Metin Özer
Virüs ve Azab
Yüce Hak müsaade etmedikçe tek bir yaprak bile kıpırdamaz.
Zuhur eden her şey ancak onun izni ve müsaadesi ile tecelli eder.
Aldığımız nefes de böyledir, içtiğimiz su da.
Allahü teala; Bir kuşun kursağındaki buğday tanesinden, bir insanın kalan nefes sayısına kadar her şeyi bilir.
El-Kaviyy; Yani kudreti en üstün ve hiç azalmayan Yüce Zat, kıpırdayan her şeye o hareketi verendir. O izin vermedikçe hiçbir şey bırakın hareket etmeyi kıpırdayamaz.
Sonuç olarak; Kainatta vaki olan her şey, Yüce Allah’ın takdiri iledir.
Bu mana icabıdır ki; bütün yaratıklar gibi insanoğlu da kendiliğinden bir şey yapmaz, Ancak Rabbinin yaptırdığını yerine getirir.
Kim ki, “Ben yaptım” der o ziyandadır.
Kim ki, “Bana nasib oldu” der o kardadır.
Ehlisünnet ulemasının kavli budur.
Bunu niye anlattım..
Malum bir virüs meselesi var.
Bu meseleye; işte bu kavil ve gözle bakarsak, doğru yolu görmüş oluruz.
Bazıları bunu Amerika’nın yapıp Çin’e bulaştırdığını, bazıları MOSSAD’ın üretip dünyaya yaydığını iddia ediyor.
Allah dilemedikçe kimse bir şey yapamaz.
Benim bu konuda biraz farklı bir düşüncem var.
Bu virüs meselesi zannımca; Adem Aleyhisselamdan sonra Nuh Aleyhisselamdan beri Allahü teala’nın en büyük azabının işaretidir.
Dünya daha önce böyle bir olay ve böyle büyük bir azâb görmedi.
Bugüne kadar bütün azâplar kavimlere geldi.
Hud Aleyhisselamın Ad kavmi, Salih Aleyhisselamın Semud kavmi ve Lut Aleyhisselam’ın Sedum Kavmi azaba uğradığında, onların dışında kalan insanoğlu bunlardan bir zarar görmedi.
Zarar; sadece sapmış ve sapıtmış olan kavimlerin hissesine düştü
Şu anda bütün insanoğluna yayılan virüs, herhangi bir kavme değil bütün insanlığa gelmiştir.
Günümüzde yaşanan bu gadap, geçmişte yaşananlar arasında en büyüğü ve en çok yaygın olanıdır.
Bu birinci noktadır.
Allahü teala’nın gadabı yani öfkelenip cezalandırması Müslümanlara değil küffara olmuştur.
Musibet onların memleketinde başlamış ve diğer küffar memleketlerine de yayılmıştır.
Bu arada bazı Müslüman memleketlere bulaşmıştır. Aranızda bunun sebebini merak eden olabilir.
Onun da cevabını Peygamber Efendimiz (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) verdi.
Rasûlullah şöyle buyurdu;
- "Allah bir kavme azâb indirince, o kavim içinde bulunan (iyi, kötü) her ferde azâb isabet eder. Sonra (kıyamet gününde) herkes kendi amellerine göre diriltilirler”
Bu hal ikinci maddedir.
Bu virüsün; ölüsü az, korkusu çoktur.
Zannımca bu hal hiç hayra alamet değildir.
Korkarım ki şu anki vaziyet, bir azâb değil bir uyarı ateşidir.
Şayet Azâb olsaydı; ölüsü de korkusu da çok olurdu.
Korkarım ki bu hal arkadan gelecektir.
Rab’ımın sonsuz affına sığınarak şöyle bir teşbihle anlatayım.
Hak teala; yoldan çıkmış, sapıtmış, zalimleşmiş ve Rabbini unutmuş olan insanoğlunun aklını başına devşirmesi için uyarı atışı yapmıştır.
Merhameti sonsuz, Rahman ve Rahim olan Yüce Hak, kullarına acır ve bir azap vermeden önce mutlaka bunun işaretini önceden verir.
Azâb gelen kavimleri dikkat edin.
Ad kavminin önce meşhur kuyularını ve İrem Bağlarını kuruttu,
Semud kavminin kadınları kısır kaldı ve ağaçları meyve vermez oldu.
Lut kavmine bir rüzgâr verdi her şeyi kuruttu.
Azaplar bütün bu işaretlerden sonra geldi
Demem o ki; Allahü teala azabdan önce işaret verir.
Beni şu anda en çok korkutan şey de budur.
Bugün yaşadıklarımız bir işaret ise; korkarım çok daha ağırlaşacak veya çok daha ağır başka bir şey zuhur edecektir.
Buradan bütün arkadaşlarımdan rica ediyorum.
Allahü teala’nın ipine tam sarılın.
Bu azaba uğramamak için gece gündüz tövbe edip dua edelim.
Hem kendimiz, hem sevdiklerimiz, hem milletimiz, hem ümmetimiz ve hem de devletimiz için duayı eksik etmeyin.
Bizi bu azabdan kurtaracak yegâne şey; Allahü teala ’ya sığınmak ve emir ve yasaklarını yerine getirmektir.
Şu anda evlerine kapanan Müslümanlar; Vallahi, Billahi durum ciddidir.
Vaktinizin Televizyon veya bilgisayar başında değil, seccade başında geçirin.
Vakit namazlarınızı tam kılın, yetmedi kaza namazları kılın. Tövbe ve istiğfar getirin. Sık sık imanınız tazeleyin. Sonra bol bol zikir edin.(Tespihle Allahü teala’yı anın)
Kur’an okumayı bilenler evlerinde bir iki sayfada olsa mutlaka Kur’an-ı Kerim okusunlar.
İbadetleri huşu ile yapıp gözyaşı ile dua etsinler.
Biiznillah Rabbım halimize merhamet edip, bu azaptan bizi azat eder.
Sübhan olan Yüce Hak cümle Ümmet- Muhammed’i; gökten, yerden ve ikisinin arasından gelen ve gelecek olan bütün sıkıntılardan muhafaza buyursun.
Habib-i Huda Sultan-ı Enbiya Muhammed Mustafa (Sallallahü Aleyhi ve sellem) efendimiz ve onun cümle vekilleri ile Silsile-i Aliyye büyüklerinin hürmetine; cümle Ümmet-i Muhammed’i, Müminleri, Salihleri ve Salihaları, sevdiklerime ve sevenlerime ve dahi aileme ve arkadaş ve gönüldaşlarıma af ve merhamet eylesin.
Bizlerin dua ve yakarışlarını kabul etsin.
Ehlisünnetin son kalesi olan vatanımızı hem azabdan hem de küffardan koruyup muhafaza buyursun. (AMİN)
Metin ÖZER/HABERVİTRİNİ