Abdurrahman Dilipak
“Olmaz, olmaz” deme, olmaz olmaz!
- Bundan sonra darbe, marbe olmaz!
- Yok canım..
- Darbe kapıda!
- Yok canım..
Korkmaya gerek yok, ama tedbiri elden bırakmayalım.. Birileri, ne maşaGülen, ne de efendileri, Türkiye üzerindeki hesaplarından, planlarından vazgeçmediler, vaz geçmeyecekler..
Ekim zor bir ay. Daha doğrusu Kasımda ABD seçimleri var. Dünya diken üstünde.. ABD seçimlerinden aslında bir huzur çıkmayacak. Kim kazanırsa kazansın bıçak sırtı bir kazanım olacak bu ve gelecek günler belki de geçen günleri aratacak..
ABD önemli bir devlet, önemli bir güç.. ABD büyük bir put, ondan dökülecek taşlar birçok ülkenin felaketi olur.
ABD “Hasta adam”. Globalistler, Demokratlar, Cumhuriyetçiler ayrı tellerden çalıyorlar.
Rothschild’ler kendi başlarının çaresine bakıyor, Nevada’ya göçüyorlar.. Dünya yeni bir terör dalgası ile sarsılacağa benziyor ve darbelerle tabi..
ABD güçlenirse halka karşı darbe, ABD zayıflarsa dikta rejimlerine karşı halk darbesi olur.
ABD kendi dertleri ile baş edemez hale gelirse, dağılabilir, AB’nin sonu olur. Dünya dengeleri radikal olarak değişebilir. Demokrasi, insan haklarıve hukuk devleti bir kenara bırakılır, politikacılardan çok askerler konuşmaya başlar..
ABD ve AB’nin pozisyonunu koruyabilmesi için Türkiye’ye, Türkiyeüzerinden İslam ülkelerine ihtiyacı var. FETÖ ve BOP bu ihtiyaçtan kaynaklanıyordu. “Tarihin sonu”nu getirecek “Medeniyetler arası çatışma” dedikleri şey buydu.. FETÖ’nün “Dinlerarası diyalog” dediği batının çözümü idi.. Olay bu!
Gelişmelerin yönünü anlamak için Musul’a bakın, Bağdat’a bakın, Halep’e bakın, Şam’a bakın, Dabık’a bakın. Kahire’ye bakın! Washington’dan,Berlin’den, Londra’dan, Paris’ten önce, Pekin’den, Moskova’dan önceAnkara’ya, İstanbul’a bakın..
Dünyanın en önemli lideri Erdoğan’dır bugün. Gülen, Erdoğan’ın tetikçisi olarak kullanılmak istenen bir isim sadece. Daha önce onun işbirlikçisi olarak düşünmüşlerdi, BOP çerçevesinde. Gülen’in arkasında da CIA, MOSSAD, MI6 ve Tapınakçılar var..
Bakın, İsrail dediğiniz yer, batının Truva Atı, sıçrama tahtasıdır. İsrailbatının, ABD’nin ileri karakoludur..
ABD’de, İsrail’dekinden daha çok Yahudi var. AB ülkelerinde de öyle. Zatenİsrail vatandaşlarının hemen hemen tamamının cebinde ABD ya da ABülkelerinden birinin pasaportu daha vardır..
ABD durup dururken, tarihin en büyük askeri yardımını yapmıyor İsrail’e.40 milyar dolar askeri yardım! Öte yandan; dünyanın öfkesini hafifletmek için sivil ya da diplomatik birkaç açıklama yapmak gerek değil mi?
