GÜNCEL
Telafer: Haşd-i Şaabi'nin 'intikam savaşı'
Irak'ın geleceğine Musul operasyonu değil, operasyon sürerken Telafer gibi savaş sahalarında yaşananlar yön verecek.
Musul operasyonu öncesi ile olduğu kadar sonrası ile konuşulacak bir demografik siyasal etki dalgalanmasına yol açacak. Musul'a yapılan operasyonun kuzeybatı yönündeki Telafer kenti ise bu dalgalanmalar içinde belki de Türkiye'yi en çok ilgilendirecek noktalardan biri.
Ancak Telafer'in konumu sadece bununla sınırlı değil. Kentin sosyolojik çehresi ve çatışmalı süreçte değişen yapısı ilerleyen yıllarda çatışmaların doğasını betimleyecek ipuçlarını veriyor. Şii örgütlerin ABD işgalinde de önemli gördükleri kentin Musul operasyonu sırasında da Şii militanlara bırakılan bir cephe olması tesadüf değil.
Sosyolojik, tarihsel durumu ve çatışma süreci içindeki değişimleri ile beraber Musul'un arka bahçesi konumundaki Telafer'i ve gelecek çatışmaların doğasını, bölgenin kategorik özelliklerinin nasıl yeniden düzenlendiğini anlamakla mümkün.
TELAFER: TÜRKMEN KİMLİĞİNİN ÇÖKÜŞÜ ve KERBELA GÖÇÜ
Telafer kasabasının nüfusu, 2014 yazında IŞİD tarafından ele geçirilmeden önce 200 bin kişiydi. Bu tarihten önce de merkezi hükümet otoritesinden yoksun olan kasabada Sünni ve Şii Türkmenler arasında ayrılıklar görülüyordu.
IŞİD'in Telafer'i ele geçirmesinin ardından kasabanın Şii Türkmen nüfusu Irak'ın güneyindeki Necef ve Kerbala gibi Şii şehirlerine göç etti. 2015 yılı sonuna gelindiğinde bin 250 Türkmen ailesi İmam Ali türbesine göçmüştü ve yolculuk sırasında yaralanan Şii Türkmenler Kerbela hastanelerinde tedavi edilmişti.
HAŞD-İ ŞAABİ'NİN 12 BİN KİŞİLİK Şİİ TÜRKMEN GÜCÜ
İran destekli Şii milis örgütü Haşd-i Şaabi için Telafer'den göçen bu Şii Türkmen nüfusu kasabaya düzenlenecek operasyonda kullanmak stratejik bir öncelik.
Haşd-i Şaabi örgütü birkaç gün önce yaptığı açıklamada, Musul operasyonu dâhilinde Telafer harekatında Bağdat ordusu güçlerine katılacağını açıkladı.
2014 yılından bu yana Haşd-i Şaabi'ye katılan Şii Türkmenlerin sayısı 12 bin.
SÜNNİ TÜRKMENLERİN DURUMU
Telafer'deki Sünni ve Şii Türkmenler arasındaki sorunların geçmişi, 2014 öncesi Bağdat yönetiminin uyguladığı mezhepsel politikalara dayanıyor.
Irak eski başbakanı Nuri el Maliki döneminde, Telafer'deki Şii Türkmen nüfusa Irak ordusu ve Bağdad yanlısı militanlar tarafından askeri eğitim veriliyor ve silah temin ediliyordu.
Kentin Sünni nüfusu da benzer eğitim ve desteği beklese de Bağdat yönetiminden beklentilerinin karşılığını göremediler.
TELAFER: HAŞD-İ ŞAABİ'NİN "İNTİKAM" HAREKATI
Bugün Bağdat hükümeti ve Haşd-i Şaabi örgütü, kenti terk etmeyen Telaferlileri IŞİD'e boyun eğmek ile suçluyor ve onları IŞİD'li olduklarını söyleyerek 'terörist' olarak lanse ediyorlar.
Haşd-i Şaabi komutanlarının çoğu, kentte kalan Sünni Türkmenleri IŞİD sempatizanı olarak görüyor ve Telafer harekatıına öncülük ettikleri takdirde Şii örgüt militanlarının intikam almak isteyecekleri beliritiliyor.
Şii örgütün Telafer'de bir etnik temizliğe girişmesi ve Sünni Türkmenleri kentten sürmesi kuvvetle muhtemel görülüyor.
Sonuç olarak Telafer'deki durum oldukça tehlikeli. Irak'ın geleceği, Telafer gibi unutulmuş savaş sahalarında belli olacak. Zira Musul merkezindeki operasyonlarla meşgul olan Bağdat hükümeti ve uluslararası ortakları Telafer harekatını Haşd-i Şaabi gibi milis örgütlere bırakmış durumda.