Abdurrahman Dilipak
Sam amca, sen de biliyorsun ki!
PYD’in vurulması DAEŞ ile mücadeleye zarar verirmiş. Hadi oradan.. Önce DAEŞ’i oraya girdiriyor, sonra da onları oradan çıkartma bahanesi ile oraya PYD’yi yerleştiriyor, onlara alan açıyorsun. Sam amca! Sen pekala bilirsin ki, bunlar senin “iyi çocuklar”ın işi. “Tavşana kaç, tazıya tut” oyunu oynuyorlar.. Hani şu “kontrollü bunalım stratejisi” dedikleri şey var ya ondan.. Hatırlarsanız soğuk savaş yıllarında sağ-sol diye aynı ülkenin çocuklarını birbirine kırdırmıştınız ya, işte öyle bir şey. Ne iş çıkartmıştınız ama, aynı silahla, hem sağ hem de sol kahveleri taratmıştınız da insanları birbirine düşürmüştünüz. Ne günlerdi ama..
Çok akıllısın ya, orada kendine bağlı bir Kürt bölgesi icad etmeye çalışıyorsun..
DAEŞ ile böyle mücadele olmaz.. DAEŞ işin kandırmacası.. Aslında PYD de öyle. Ama şimdi sizin amelinize hizmet ettiği için destekliyorsunuz, yoksa yarın, söz dinlemediklerinde, onlara ihtiyacınız kalmadığında iplerini çekersiniz. Batılılar binmeyecekleri atı beslemezler..
PDY’yi niye destekliyor, ona ikamet izni veriyor ki! İslam yayılsın diye mi, Gülen’e aşık olduğu için mi? Bulmuş bir piyon kullanıyor.. Batılıların ilkeleri yok, çıkarları var. İlkeleri makyaj malzemesi, ya da acıkınca yedikleri “helvadan put” gibidir..
Bak! Sisi’nin artık kullanım süresi doldu, onu postalarlar. İtiraz edecek olursa da kötü şekilde cezalandırırlar.. Yolsuzluklarını dökerler ortaya, yüz kızartıcı suçlarını yayınlarlar, halkın önüne atarlar linç ettirirler, ya da hapse tıkarlar, dünyada kaçacak yer bulamaz. Söz dinlerse ölene kadar yaşayacağı bir yer bulurlar ona, zaten besleyeceklerse çok da yaşatmazlar. “Hasta oldu” derler ve ölür! Daha doğrusu öldürülür.. Onunla mı uğraşacaklar.. Piyasada Sisi adayı mı yok.. Elini sallasan 50’si!
Bizde de öyle değil mi, hâlâ, “Erdoğan giderse!..” diye ABD’ye, İngiltere’ye göz kırpan, kıvırtan bir sürü “belhum adal” karakterli “insanımsı” dolaşıyor ortalıkta.. Bugün bunların bazıları Erdoğan’ın, Yıldırım’ın arkasında fotoğraf karesine girmek için elde bayrak meydanlarda.. Siz teşvik çıkartıyorsunuz, hemen bunlar devreye girip o fonları nasıl birilerine kanalize edecekler onun için devreye giriyorlar. Birkaç işadamı, birkaç politikacı, birkaç bürokrat, çete hazır, kumpas için birlik oluyorlar.. Komisyonlar belirleniyor.. Aç köpekler gibi davranıyorlar. “Leş”i buldular ya, önce başkasını yaklaştırmayacaklar.. Arkalarında artıkları toplamaya hazır bir sürü çakal..
Bu tür kumpaslara hazırlanıyorsanız, mutlaka basından birilerini ayarlamanız gerek. Bir de muteber bir STK.. Kaz gelecek yerden hani tavuk esirgenmez ya, oraya “himmet” edeceksiniz ve oradan himmet göreceksiniz ya.. WinWin, anladınız! Kazan/Kazan. Al gülüm-ver gülüm.. Muhteşemsiniz. Tek yemeyecek, paylaşacaksınız.
Ha unutmadan, hafiften mafyöz birini de aranıza katarsanız, icabında lazım olabilir.. Sam amca öyle yapıyor. Fetö de öyle. Mutlaka müşavere (Pardon, diyalog) kurarlar. Sorarlar, “Havuç mu yemek istiyorsun, sopa mı?” Artık tercih size kalmış.. Herhalde “sopa yemek istiyorum” diyecek haliniz yok, “Mazoşist misiniz?”. Tabii ki, “havuç” diyeceksiniz. Tamam işte o zaman tavşanlaşmaya başlamışsınızdır demektir..
