Metin Özer
Dini laiklik olan gizli Türk cemaati!..
Laiklik ilkesi 1937'de anayasaya girdi.1982 Anayasası’nda asla değiştirilmeyecek ilkeler arasına sokuldu.
Laikliği anayasamıza sokanların amacı, dinin devlete karışmasını engellemekti.
Bu engellendi ama devletin dine karışması serbest oldu.
Zamanla birileri Laikliği din gibi görüp, millete zorla kabul ettirmeye kalktı.
Laikliği yeni bir din yapmak isteyenler, bu ülkede adeta terör estirdiler.
Laik terör yüzünden binlerce insan, toprağın altında veya zindanda çürüdü.
Laiklik yüzünden hükümetleri yıktılar.
Laiklik yüzünden ihtilal yapıp, demokratik düzeni yerle bir ettiler.
Laiklik yüzünden Başbakanları astılar, siyasetçileri hapse attılar.
Laiklik yüzünden partileri kapattılar.
Laiklik yüzünden; yazarların, çizerlerin, aydınların kalemlerini kırdılar.
Laik olmayan şirketleri batırıp yüzbinlerce kişiyi işsiz bıraktılar.
En büyük korkuları; Müslüman bir millet olan Türk milletinin tekrar İslam şuuruna erişmesiydi.
Daha da önemlisi Osmanlı’nın geri dönüşüydü.
Bugün etrafımızdaki Türk milletinin düşmanı bütün ülkelerin kâbusu da zaten Türkiye Cumhuriyeti’nin Osmanlı’ya dönüşmesidir.
İçimizdeki bir grup; Osmanlı’nın tekrar dönmesi korkusuyla yaşadı.
Peki, kim bunlar?
İşte bunun cevabını kendisi de eski bir Sabetay olan Yahudi Ilgaz Zorlu verdi.
İşte onun söyledikleri;
- İpekçi ailesi, Karakaşlar kolundandır. Bu grup çok kapalı olduğu için size fazla bir şey söyleyemem. Ancak, Sabetaycılığın felsefesine ve ruhuna en sadık gruptur.
Dıştan bakıldığında Müslüman gibi görünürler, ama içlerine girdiğinizde Yahudi inancını desteklediklerini görürsünüz.
Gündüzleri Müslüman gibi oruç tutar, iftardan 5 dakika önce bozarlar.
Sabetay olan Coşkun Kırca(Eski Dışişleri Bakanı), Müslüman gözükür ama İslamcılardan nefret eder.
Ben laikliğe de karşı değilim.
Laiklik bir din değildir, fakat Sabetaycılar laikliği bir din haline getirdiler.
Ey Türk milleti!..
Şimdi anladınız mı kimlerin bu millete laikliği din gibi gösterdiğini.
Kimlerin milleti zorla laik yapmak istediğini ve kimlerin Müslümanları irticacı diye zindanlara attığını..
Yahudi Ilgaz Zorlu şöyle devam etti;
- Ben Yakubiler ’in ve Kapancılar’ın dini organizasyonlarının bittiğini düşünüyorum.
Karakaşlar için aynı şeyi söylemek mümkün değil. Onlar halen devam ediyorlar dini düşüncelerine. Halen organizeler ve halen din adamları yetiştiriyorlar. (İslam’a en büyük düşman bu gruptur. FETÖ’YÜ KURANLARDA KESTANEPAZARININ KARAKAŞ SABETAY TÜCCARLARIDIR)
Müslüman değildir Sabetaycılar, çünkü Müslümanlığı hiç görmediler hiç yaşamadılar. Müslüman ismi taşırlar ama bunlar hiçbir zaman İslam dinine inanmadı. Yahudi inançlarını sürdürdüler.
Laiklik Sabetaylar için bir düşünce olarak hep var oldu. Zamanla bunu bir din haline getirdiler.
Bana göre Sabetaycıların dini laikliktir.
Gördünüz mü?
İşte Sabetaylar onlarca yıldır kendilerine din edindikleri Laikliği bu millete zorla kabul ettirmeye çalıştı.
CHP’ye sızdılar.
Devlete sızdılar.
Orduya sızdılar.
Bürokrasiye sızdılar.
Medyayı ele geçirdiler.
İş dünyasına sahip oldular.
Sanat ve sahne dünyasını kontrol altına aldılar.
Buralara hâkim olunca da sahip oldukları güçle bu millete tahakküm etmeye kalktılar.
Ilgaz Zorlu Sabetaylar ile Masonların arasındaki ilişkiye de açıklık getirdi..
- Çok fazla sayıda Sabetaycı mason tanıdım. Ben şunu gördüm. Masonluk bir anlamda Sabetaycılar için bir din haline gelmiş. Nitekim pek çok Sabetaycı bugün birer masondur.
İnsanlarla Sabetaycılıkları konusunda hiç konuşmazlar. Dışarıdan baktığımızda Müslüman gibi gözükürler. İçlerine girdiğiniz zaman kuvvetli bir Yahudi inancını desteklediklerini görürsünüz.
