Hasan-ı Basrî "radıyallahü anh" hazretleri buyurdular ki;
Adamın biri Hasan-ı Basrî'ye "radıyallahü anh" gelip, "Bana nasîhatte bulununuz." deyince "Sakın günah işleme. Aksi halde kendini ateşe atmış olursun. Halbuki sen, bir kimsenin pireyi ateşe attığını görsen, iyi karşılamazsın. O halde, her gün kendini defalarca ateşe atmayı nasıl iyi karşılarsın." buyurdu.
İnsanlar arasında kendisini zemmeden (kötüleyen) kimse, hakîkatte kendisini övmüş olur. Bu ise riya alâmetlerindendir.
Âlimler asırların, devirlerin ışıklarıdır. Her âlim, zamanının insanlarını aydınlatan bir kandildir. Âlimler olmasa, insanlar karanlıkta kalır ve insanlığını kaybederler.
İyi komşuluk sadece komşuya eziyet etmemek değildir. Komşunun verdiği sıkıntıya da sabretmek gerekir.
Bitmeyen isteklerin, emellerin sonu gelmez. O halde bu fânî dünyâyı, sonsuz olan âhireti elde etmekte kullanınız.
Dört şey vardır ki bedbahtlıktır. Evlâd-ü ıyâlin (aile efradının) çokluğu, malın azlığı, komşunun kötü olması, kadının kocasına hıyânette bulunması.
Hak teâlâ hazretleri, Muhammed Mustafânın dîni caddesinde bulundursun "alâ sâhibihessalâtü vesselâmü vettehıyye"!
Herkese önce lâzım olan şey, Ehl-i sünnet vel-cemaat âlimlerinin anladıklarına ve bildirdiklerine uygun olarak îtikadı düzeltmektir. Cehennemden kurtulacağı bildirilen bir fırka, bu âlimlerin fırkasıdır. Îmanı düzelttikten sonra, farzları, sünnetleri, vâcibleri, müstehabları ve haramı, helâli, mekruhu ve müştebehi, yâni şüpheli olan şeyleri öğrenmek ve bu fıkh bilgilerine göre hareket etmek lâzımdır. Fârisî beyt tercümesi:
Kurtulurum sanma, ey Sa'dî hoca,
Muhammed aleyhisselâma uymadıkca!
Allahü teâlâ, bizi ve sizi o yüce Peygambere uymak ile şereflendirsin "aleyhi ve alâ âlihissalâtü vesselâm!