Taha Kılınç
Ölmeden kendini hesaba çekmek
İmam-ı Rabbani Hazretlerinden
Ekber şâh zemânında, müslimânların başına gelen belâlara hep böyle, din adamı şekline giren, dinsizler sebeb olmuşdu. Milleti hep bunların kitâbları, gazeteleri kışkırtmışdı. Müslimân ismi altında, yanlış yolda gidenlerin başları, hep bu kötü din adamları olmuşdur. Din âlimi tanınmıyan bir kimse, yoldan çıkarsa, bu sapıklığı, başkalarına bulaşmaz veyâ nâdiren bulaşır. Zemânımızın tarîkatcıları da, müslimânları doğru yoldan çıkarıyor. Bunlar da, sahte din adamlarının [kitâbları, mecmû'aları ve gazetelerdeki] yazıları gibi, gençlerin dîninin, îmânının bozulmasına sebeb oluyor. İşte bugün, her müslimân, elinden gelen yardımı yapmayıp islâmiyyet yine bozulur, hakâret altına düşerse, hükûmete yardımı esirgeyen her müslimân âhıretde mes'ûl olacakdır. Bunun için, bu fakîr [ya'nî İmâm-ı Rabbânî "rahmetullahi aleyh"] gücüm, kuvvetim olmadığı hâlde, yardıma koşmağa özeniyorum. Güçlükleri yenerek, islâmiyyete ufacık bir hizmet edebilmek yolunu arıyorum.
İyilerin çoğalmasını istiyen de, onlardan sayılır, buyurmuşlardır.
---------------------------------------00000------------------------------------
Ölmeden kendini hesaba çekmek
Sevgili Peygamberimiz buyuruyorlar ki; " Akıllı kimse, nefsine uymaz ibadet eder. Ahmaksa nefsine uyar sonra da Allahü tealadan rahmet bekler."
Kur'an-ı kerimde mealen buyuruluyor ki; "Kıyamet günü terazi kurarız, o gün hiç kimseye zulüm edilmez. Herkesin yaptığı zerre kadar iyilik ve kötülüğü meydana çıkarıp teraziye koyarız, herkesin hesabını yapmaya yetişiriz"
Peygamber Efendimiz de buyurdu ki; "Akıllı kimse günü dörde ayırır. Birincisinde, yaptıklarını ve yapacaklarını hesap eder. İkincisinde, Allahü tealaya münacaat eder, yalvarır,. Üçüncüsünde, bir işte çalışıp helal para kazanır. Dördüncüsünde, istirahat eder ve mubahlarla kendini eğlendirir, haramlardan kaçınır"
İslam âlimlerinin en büyüklerinden İmam-ı Rabbani Hazretleri buyuruyor ki; "Peygamberlerin gönderilmesi, islamiyetin emirleri, yasakları hep nefsi kırmak, ezmek içindir. Onun taşkınca isteklerini önlemek içindir. İslamiyete uyuldukça nefsin istekleri azalır, bunun içindir ki, islamiyete uymak nefsin isteklerini yok eder." Nefsin zararını önlemek için iki yol vardır: Bir, ona uymamak, onun arzularını yapmamaktır, buna riyazet çekmek denir. Riyazet, vera ve takva ile olur. Takva, haramlardan sakınmak, vera, haramlarla birlikte mubahları ihtiyaçtan fazla kullanmaktan da sakınmaktır. İki, nefsin istemediği şeyleri yapmaktır, buna mücahede denir. Bütün ibadetler mücahededir. Bu iki cihat, nefsi terbiye eder, insanı olgunlaştırır, ruhu kuvvetlendirir, salihlerin yoluna kavuşturur. Allahü teala kullarının ibadetlerine muhtaç değildir, onların günah işlemesi ona hiç zarar vermez, nefsi terbiye için bunları emretmiştir. İmam-ı Rabbani hazretleri yine buyuruyor ki; "Evliyanın çoğu her gece yatacağı zaman, o gün yapmış olduğu işlerini, sözlerini, hareketlerini, hareketsizliklerini, düşüncelerini, her birinin niçin olduğunu anlarlar, kusurlarını ve günahlarını temizlemek için tövbe ve istiğfar ederler, Allahü tealaya boyun bükerler, yalvarırlar. İbadetlerini ve iyiliklerini de Allahü tealanın hatırlatmasıyla ve kuvvet vermesiyle olduğunu da bilirler, bunun için Hak tealaya hamd ve şükür ederler."
Muhyiddin-i Arabi hazretleri, kendini böyle muhasebe edenlerden biriydi. "Ben kendimi hesaba çekmekte meşayıh-ı kiramın hepsinden ileri gittim; niyetlerimi, düşüncelerimi de hesaba kattım", buyurdu. Her gece yatarken yüz defa Sübhanallahi velhamdülillahi ve la ilahe illallahü vallahü ekber okuyan kimse, yüz defa tesbih, tahmid ve tekbir söylemiş olur. Böylece muhasebe yapmış, kendini hesaba çekmiş olur. Tesbih subhanallah, tahmid elhamdülillah, tekbir de Allahü Ekber demektir. Tesbih söylemek tövbenin anahtarıdır. İnsan bunu çok okumakla kusurlarının, günahlarının affedilmesini istemiş olur.
--------------------------------000000000----------------------------
Teheccüd, seher vakti ve sahur
Sual: Seher vaktinin önemi nedir?
CEVAP
Seher vakti şer’i gecenin yani güneşin batışından imsak vaktine kadar olan zamanın son altıda biridir. Yaz ve kış bu vakit azalıp çoğalır.