Karakaşlar hiçbir zaman açık olmadılar. Ve çok açık olarak söylüyorum, Türk diplomasisinin yakından tanıdığı 4-5 diplomatın ailesi Karakaş grubundandır.
Büyükbabası hem haham hem Mevlevi şeyhi olan Emre Gönensay ve Coşkun Kırca. Bu isimleri saymakta hiçbir beis görmüyorum.
Ilgaz Zorlu’nun bu itiraflarını gördükten sonra emin olun ki delirmemek mümkün değil..
Düşünün ki bir haham, Türk milletinin Dışişleri Bakanı olarak görev yaptı yıllarca..
Bir Sabetay Yahudi’si Müslüman Türkiye’nin Cumhurbaşkanı oldu..
Bir Sabetay Yahudi’si olan Samuel (Kemal) Derviş, Ekonomimizin başına oturdu. Türkiye’nin hazinesini IMF’de peşkeş çekti. Yaptığı devalüasyon ile Türk parasına yüzde 50 değer kaybettirdi.
Bir Yahudi Sabetay Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı yapıldı..
Onlarcası bakan, yüzlercesi milletvekili..
Vatanı korumakla görevli TSK’da Sabetay Genelkurmay Başkanları ve Kuvvet komutanları vardı..
Neyse.. Ilgaz Zorlu’nun açıklamasından devam edelim..
Bugün bir ordu komutanı ve bir kuvvet komutanı Sabetaycı kökenlidir. (2000 yılı) Ve bundan başka pek çok Sabetaycı kökenli kurmay subay var...
CHP, kendisini İttihat ve Terakki'nin devamı olarak görüp, devrimci bir kimlik edindiğini söylüyor.
Ben de bu devrimci kimliği Sabetaycıların ortaya çıkardığını ve Türk siyasetini şekillendiren önemli bir faktör olduğunu söylüyorum.
Türkiye’deki sol hareketi kuranlar Sabetaycılardır. 70’lerdeki sol hareketi Sabetaycılar kurdu.
Mustafa Suphi ve Şefik Hüsnü Sabetaycidir. Yıldız Sertel'in annesi Sabiha Sertel Sabetaycıydı
Bir dönem CHP’de ikinci adam olan Bülent Tanla da Sabetaycıdır…
Şimdi anlamışsınızdır sanırım CHP’nin laikliğe neden bu kadar yapıştığını…
CHP’nin yıllardır neden dine bu kadar karşı olduğunu..
Kılıçdaroğlu’nun bugün helalleşme numaraları da emin olun bir Sabetay projesidir.
CHP asla ama asla İslam ile helalleşmez. İstese de yapamaz çünkü Sabetaylar buna izin vermez.
Maalesef Sabetaylar ve onların kontrolündeki CHP kendilerini ülkenin birinci sınıf insanları sayıyor.
Kendinden olmayanları da ‘Göbeğini kaşıyan’ adamlar olarak görüyor.
Bu zihniyet; insanlık edip ülkemize kabul ettiğimiz ancak ihanetine uğradığımız Sabetay zihniyetidir.
Kemalizm ve Laiklik maskesi takan bu Sabetaylar, Türk milletine yıllarca kan kusturdu.
Yahudi Ilgaz Zorlu bu hali de çok güzel anlattı;
- Bakın, Türkiye'de birinci sınıf vatandaşlar ve ikinci sınıf vatandaşlar var. Diğer ayrımlar bunun gerisindedir. Sabetaylar kendilerini birinci sınıf Türk milletini de ikinci sınıf görür. CHP ise Laikleri birinci Müslümanları ikinci sınıf sayar.
Türk halkı, kendisinin bağımsız olduğu gibi yanlış bir inancı taşıyor. Hâlbuki bağımsızlık maddiyatla olur. Maddi olarak güçlü olmadığınız sürece asla ama asla bağımsız olamazsınız.
Maddi güç de Yahudilerin elindedir.
Sabetaycı kökenli politikacılar çok büyük miktarda para dağıtıyorlar. Mesela, çok merak ediyorum TESEV adlı vakıf ABD hükûmetinden ya da ABD'deki sivil toplum örgütlerinden ne kadar para alıyor ve bu paralarla kimlere is yaptırıyor? TESEV'in desteklediği bazı gazeteciler var.
Libya Lideri Muammer Kaddafi "28 Şubat sürecinde Sabetaycıların parmağı var" dediğinde bu adamlar (darbeci askerler) Libya'yla ilişkileri kesmeye kalktılar.
Aynı askerler, Çevik Bir Amerika'da Yahudi olduğunu söylediği zaman neden bir şey yapmadılar? ...
Sabetaycıları bilmeden, güçlerini ve tesirlerini hesaba katmadan, Türkiye'nin siyasi yapısını, resmî ideolojisini anlamak, zihinlere takılan sırların içyüzünü fehm etmek mümkün değildir.
