Abdurrahman Dilipak
'Şiiler, Araplar ve Kürtler birbirine girer!'
Abdurrahman Dilipak, Suriye'de ABD öncülüğündeki PYD'nin IŞİD'e yönelik Rakka operasyonunu ele aldı...
Yeni Akit Gazetesi yazarı Abdurrahman Dilipak, bugünkü "PYD-DAEŞ derken" başlıklı yazısında ABD Hava Kuvvetleri'nin öncülüğünde Suriye'nin Rakka kentinde PYD'nin IŞİD'e yönelik operasyonunu değerlendirdi. "Rakka düşerse arkasında koskoca yıkılmış bir şehir ve büyük bir göç dalgasına sebeb olacaktır. Bu tusinami, bu sarsıntı Şam'ı da Musul'u da sarsacaktır.. Rakka düşerse Musul DAEŞ'de kalmaz" yorumunu yapan Dilipak, "Bana kalırsa ABD ve İngiltere PYD eli ile DAEŞ'e ağır bir darbe indirirken, DAEŞ eli ile de PYD'ye ve PKK'ya ciddi bir darbe indirecek ve PKK-PYD tehdidi Türkiye'den uzaklaştırılacak.. Türkiye'ye yaklaşan bir PYD, Türkiye'nin bir kara ve hava harekatı ile tamamen tasfiye edilebilir.. Rakka operasyonu PYD'nin Türkiye sınırından uzaklaştırılarak varlığının garanti altına alınması açısından da bir fırsat olarak görülmüş olabilir" dedi.
İşte Abdurrahman Dilipak'ın yazısından bir bölüm:
Rakka'dan yüzbinler şehri terkediyor. Çünki PYD-DAEŞ savaşı kapıda.. PKK da PYD'ye destek verecek, Kuzey Irak ve Türkiye'deki güçlerini PYD'nin yardımına gönderecekler..
PYD artık büyük ölçüde taşaron bir örgüt.. İçinde “Neo Haçlılar” diyebileceğimiz “Chistianty Army” de var. Orada Katolikler, Protestanlar, Ortadoks'lar, Angilikan'lar, herkes var.. PYD'ye yapılan yardımların bir kısmı Brüksel mutabakatı çerçevesinde yapılıyor.. DAEŞ'e karşı savaşta, bu birliklerde görev alacaklardır.. Böyle bir yapının içinde ABD ve İngiltere'nin yanında İsrail'de yer alacaktır, Ruslar'da..
DAEŞ'in elinde tuttuğu iki önemli, stratejik merkezden biri Rakka, diğeri Musul. PYD Rakka'dan sonra Musul'a yönelebilir.. Tabi eğer PYD Musul'a girecek olursa artık sadece PYD olarak değil, içinde Hristiyan unsurların da yer alacağı bir koalisyon olarak girecektir..
Bu gidiş PKK'nın sonunu da hazırlayabilir.. Daha önce merkez PKK, PYD destek unsuru iken, bu yeni senaryoda PYD Merkez, PKK destek unsuru olarak yer alacaktır.. Zaten ciddi güç kaybına uğrayan PKK, PYD'nin yüzünü Rakka'ya çevirmesi ile Türkiye'deki varlıkları açısından ciddi bir zafiyet yaşayabilir..
Bana kalırsa ABD ve İngiltere PYD eli ile DAEŞ'e ağır bir darbe indirirken, DAEŞ eli ile de PYD'ye ve PKK'ya ciddi bir darbe indirecek ve PKK-PYD tehdidi Türkiye'den uzaklaştırılacak.. Türkiye'ye yaklaşan bir PYD, Türkiye'nin bir kara ve hava harekatı ile tamamen tasfiye edilebilir.. Rakka operasyonu PYD'nin Türkiye sınırından uzaklaştırılarak varlığının garanti altına alınması açısından da bir fırsat olarak görülmüş olabilir..
Bu arada Türkiye'ye yönelik yeni bir göç dalgası, Avrupa için de yeni bir kaygı vesilesi olabilir.. PKK ve PYD'nin daha fazla güç kaybetmesi durumunda Avrupa'daki PKK ve PYD uzantılarının başsız kalmaları durumunda ortaya çıkacak sorunların nasıl kontrol edilerek çözüleceği de batılılar için ayrı bir sorun. Belçika mahkemesinin Fehriye Erdal'ı yargılama kararı aslında bu çevreler için aba altından gösterilen bir sopa anlamı taşıyabilir. Yani “Kızım Fehriye sana söylüyorum, PKK ve PYD'li arkadaşlar siz dinleyin” anlamına gelen bir çıkıştan söz ediyorum.
Şunu görelim. Rakka düşerse arkasında koskoca yıkılmış bir şehir ve büyük bir göç dalgasına sebeb olacaktır. Bu tusinami, bu sarsıntı Şam'ı da Musul'u da sarsacaktır.. Rakka düşerse Musul DAEŞ'de kalmaz.. DAEŞ giderse, Musul çevresinde, şehri ele geçirmek isteyen Şiiler, Araplar ve Kürtler birbirine girer.. Bu krizin yankısını Washington'dan, Londra'dan, Vatikan'dan, Berlin'den, Şam'dan, Ankara'dan duyarız.
YAZININ TAMAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYINIZ!!!