Yaz geldi. Tirajlar yerlerde sürünüyor. Ve erime devam ediyor.. Toplam “Resmi” tiraj 3.190.000

Bir zamanlar ilk iki’nin toplamı 2 milyonun üzerindeydi. Şimdi ilk 2, 600.000 civarında.. Hürriyet 307, Sabah 301, Sözcü 279, Posta 242, Habertürk 205.000 bandında..

Son haftada Hürriyet 10.006, Sabah 1257, Sözcü 5.558, Posta 17.630 ve Habertürk 1343 tiraj kaybetmiş. Böyle giderse bir iki hafta içinde 300.000 bandında kimse kalmayacak ve Habertürk, 200.000 bandından 100.000 bandına gerileyecek.

100.000 bandında 10 gazete var. 25.000-50.000 bandında 13 gazete var. 8 tane 10.000 bandında gazete var. Diğer 6’sı 10.000 de altında.

Solun hali bir garip. Sözcü, solcu mu, Kemalist mi, FETÖ’cü mü, en büyük tiraj onda 279.000. Ondan sonra Aydınlık var 49.739. Cumhuriyet 38.000’de. Birgün 11.817, Evrensel ve Yurt gazetelerinin toplamı 10.000 etmiyor. Sözcü dahil solun toplamı 400.000 bile etmiyor. Sözcü’yü çıkın 120.000 gibi bir şey. 3.190.000’de 400.000. Yüzde 10 küsur bir şey. Sözcü solcu mu?, Cumhuriyet ne kadar solcu? Aydınlık öteki solcularla aynı yekûn içinde hesab edilebilir mi?

Hani solcular okurdu. Okuyanı böyle, varın gerisini siz hesap edin. CHP’nin teorik anlamda entelektüel derinliği, sosyolojik derinliği işte bu kadar..

Merkez Media 700.000, Muhalif (Sol hariç) 150.000, 250.000 de magazin, spor vs.

İktidarı destekleyen 1.700.000, 

Yani iktidar 1.7, Merkez Media 0.7, Sol/Sosyalist 0.4, Spor / Magazin 0.25 Muhalif, Sol Hariç Muhalefet 0.15 Milyon.

Sol’un şöyle bir talihsizliği de var, aslında solda, oda, birlik, dernek, parti, sendika, baro diye, CHP’li belediyeler olarak ciddi bir kurumsal alıma sahipler. 120.000’in en az yarısı kurumsal alım. Tüm solcuların Türkiye genelinde bayi satışı gazete başına 10.000 bile değil. Sözcü ve Cumhuriyet kurumsal alımda tek başına lider. Cumhuriyet, THY ve birçok kamu kurum ve kuruluşunda rutin talep listesinde. Bu hesaba göre zaten solda gazete kalmamış. Şan olsun diye çıkıyorlar.

Sol’u destekleyen 5-6 gazete var, ama hemen hiçbiri diğeri ile bir araya gelmez.. Genel olarak iktidarı destekleyen 15 gazete var.

41 tane günlük gazete çıkıyor. 4 tane dini-milli hassasiyeti ile öne çıkan gazete iktidara destek vermiyor. Bunlar Yeni Mesaj, Yeni Çağ, Yeni Asya ve Milli Gazete. Bunlardan yüksek tirajı olan Yeni Çağ 51.000 tiraja sahip. Milli Gazete 33.000 civarında, Diğerleri 10.000’in altında. Bu süreçte en fazla tiraj kaybeden de Yeni Asya oldu.

Tabii, okurların büyük bir kısmı İnternete kaydı.

Bu arada sol’un, gerçekten FETÖ’cüler gibi özgül ağırlıkları çok fazla. Sanki en çok onların sesi çıkıyor. Üniversiteler, sokak eylemleri, STK’lar, sanat camiası, hep solcu.. Kendilerini klonluyorlar mı bunlar! Ciddi bir illüzyon söz konusu.

Ben hep diyorum ya, bir de bunun naylon baskıları var. Resmi ilan almak için basıyor göstermeleri gerekiyor ya. Hani sol da çok dürüst ya! Sol hepten yok olmuş da ağlayanı yokmuş meğerse. 

FETÖ’cü kimse de kalmadı hemen hemen. Onlar sosyal media’dan ya da merkez media ve bazı sol gazeteler üzerinden mesajlarını iletmeye çalışıyorlar.

Şunu da görelim, hem 1 numara olarak, hem de grub olarak toplamda 550.000 tirajı ile Doğan Media hâlâ bir numara. Kendinden sonra gelen Sabah grubuna 70.000 gibi bir fark atsa da, eğer tirajlarındaki bu gerileme devam edecek olursa Doğan Media uzun süre birinciliğini koruyamaz. Doğan Media’nın işletme maliyetleri diğerlerinden çok daha fazla. Bir yandan da yayın politikası ve grubun tasarrufları açısından ciddi anlamda bir sosyal baskı altında. Tabii, Amiral Gemisi olmak kolay değil.. Hele o “Topyekûn savaş” manşetlerinin, darbelere destek veren yayınların toplumsal hafızada bir karşılığı olacak!

2017’deyiz. 2019’dan sonra yeni bir Türkiye kurulacak. 2020’den sonra göreceksiniz iktidarla birlikte Media’da değişecek. Ekonomik, Teknolojik ve Siyasal gerçekler, kültürel gerçekler, toplumsal değişim dinamikleri media’yı buna zorluyor.

Sonuçta değişmeyen tek gerçek değişim. Değişen şartlara uyum performansı daha yüksek olanlar varlıklarını sürdürecek, diğerleri yavaş yavaş piyasadan çekilecekler..

Gazete tirajları aynı zamanda toplumsal değişimin ipuçlarını da veriyor bize.. Değişimin yönü belli. Kemalist sol eriyor. Dini akımlar güçleniyor, ama bir yandan da dini hareketler gelişme yanında, dönüşüm ve başkalaşıma da uğruyor. Sağ, milliyetçi ve muhafazakar akımlar da, kendilerini yeniden tanımlama ve üretme çabasındalar. Ama önce bunun tarih, felsefe, sanat ve dilini-edebiyatını üretmeleri gerek.

Dindarlar için de aslında durum benzer. Sol ve batıcı akımların artık bu topraklarda kök salması kolay olmayacak gibi..

Sonuçta kavram ve kurumları ile yeni bir dünya kuruluyor. Bu yeni dünyada varolmayı başaranlar yollarına devam ederken, varolmayı başaramayanlar için yolun sonu pek uzak gözükmüyor.

Yeni dünya, adalet, barış, özgürlük temelinde, katılımcı, çoğulcu, şeffaf, insan haklarına saygılı bir hukuk devleti olacak. İnsanların mal, can, namus, akıl-inanç, nesil emniyeti açısında kendini güvende hissettiği bir dünya!

Selâm ve dua ile..