Eski CIA direktörlerinden ve Rand Corporation politik analisti Graham Fuller, Türkiye'deki darbeyi ABD'nin Huffington Post gazetesinde değerlendirdi.

İslami hareketler ve İslam coğrafyası ile yakından ilgilenen Graham Fuller, Huffington Post gazetesinden yayınlanan yazısında Türkiye'de yaşanan darbe girişimini değerlendirdi. Pek çok darbeci askerin sürecin Gülen'le ilişkisini itiraf etmesine karşın eski CIA direktörü Graham Fuller, darbenin Fethullah Gülen'le ilgisi olmadığını savundu. CIA adına Ortadoğu'da önemli çalışmalar yürüten ve Fethullah Gülen'in Türkiye'de popülarite kazandığı 1980'li ve 1990'lı yıllarda Türkiye'de görev yürüten Fuller, aynı zamanda "İslam'sız Dünya", "Siyasal İslam'ın Geleceği", "Türkiye'nin Kürt Sorunu" ve "Türkiye ve Arap Baharı" gibi kitapların da yazarı.

Türkiye'nin "Fethullahçı Terör Örgütü" olarak isimlendirdiği yapıdan "Hizmet" olarak bahseden Graham Fuller'ın Huffington Post'a yayınlanan analizinin kısaltılmış tercümesini sunuyoruz:

Geçen hafta Erdoğan'a karşı düzenlenen başarısız darbe girişiminin arkasında Gülen'in olmadığına inanıyorum. Elbette elde kanıt olmadan kesin bir şey söylemek mümkün değil

Erdoğan zaten darbeden önce Hizmet'e büyük bir darbe vurmuştu. 2013 yılında hakkında Gülen taraftarlarınca çıkarılan yolsuzluk haberleri ile Erdoğan çılgına döndü. Hizmet üyelerine, destekçilerine, çalışanlarına, televizyon kanallarına, gazetelerine, okullarına ve sosyal kurumlarına bir saldırı başlattı. 

Hizmet ağır bir darbe almıştı. Bu yüzden üyeleri, demokrasinin devamını sağlamak üzere askeri yönetime bir daha geri dönülmesini ve Erdoğan'ın otoritesinin artmasını önlemek için liberal ve daha seküler güçlerle daha yakın ilişkiler kurmaya başladılar.

GÜLEN İÇİN DEVLET HER ŞEYİN ÖNÜNDEDİR

Gülen devletin itibar ve haysiyetinin önemini vurgulamıştır. Önceden beri ortaya çıkan İslami hareketlerin devletten önce İslami öne çıkarmasına engel olarak devleti yüceltmiştir.

Hatta öyle ki, devlete zeval gelmesin diye 1980 darbesinde, askeri darbeyi desteklemiştir. 

Diğer taraftan Gülen, Hizmet'in özgür biçimde hayatta kalması ve sosyal misyonunu devam ettirebilmesi için askeri yönetimin değil de demokrasinin gerekli olduğunu savunmaktadır. 

HİZMET TERÖRİST YAPILANMA DEĞİL

Hizmet hiçbir zaman terörist faaliyetlerde bulunmamıştır, bu yüzden siyasi şiddeti desteklemesi bile kesinlikle ihtimal dışındadır.

Erdoğan'ın Hizmet'i "terörist yapılanma" olarak tanımlaması hareket hakkında az da bilgisi olanlara çok saçma gelecektir, zira Hizmet barış ve dialoga çok büyük önem vermektedir.

"GÜLEN'E YEŞİL KART ONAYINI BEN VERDİM"

2006 yılında Gülen'in ABD'ye yeşil kart başvurusuna dair üst yazıyı ben yazdım. Gülen'in ABD için bir güvenlik tehdidi olabileceğine inanmadığımı belirttim.

Yeşil Kart'a onay vermem Siyasal İslam'ın Geleceği isimli kitabımı yeni bitirdiğim bir zamana denk geldi. Zira bu kitabı hazırlarken Hizmet'i oldukça ılımlı, hoşgörülü, şiddet yanlısı olmayan, dialoga açık, siyasi olmaktan ziyade sosyal bir hareket olup eğitimine önem verdiğini gördüm.

Ancak Bush yönetiminin terörle küresel mücadele hareketi dahilinde Gülen, sınır dışı edilmek istendi. Fakat ben FBI'dan bir CIA yetkilisi olarak benim Gülen hakkındaki ifadelerimi değerlendirmede bulundurmalarını istedim. 

"GELECEKTE İSLAM'I TEMSİL EDECEK YAPI HİZMET'TİR

Peki gelecekte İslam'ı temsil edecek hareketler hangileri olacak? IŞİD mi? El Kaide mi? Müslüman Kardeşler mi? 

İslami hareketler arasında Hizmet'i rasyonel, ılımlı, sosyal yönden yapıcı ve açık görüşlü olmasıyla listenin en başına koyarım. 

Hizmet bir kült değildir; İslam'ın modernleştirilmesi noktasında merkezde bulunan bir harekettir.

"TÜRKİYE PARYA'LAŞIYOR"

Erdoğan'ın AKP'si bir zamanlar böyleydi. Ancak Erdoğan zaman içinde elde ettiği güce doymaz hale geldi. Son birkaç senedir partisinin biriktirdiği her şeyi yok ediyor.

Peki bunun sonu ne olacak? Erdoğan Hizmet'i yenilgiye uğrattı. Diğer taraftan ise kendi yok oluşunun tohumlarını ekiyor. Türkiye ise uluslararası arenada bir 'parya' haline geliyor.