Batılılar İsrail’in elinin en güçlü olduğu böyle bir zamanda, bir an önceAbbas’ın yönetimindeki Filistin yönetimi ile karşılıklı tanıma ve barış anlaşması yapmasını istiyorlar.. Çünkü yakın gelecekte Filistin yönetimi yakın bir gelecekte tamamen dini grupların eline geçecek. Filistintartışmasının mihveri de Kudüs olacak.. O gün gelmeden İsrail’in kendi varlık ve güvenliğini garantiye alacak, eski hesapları kapatacak, uluslararası bir meşruiyet kazandıracak bir belgenin bir an evvel imzalanmasını istiyor.. Mısır, Suriye, Irak’ta bu olaylar yaşanırken, Türkiye FETÖ ve PYD ile uğraşırken bu işin bitirilmesini istiyorlar..
Bütün bu planların mihverinde Türkiye var. Türkiye deyince de AK Parti veErdoğan var..
Türkiye’yi terörle, diktatörlükle, yolsuzlukla suçlayacaklar. Dindarların, liberallerin, sokaktaki insanların güvenini azaltması için 4 koldan saldıracaklar.. “Türkiye, DAEŞ’i, Suriye’deki terör örgütlerini destekliyor, onlara silah veriyor”, “Kara para aklıyorlar”, “Musul Petrolü’nü İsrail’e peşkeş çekiyor” diyecekler. FETÖ soruşturmasını, “kendi karşıtlarını susturmaya yönelik bir operasyon” olarak anlatıyorlar dünyaya.. Darbe planı “Erdoğan’ın komplosu” bunlara göre.. Batı medyası, düşünce kulüpleri, akademisyenler, politikacılar “dibek döğenin hık deyicisi” ya da “Bozacı’nın şahidi şıracı” rolünde..
Siber saldırılara, asılsız haberlere, provokatif eylemlere dikkat. Nokta hedeflere saldıracaklar. Bir numarada Erdoğan var! Borsa, piyasa önemli. Bazı ilaçlar piyasadan çekilirse şaşmamak gerek! Her yolu deneyecekler çünkü. CHP, HDP, PKK, PYD’ye dikkat.
Irak hükümeti durup dururken Musul bahanesi ile BMGK’yı toplantıya çağırmıyor. Orada 63 ülkenin askeri var, Yeni Zelanda bile orada. Oradan bize Kandil üzerinden terör saldırısı yapılıyor. Bizim Irak üzerinde garantörlük hakkımız var. Musul petrolü konusunda Barzani yönetimi ile işbirliğimiz var. Sonuçta birileri düğmeye basıyor ve Irak Başbakanıkonuşuyor.
DAEŞ, PYD, FETÖ, PKK gibi yapıları son kullanma tarihi geçmeden ne kadar kullanabileceklerse kullanacaklar.. Madem Ankara yıl bitmedenPKK’yı bitirmek istiyor, birileri ellerindeki bu imkânı sonuna kadar kullanmaktan tereddüt etmeyecektir. FETÖ de öyle.
Gezi olaylarındaki medya, sermaye, siyaset, bürokrasi, STK networkunu yeniden yakın takibe almak gerek. CHP’nin ve büyük şehirlerdeki CHPbelediyeleri ve HDP örgütlerinin yakın takibe alınması gerek..
Mevlana diyor ki, “köpeğin kuyruğuna bastım, sesi ağzından çıktı”. Sahi siz kimin kuyruğuna bastınız! Uluslararası düzen, bölgeyi taşların toprağa bağlandığı ve köpeklerin sokağa salındığı tehlikeli bir köye çevirdi.
Ya hu, bunca laf ettik de, bütün bunlar bizim sadece sorumluluğumuzun gereğini yerine getirmek açısından bir uyarı babında hatırlatmadır ha!. İmtihan oluyoruz. Onların bir planı varsa, bizim de gören duyan bilen, hüküm sahibi, “ol” deyince olduran, “öl” deyince öldüren bir Allah’ımız var, Allahuekber. Ne gam!.. Gelecekleri varsa görecekleri de var. Kaderimizde ne varsa o gerçekleşecek. Biz ise her şart altında sabreden, şükreden ve direnenlerden olacağız. Selam ve dua ile.