Bu konuya, ciddi ve ilmi araştırmalar seviyesinde yaklaşmadan, yakın tarihimizi çözmek de mümkün olamaz...
Millet olarak bir kez daha söylüyorum, Yahudi Ilgaz Zorlu’ya tekrar tekrar teşekkür etmeliyiz.
Cumhuriyet tarihinin en karanlık örgütü olan Sabetay örgütünün küçük bir kısmını da olsa gözler önüne serdiği için.
Ilgaz Zorlu mahkemeye şu ihbarı yapmıştı..
- İçimizde bir grup var. Bunlar Türkiye’yi ele geçirip başka bir ülkenin sömürgesi yapacak.
Emin olun bu gizli grup Türkiye’nin en önemli meselesidir.
Öyle anlaşılıyor ki bunlar Sabetay’ın Karakaş Cemaati.. FETÖ’yü kuran da Masonlara hâkim olan da bu gruptur.
Aranızda Sabetayı hayatında ilk kez duyanlar vardır. Onlara birkaç hatırlatma yapayım.
Abdülhamid Han’ı tahttan indiren Sabetaylardı.
Ulu Sultan’ı tahttan indiren İttihat Terakki’nin Hareket Ordusu’nda; 700 Selanikli Yahudi’nin oluşturduğu “Gönüllü Musevi Taburu” bulunmaktaydı.
Osmanlı’yı yıkan da yine bu Selanik Yahudilerinin oluşturduğu İttihat ve terakki hareketiydi.
Türkiye’ye masonluğu getiren ve yöneten de Sabetaylardı.
Şapka kanununun çıkartılmasında da onlar etkili oldu. Fötr Yahudilerin milli şapkasıdır.
Ülkücü /Devrimci, Türk/Kürt, Alevi/Sünni ve Laik/İslamcı çatışmalarını da Sabetaylar körükledi.
Bektaşi/Mevlevi dergâhlarını da bunlar kurup, cemaatlerini bozdu.
Küçük Hüseyin ve Fetullah Gülen’e cemaat kurdurup saf Müslümanları kandıran da bunlardı.
28 Şubat’ta Sabetaycı generallerin eseriydi.
Ilgaz Zorlu’nun Sabetay olduğunu duyurduğu Çevik Bir, hayali bir irtica tehdidini gerekçe gösterip REFAH – YOL hükümetini bir post modern darbeyle yıktı. Refah Partisi’ni kapatıp Erbakan’ı siyasi yasaklı yaptı.
CHP’nin önünü açıp, Müslümanlara zulüm etti.
Sabetay kontrolündeki MASON komutanlar her 10-15 yılda bir ihtilal yaparak, Türkiye’yi istedikleri fabrika ayarlarına döndürüyorlardı.
28 Şubat darbesinden 18 yıl sonra bu kez yine İslamcı dedikleri AK Parti’ye karşı ihtilal yapmaya kalktılar.
İhtilali; Kemalist generaller yerine, Sabetayların kurduğu sözde dinci FETÖ ile denediler.
Türk milleti Allah’ın yardımıyla darbecileri perişan etti.
Sabetay örgütü FETÖ’yü darmadağın eyledi.
15 Temmuz Darbe girişimi Sabetayların bu ülkedeki en büyük mağlubiyetidir.
İlk kez çok ağır bir yenilgi aldılar. Hem kendileri hem de kurdukları FETÖ, dağıldı.
Darbeden hemen sonra pek çok Sabetay iş adamı ve aydını FETÖ’cülerle birlikte Türkiye’yi terk etti.
Erkekleri dini bozarken kadınları da milletin ahlakını bozdu.
Magazin basının sık sık haberlerini verdiği, ‘Cemiyet hayatı veya sosyete ” haberleri aslında Sebatay cemaatinin hayatıydı.
Hande Ataizi, Demet Şener ve Aleyna Tilki gibi yarı çıplak kadınlar da Sabetaycıların çocuklarıydı.
Kameraların önünde gayri meşru ilişki yaşarken gördüğümüzde, “Bunların babaları, kocaları yok mu” diye seslendiğimiz o kadınlar da Sabetay kadınlarıydı.
Ilgaz Zorlu’nun dediği gibi; bugün Türkiye’de kim ünlü ise, mutlaka Sabetay bağlantısı vardır. Sinemada da böyle TV’lerde de böyle, Kültür ve Sanatta da böyle. Orhan Pamuk da bir Sabetaydır.
Türk medyası Sabetayların kontrolünde olduğu için onlar kendinden olmayanı asla parlatmaz.
Biliyorsunuz bugünlerde ülkemizde bir ekonomik sıkıntı yaşanıyor. Kur, enflasyon ve stokçuluk meselemiz var.
Ekonomik meselelerin Sabetay bağlantısına yeni yazıda değinelim.
DEVAM EDECEK…
METİN ÖZER/HABERVİTRİNİ