Teheccüd namazının vakti ise, şer’i gecenin son üçte biridir.
Gece yarısından sonra kılınan teheccüd namazı, gündüz kılınan bin rekâttan daha faziletlidir. Müzzemmil suresinin ikinci âyetinde mealen,(Gecenin yarısında gece namaz kıl!) buyuruldu. (İslam Ahlakı)
Teheccüt namazı, gece yarısından sonra kılınabildiği gibi, gecenin son üçte birinde kılmak iyidir. Seher vaktinde kılmak ise daha iyidir. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
(Gecenin sonunda uyanamayacağından korkan, gecenin evvelinde vitri eda etsin! Sonra yatsın! Gece sonunda uyanacağını ümit eden, vitri o zaman kılsın! Çünkü gecenin sonundaki kalkmakta rahmet melekleri hazır olur.) [Müslim]
(Gece seher vaktinde ve namazlardan sonra yapılan dua kabul olur.) [Tirmizi]
(Seher vakti Allahü teâlâ buyurur ki: İstigfar eden yok mu, onu mağfiret edeyim. İsteyen yok mu, istediğini vereyim, duasını kabul edeyim.) [Müslim]
Seher vakti, dua ve istigfarların kabul olduğu zamandır. Ramazan ayında sahur için kalkınca seher vaktinde kalkılmış olur. Bu vakitte dua etmeyi ganimet bilmelidir! Allahü teâlâ iyileri överken, (Onlar seher vaktinde istigfar eder) buyuruyor. (Zariyat 18)
Yakub aleyhisselam, oğullarına, (Sizin için yakında [seher vakti]Rabbime istigfar edeceğim) dedi. (Yusüf 98)
Âl-i İmran suresinin 17. âyetinde, sabredenler, sadıklar [söz, iş ve niyetlerinde doğru olanlar], namaz kılanlar, zekât verenler ve seher vakitlerinde istigfar edenler övülmektedir. Hepsinden sonra, istigfar edenlerin bildirilmesi, insanın her ibadetini kusurlu görüp, daima istigfar etmesi içindir.
Fırsat ganimettir. Ömrü faydasız işlerle geçirmemeli, Hak teâlânın rızasına uygun şeylere sarf etmelidir! Beş vakit namazı, tadil-i erkan ile ve cemaat ile eda etmelidir! Teheccüd namazı kılmalı, seher vakitlerini istigfarsız geçirmemeli, gaflet uykusuna dalmamalı, ölümü ve ahireti düşünmeli, haram olan dünya işlerinden yüz çevirip, ahiret işlerine yönelmelidir! Zaruri olan dünya kazancı ile meşgul olup, diğer vakitleri, ahireti imar etmekle meşgul olmalıdır! (Mek. Masumiyye)
Sahura kalkmanın önemi
Sual: Sahura kalkmadan oruç tutmak günah mıdır?
CEVAP
Günah değildir, ancak sahura kalkmak çok sevabdır. Bir yudum su içmek için de olsa, sahura kalkmak iyi olur. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
(Sahur yemeği mübarektir. Sahurun tamamı berekettir. Bir yudum su için de olsa sahura kalkın! Allahü teâlâ ve melekleri, sahura kalkanlara salât ve selam ederler.) [İ. Ahmed] (Yani Allahü teâlâ, sahura kalkanları mağfiret eder, melekler de onlar için dua eder.)
(Sahura kalkın, sahurda bereket vardır.) [Buhari]
(Sahurda yemek yiyerek, oruç tutmanıza yardımcı olun!) [Beyhekî]
(Sahur yemeğine kalkmak Allah’ın size bağışladığı berekettir, bunu kaçırmayın!) [Nesai]
(Yedikleri helâl olmak şartıyla hesaba çekilmeyecek üç kişi: oruçlu, sahur yemeği yiyen ve Allah yolunda nöbet tutandır.)[Nesaî]
(Sahur yemeğine kalkmak Allah’ın size bağışladığı berekettir, bunu kaçırmayın!) [Nesai]
(Bir lokma da olsa sahur yemeği yiyin, çünkü onda bereket vardır.) [Deylemî]
(Müminin sahurunun hurmayla olması ne güzeldir.) [Ebu Davud]
(Allahü teâlâ, sahura kalkanlara rahmet eder.) [Taberanî]
------------------------------00000000000-----------------------------
Sahabe-i Kiram efendilerimiz;
-Ya Resûlallah! Her birimiz, bir oruçluya iftar verecek, onu doyuracak kadar zengin değiliz deyince,
Resulullah efendimiz(SAV);
(Bir hurma ile iftar verene de, yalnız su ile oruç açtırana da, biraz süt ikram edene de, bu sevap verilecektir. Bu ay, öyle bir aydır ki, ilk günleri rahmet, ortası af ve mağfiret ve sonu Cehennemden azad olmaktır. Bu ayda, emri altında olanların vazifesini hafifletenleri, Allahü teâlâ af edip, Cehennem ateşinden kurtarır. Bu ayda dört şeyi çok yapınız! Bunun ikisini Allahü teâlâ çok sever. Bunlar, Kelime-i şehadet söylemek ve istiğfar etmektir. İkisini de, zaten her zaman yapmanız lâzımdır. Bunlar da Allahü teâlâdan Cenneti istemek ve Cehennem ateşinden Ona sığınmaktır. Bu ayda, bir oruçluya su veren bir kimse, kıyamet günü susuz kalmayacaktır) buyurdu
(Oruçlun iftar vakti yaptığı duayı Allahü teâlâ kabul eder.) [Beyhekî]