma hakkından mahrumluk
* Sağlık hizmetlerinden yoksunluk
* Devlet dairelerinde çalışma yasağı
* Eğitim hakkının engellenmesi
* Özel mülkiyet hakkının engellenmesi
* Şahsi arazilere el konulması
* Evlenmeleri halinde mali kısıtlama uygulanması, evliliklerin engellenmesi
* Askeri kamplarda ve yol yapımlarında zorunlu işçi olarak çalıştırılmalar
* Müslümanların nüfus sayımına dâhil edilmemesi
* Ağır vergiler uygulanması, haraç istenmesi, taşınır ve taşınmaz mallara el konulması İnanç özgürlüğünün ihlali
BM'DEKİ ‘KATLİAM OTURUMU'NA KATILMIYOR
Myanmar lideri Aung San Suu Çi, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu toplantılarına katılmayacağını açıkladı. 1991 yılında Nobel Barış Ödülü'nü kazanan, Arakanlı Müslümanlara yönelik ordu ve Budist çetelerin saldırıları nedeniyle ödülünün geri alınması yönünde çağrılar yapılan Çi, ülkesinde yaşanan zulmün ele alınacağı görüşmelerde yer almayacak. Çi'nin makamından yapılan açıklamada, bu kararın krizin sürmesi nedeniyle ve kendisinin barış ve istikrarı sağlama çabalarında rağmen isyancıların liderin güvenliğine karşı oluşturdukları tehditten dolayı alındığı iddia edildi.
Yeni tehlike salgın hastalıklar
Bangladeş’e varan Arakan Müslümanları’nı, kamplarda da kolera, tifo gibi hastalıklar bekliyor. İçme suyu yokluğu ve kamplardaki hijyen koşulları, en çok çocukları tehdit ediyor...
UNICEF'in Arakan'dan Bangladeş'e sığınan 370 bin mültecinin 200 binden fazlasını çocukların oluşturduğunu açıklaması, gözleri çocuk ve kadınların zor şartlar altındaki yaşam mücadelesine çevirdi. Açlık ve susuzlukla mücadele eden çocuklar kamplardaki hijyen koşulları yüzünden hastalık riskiyle de karşı karşıya...
MÜLTECİLERİN YÜZDE 60'I ÇOCUK
Sabah'ta yer alan habere göre, Myanmar sınırı yakınlarındaki Cox Bazar'da konuşan UNICEF'in Bangladeş'teki Çocuk Koruma Misyonu Koordinatörü Jean Lieby, "Burada gittikçe büyüyen bir insani kriz ve bu krizin merkezinde de çocuklar var. 370 bin mültecinin yüzde 60'ı çocuk. Kamplarda, ailelerinden ayrılmış bin 128 çocuk olduğunu tespit ettik" dedi. Çamur deryası içinde günlerce süren yolculuğun ardından ulaşılan Bangladeş'teki kamplarda, temizlik ve içme suyu ihtiyacının karşılanması her dakika zorlaşıyor. Yüzbinlerce Arakanlı, tifo ve dizanteri gibi hastalıklarla karşı karşıya.
18 GÜNDE SÜRÜNEREK GELDİ
Çocuklarıyla birlikte Arakan'dan gelen Fatima Samir, kamplarda yaşadığı dramı şu sözlerle anlattı:
"Burada yüzbinlerce kardeşimiz var, bir o kadarı da yollarda. Yiyecek bir lokma ekmeğimiz yok. Temiz içme suyu yok. Saatlerce yardım sıralarında bekliyoruz. Çoğu zaman bir şey alamadan elimiz boş dönüyoruz. Bambu ağaçlarını yan yana çakıp, üstüne bir naylon atarak kalacak bir yer yaptık. Bizi sadece yağmurdan koruyor. Burada tuvalet yok. Temizlik yeterli değil. Çocuklar çok çabuk hastalanıyor. Her gün yeni ölüm haberi duyuyoruz." Arakan'dan Bangladeş'e doğru yapılan hayata tutunma yürüyüşleri zaman zaman insanüstü gayretlere sahne oluyor. Zulümden kaçan Arakanlı yürüme engelli Abdullah, sürünerek 18 günde Bangladeş'e geldi. Abdullah, "Yanıma aldığım yiyecekler 6'ncı günde bitti. 6 gündür de hiçbir şey yemedim" dedi.
RESMİ RAKAM 3 BİN ÖLÜ
Bu arada, Myanmar'da 3 bin Arakanlı Müslüman'ın öldürüldüğü açıklandı. Bangladeş Dışişleri Bakanı Abul Hasan Mahmud Ali, "Bu sadece kayıtlara geçen rakam. Gerçekte öldürülenlerin sayısı daha da fazla" ifadelerini kullandı. Myanmar yönetimi de Arakan'da yakılan Müslüman köylerinin durumunu "terk edilmiş" olarak açıkladı. 176 köyün boşaldığını, 34'ünden kaçanlar olduğunu savunan yönetim, Bangladeş'e sığınan 370 bin Müslüman'ın ülkeye geri alınmayacağının sinyalini verdi.
LİDERLERE AÇIK MEKTUP
Nobel ödülü sahibi 12 kişi, BMGK başkanı ve üye devletlere açık mektup göndererek Arakan'daki 'insani krize' müdahale edilmesi çağrısında bulundu. 1995'te Srebrenitsa'daki katliamda 22 yakınını kaybeden Bosnalı Munira Subasic de, Myanmar lideri Suu Çii'ye yazdığı mektupta zulmü durdurmasını istedi.