Kanlı darbe girişiminin olduğu saatlerde Büyükada'da 10 CIA ajanıyla sonucu bekleyen Henri Barkey ile ilgili çarpıcı bilgilere ulaşıldı.

FETÖ'nün kaybedeceğini anlayınca apar topar Türkiye'den kaçan CIA ajanı Henri Barkey, günler sonra ABD'li düşünce kuruluşu Wilson Center'da ortaya çıktı.

Akşam'ın haberine göre; Merkezin yöneticisi Jane Harman ve Yeni Girişimler Merkezi'nin Başkan Yardımcısı Aaron David Miller'ın yönettiği konferansa, Barkey'nin yanı sıra bir Türk akademisyen de katıldı. Wilson Center'ın internet sitesinde de ses kaydının bir kısmı yayınlanan konferansta konuşan Barkey, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı 'gittikçe diktatörleşmek"le suçladı. Türkiye'nin üç temel sorununun demokrasi, sakülerizm ve AB süreci olduğunu belirten Barkey, bu nedenle insanların tepki gösterebileceğini vurgulayarak darbeye adeta destek verdi.

FULLER'İ SAVUNDU

Harman'ın "ABD ilkeleriyle çıkarları arasında sıkıştı. Mısır, Libya ve Suudi Arabistan'daki antidemokratik yönetimlere çıkarları uğruna ses çıkarmadığı" yönündeki sözlerine destek veren Barkey, paralel yapıyı "sosyal, ekonomik, dini bir yapı" olarak niteledi. Gülen'in ABD'de ikamet edebilmesi için kendisine referans olan eski CIA yöneticisi Graham Fuller'ı da savunan Barkey şöyle konuştu:

"İlginç soru, bundan sonra darbe gibi şeylerin olup olmaması değil, Türkiye siyasetinin radikal bir şekilde değişeceği gerçeğidir. Türkiye'de siyaset bundan sonra eskisi gibi olmayacaktır. Türk ordusu, siyasete müdahale edebileceğini göstermiştir. Tehlikenin şu an için bile geçmiş olduğunu düşünmüyorum.

İKİNCİNİN SİNYALİ

Pandora'nın Kutusu tekrar açılmış durumda. Bence hükümetin bundan sonra yapacağı hareketleri, karşı reaksiyonlar ve tepkiler doğuracaktır. Türkiye yeni bir döneme doğru gitmektedir. Türkiye siyaseti ve Türkiye'de işlerin nasıl gittiği hakkında kabullerimizi tekrar düşünmek zorundayız. Şüphesiz Erdoğan, bu fırsatı ülke içindeki gücünü daha konsolide etmek için kullanacaktır. Bürokrasi, diğer devlet kurumları ve hatta kendisinin ve partisinin sevmediği sivil toplumu içine katmadan... Ama bunun sonu gelmeyecektir.Toplumlar her zaman değişik ve yavaş şekillerde cevap verirler. Sivillere ve parlamentoya saldıran askerler çok dikkatsizdiler.

BARKEY'İ KORUDU

Esfendiari yazısında, "saygın bilim insanı" ifadelerini kullandığı Henri Barkey'nin Büyükada'daki toplantıları için "gizli veya uğursuz değil" dedi. Esfendiari makalesinde şunları söyledi: "Türk gazeteleri ön sayfalarına, konferansla darbe arasındaki bağlantılara ilişkin iddiaları taşıdı. Konferansla darbe arasında işbirliği olduğu, Sayın Barkey'nin CIA için çalıştığı yönündeki bilgiye dayanmayan iddialar yazıldı. Darbe Gecesi İstanbul'da CIA'in Gizli Toplantısı diye başlık atıldı. Hükümet yanlısı Türk gazeteleri, darbe girişiminin arkasında ABD'den gelen bir grup akademisyenin de bulunduğunu anlattı." Yazıda, bu tür öylemlerin Türk hükümetine zarar vereceği gibi tehditvari ifadeler de yer aldı.

FETÖ'NÜN KOMŞUSU

Türkiye'deki darbe girişiminin arkasından izi çıkan Woodrow Wilson Center ile ilgili bazı ayrıntılar, reddedilen o desteği doğrular nitelikte... Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın "Ziyaret etmek için 45 gün bekliyorlar" sözleriyle eleştirdiği ABD Dışişleri Bakanı John Kerry, merkezin yönetim kurulu üyeleri arasında bulunuyor.

"BÜYÜK TESADÜF"

Büyükada'daki gizli toplantıya katılan Julia Romano da, Henri Barkey'in başında bulunduğu Ortadoğu Masası'nda asistan olarak görev yapıyor. Merkezin adresi de "büyük bir tesadüf eseri", Fetullah Gülen'in çiftliğinin bulunduğu Pensilvanya.

"KİMSE ERDOĞAN'I ÖZLEMEYECEK Kİ!"

Wilson Center'daki skandal konferansın katılımcılarından Aaron David Miller'ın darbe gecesi attığı tweet'ler, cuntacılara verdiği açık desteği de ortaya koydu. Miller, darbenin ilk dakikalarından itibaren "Erdoğan büyük bir ülkeyi megalomanca yönetiyordu. Kimse onu özlemeyecek ki" diye attığı tweetle, darbenin başarıya ulaşacağından emin olduğunu da gösterdi. Miller aynı gece "Ahlak dersi vermeyin, analiz edin. Bölgede kapsamlı çözümler değil sonuçlar var. Bunlardan harika birine tanıklık ediyoruz" diye de yazdı.