Abdurrahman Dilipak
Teşekkürler Türkiye ve sonrası
BM tarafından düzenlenen “Dünya İnsani Zirvesi” tam da Esed zulmü sayesinde insanlığın dibe vurduğu bir zamanda 60’a yakın devlet ve hükümet başkanının katılımıyla İstanbul’da başladı.
Dünya İnsani Zirvesi’nin ana gündemi “Küresel İnsani Yardım Sistemi”. Zirveye çok sayıda devlet ve hükümet başkanı, bakan ve üst düzey resmi temsilcinin yanı sıra uluslararası sivil toplum ve akademik kuruluşları, medya ve özel sektör temsilcileri de katılıyor.
Türkiye, hem kendi adına hem de İslam ülkeleri adına aktif bir rol oynayacak İslam dünyasında ve dünyada..
Erdoğan zirvede yaptığı konuşmada, “mevcut krizlerin önlenmesi ve yenilerinin olmaması için tedbir alınmasını” istedi, ama birileri zaten “Kontrollü bunalım stratejisi” dedikleri bir yöntemle, “Tavşana kaç, tazıya tut” demek için zaten krizi kendileri örgütlemiyor mu?
Dünya İnsani Zirvesi, gündem dışı daha bir çok konunun ele alınacağı bir zirve olacak..
Bu arada iç politikada sıcak günler yaşıyoruz.. Biliyorsunuz AK Parti MKYK’sında önemli değişiklikler gerçekleşti. Ardından başkanlık divanı belli oldu. Şimdi sıra grup yönetiminde. Bu arada hükümet listesi belli olacak. Sırada hükümet programı, güvenoyu ve devlet bakanlıklarının görev dağılımı var.. Ramazan’dan önce bu iş tamamlanacak. Ardından sıra bürokratik atamalara gelecek. Bakan yardımcılıkları, müsteşar ve müsteşar yardımcıları konusunda da zaten süreç belli olunca bir takım hazırlıklar yapılmıştı..
Bu arada; dokunulmazlıklarla ilgili süreç başlayınca her hafta birkaç milletvekilini mahkeme koridorlarında göreceğiz. Hemen her hafta bir parti genel başkanı da savcı ya da hakim karşısına çıkacak olursa şaşırmamak gerek.
Hani Türkiye yalnızlığa itiliyordu.. Hayır, yanılıyorsunuz. Bugün Türkiye dostluğuna güvenilen, öfkesinden sakınılan bir ülkedir.. Erdoğan; İran’da ya da Mısır’da, ya da Malezya’da, Somali’de aday olsa Türkiye’dekinden daha az oy almaz.. Görmek, duymak istemeseniz de bu böyle.
Dünyanın en çok merak edilen lideri o.. En çok merak edilen ülkesi Türkiye.. Sadece İslam dünyasının değil, mazlum milletlerin de örnek aldıkları ülke burası..
G20’de gördünüz, İİT’de de, şimdi de İslam ülkelerinden gelen kanaat önderlerinin teveccühünü gördük.. Türkiye’ye dua ederken ağlayan alimler var..
Siyonistlerin düşmanlığı, ya da Ermeni komitacıların Türkiye aleyhtarı faaliyetleri, İslamofobia’ya destek veren ülkeler, liderler, toplulukların hezeyanları Türkiye’yi sevenlerin bağlılığını daha da artırıyor.. Trump ya da Jirinovski düşünsün İslam dünyasının gözünde itibarlarının nerelerde süründüğünü.
Türkiye’ye karşı tavrından dolayı İran yönetiminin kendi halkına nasıl yabancılaştığını, ya da Putin’in nasıl itibarsızlaştığını herkes gördü.. Sisi’nin düştüğü durum ortada..
Türkiye, bir ateş çemberinin içinde, kendinden emin, doğru yönde, ileri doğru yürüyüşünü sürdürüyor.. Bir yandan PKK, öte yandan PYD, içeriden Paralel yapı, dışarıdan DAEŞ, Esed ile mücadele ederek..
Çanakkale törenleri yapılırken, Ermeni soykırım iddialarının yıldönümünde Başbakan Merkel’le Gaziantep’teydi. Zirve dolayısı ile tekrar buradalar. Yani planları tutmadı.. 23 Nisan’da provokasyonları tutmadı. 24 Nisan tutmadı. 1 Mayıs’ta bekledikleri olmadı. Hevesleri kursaklarında kaldı..
Birileri Suriye üzerinden Kilis’e roket fırlatmaya devam ediyor.. Vize konusu da şimdilik buzdolabına kaldırıldı gibi sanki.
Mayıs sonrası Ramazan. Mayıs ayında Türkiye yeni bir hükümetle tanıştı. MHP’de kongre tartışmaları sürerken AK Parti’de kongre süreci başladı ve bitti. Şimdi sırada 27 Mayıs var. Lanet olası o darbenin yıldönümü, yine darbeleri ve darbecileri lanetleyeceğiz o gün.. Ardından 29 Mayıs İstanbul’un Fethi, 31 Mayıs Dünya Tütüne Hayır Günü. 6 Haziran’da Ramazan başlıyor bu arada. 5 Temmuz Ramazan Bayramı. Kurban Bayramı bu sene 12 Eylül’e denk geliyor.. 27 Mayıs, 12 Mart, 12 Eylül, 28 Şubat, her sene dört defa darbeleri ve darbecileri lanetliyoruz.. Ağustos’ta askeri şura var.. Ardından muhtemelen ara seçim. Onun ardından belki referandum.. Belki ara seçim ve referandum birlikte yapılır. Sonra başkanlık seçimi.. Bu işlerin 29 Ekim’den önce, en geç Aralık’tan önce bitmesi gerekir ki Aralık’ta bütçe çıksın. Yani bu sene milletvekillerine yaz tatili filan yok.. Dokunulmazlıkların kaldırılması ile mahkeme koridorlarından heyecanlı canlı yayınlar gerçekleştirilecek bu arada..
Bu Ramazan bazı şeyleri yeniden düşünmek için iyi bir fırsat olabilir..
İnşallah tuzak kuranların tuzakları başlarına geçecek. Planları boşa çıkacak.. Ama bu arada bizim de Allah’ın yardımının bize ulaşmasını engelleyen işlerden uzaklaşmamız gerek..
Bakın Allah; bizi mallarımız, canlarımız, sevdiklerimizle, kimi zaman artırarak, kimi zaman eksilterek imtihan edecektir. Zor günlere de hazır olmamız gerek. Ya da bolluk günlerinde ikram edilen nimetleri israf eder, kasamızı haram mallarla doldurursak, gün gelir onlar yakıcı bir ateşe dönüşür ve bizi yakar.. Hani tövbe etmek için bir fırsat bu günler..
Sıcak bir yaza hazır olun..
Selam ve dua ile..