Diyorlar ki, Fetö kazansaydı şöyle asacak, böyle kesecekti. Sanmam, hemen diyalog kuracak, elini öpenleri yüksek merhameti ile affettikten sonra cömert ihsanları ile ona ikramda bulunacaktı.. Eee, işmarı bırak, sözden anlamıyorsa da, yapacak bir şey yok. “Nush ile uslanmayanı etmeli tekdir, tekdir ile de uslanmayanın hakkı kötektir”. Hem de eşşek sudan gelene kadar.. Şakirt polisler dayak atmaktan yorulursa, hele namaz vakti de geçecekse, nöbeti arkadaşına devredip, önce çömelip bir bardak suyu 3 yudumda içtikten sonra, gidip abdest alıp, namazını kılıp dua edene kadar dinlenecektir. Dinlenmek onun da hakkı zira!
Aramızda Potansiyel olarak Fetöleşmeye müsaid bir sürü insan var. Fetö sıradan bir adam. Nefsinizi, aklınızı Şeytana kiralarsanız, o sizi dönüştürür.. Piyasada o kadar çok dönüşmeye aday adam ve o kadar çok dönüştürücü, dönüşüm merkezi var ki! Okullar, dergahlar, dernekler, NLP merkezleri, aile ve psikolojik danışma merkezleri hepsi birer dönüşüm merkezi.. Kentler ve atıklar geri dönüştürülmüyor sadece, insanlar da dönüştürülüyor.. Dönüşüm dediğiniz şey bazan sizi melek yüzlü şeytanlara da dönüştürebiliyor.. Size yeryüzünde sağlıklı, başarılı ve mutlu, uzun bir hayat ve size yeryüzünde bir cennet vaadine kadar gidebiliyor.. Bunlar Şeytanın yeryüzündeki işbirlikçileridir çoğu zaman.. Rasyonalit, determinist, pragmatist, görsel zekayı öne çıkaran, materyaller dünyasında algı yönetimine dayalı eğitim sistemi. İyi devam edin bakalım, nereye kadar! Toplum farkında olmadan Fetöleştiriliyor, daha doğrusu Fetö’ye mürid yapılmaya hazırlanıyor sanki. Sokaklarda o kadar çok “fetöcük” var ki! Sam amca topyekûn saldırısını sürdürüyor.. Bir tane FETÖ yok.. Bu zihniyete kapı aralarsanız, Şeytan işbirliği yapacak başka FETÖ’ler bulabilir kendine. Bulacaktır. Buluyor da.. Bunlar Erdoğancılık maskesi arkasında da bunu yapabilirler.. Sureti haktan gözükerek, kıraldan fazla kıralcılık yaparak kaleyi içeriden ele geçirebilirler..
Hz. İsa aleyhisselamı, vefatından 50 yıl sonra Rab ilan eden Tarsuslu Saul, Fetö’nün bugün yapmaya çalıştığını 50 yıl önce yaptı. Bugünkü Vatikan onun eseri. Şeytan kendini bir peygamberin yerine bile koyabiliyor.
Aman dikkat. Şeytan bizi Allah’la, vahyin anlamını değiştirerek bizi Kur’an ile aldatmasın..
“Sam amca” Şeytan’ın işbirlikçisi, dostu, Şeytan’ın rızasının tecellisinin vesilesi olma iddiasında, onun gizemli gücünü arkasına alarak yeryüzünde onun iktidarını hayata geçirme çabasındaki lanetli bir düzenin hamisi rolünde..
Hristiyanlıkta “Exortizm” denilen bir şey var. Batı Irak, Suriye, Afganistan’a “Cin ve Şeytan çıkarma” için, oradan “gizemli kötü şey”i çıkarmak için geldi değil mi? Hayır, onun adına ve onun egemenliği için geldi. İns, Cin ve Şeytanları ile birlikte “Pankreas güreşi”nde olduğu gibi, iyiliği de kötülüğü de kendileri temsil ediyor ve oynuyorlar.. Sonunda toplumu kamplara bölüyorlar ve her ikisini de kendileri yönetiyorlar.
İnsanlar kumar oynuyorlarsa ve siz kumarhanenin sahibi iseniz, kim kazanırsa kazansın, asıl kazanan sizsiniz. Yani beyaz adam, yani Sam amca. Bilmem anlatabildim mi! Anlayana sivrisinek saz, anlamayana davul zurna az.. Ha! Bakın, Gülen’e gerçekten küfrederken de, siz onunla zihniyet ikizi olabilirsiniz ha! Aman dikkat.. Selâm ve dua ile.