Abdurrahman Dilipak
Herhangi bir dine inanan % 86, deist % 6, ateist % 4, agnostik % 4
MAK araştırmanın son kamuoyu araştırması geldi.. Hem de tam zamanında. Araştırma Ramazan ayında yapılmış. Bu da önemli. Keşke, siyasi eğilimlere ve coğrafi konuma, yaş, cinsiyet ve gelir durumuna göre de bu sonuçları farklı açıdan görebilseydik.
Mesela doğudaki kadınla batıdaki kadın, erkek, genç, yoksul, zengin, okumuş, okumamış farkı nasıl..
Mesela bana kalırsa CHP’ye oy verenler ve Batı Anadolu, sahil kesimi daha sekülerdir.
Eğer bu anket sonuçları doğru ise “Türkiye’nin % 90’ı Müslüman” sözünü unutun. İnşallah doğru değildir.. Ama bu sonuçlar tam doğru olmasa bile durumun hiç de iç açıcı olmadığı ortada.
Bırakın bu sonuçları, İmam-Hatiplerde namaz kılan öğrenci, hatta İlahiyatta durum ne, onu bir araştırın bakalım sonuç ne çıkar. Her hâlükârda durum pek de iç açıcı değil.
Bu durum sadece devletin de sorunu değil, sonuçtan hep birlikte sorumluyuz. Önce kişinin kendisi, sonra aile ve okul. Ardından bizim STK’lar, medyamız, cemaat denilen yapılar.. Hepimiz sorumluyuz..
Biz kendi çocuklarımıza sahip çıkamıyoruz ki, başkalarına güzel örnek olalım, ötekileri bu dine çağıralım..
Bu konuda en büyük musibet “Cemaatler arası ihtilaf”. Kim neye inanacağını şaşırdı. Bir de böyle bir din olmaz. Birinin dediğini öteki yalanlıyor. Şu sufi, selefi, Şia tartışması büyük bir felaket. 28 Şubat’taki “Kalkancı sendromu”ndan sonra şimdi bir de başımıza FETÖ belası çıktı. Herkes bu işin siyasi yanına bakıyor. Kardeşim, bu adamlar nasıl oldu da böyle bir dine inandılar.. Tamam 17-24 Aralık’tan sonra bu işin yanlış olduğunu anlamışlarmış. Peki nasıl yıllarca böyle bir dinin peşine gitmişler.. Gülen yanlıştı, gider başkasının peşine takılırlar. Kendilerine uygun yeni birini bulurlar.. Buna benzer daha bir sürü sentetik din var piyasada.
Herkes Bonzai’den şikayetçi ama, bu sentetik din de en az sentetik uyuşturucu kadar tehlikeli ve tahripkar. Kendine cemaat diyen 65 topluluktan sağlam olanların sayısı ancak toplumda düzenli namaz kılanlar kadar. Namaz kılan sayısı zaten az, namaz kılanların da nasıl bir dine inandıklarını ayrıca sorgulamak lazım.. Gülenciler de namaz kılıyordu. Evrenosoğlu’nun adamları da kılıyor.
Allah’ın kitap gönderdiğine ve meleklere inanan % 75. İnanmayan % 15, bilmeyen % 10.. Yani, herhangi bir dine inanan insan sayısı en fazla % 75. Daha vahim rakamlar da var: Evinde Kur’an-ı Kerim var ve okuyan sadece % 25. Evinde Kur’an-ı Kerim var ama okumuyor % 32, evinde Kur’a-ı Kerim yok % 33. % 10’unun ise gündeminde din ve kutsal yok. Evinde Kur’an olan, okumayan da dahil: % 55. Allah’ın bir Peygamber gönderdiğine inanan insan sayısı % 63. Her konuda Hz. Muhammed’i örnek almam diyen % 20, inanmıyorum diyen % 9, cevap yok % 8. Yani açıkça “inanmıyorum” diyen % 9. % 8’inin de gündeminde din yok. Dinin onun hayatında bir karşılığı yok. Bunların toplamı % 17.
Kadere inanan % 55, % 15 kaderci, % 15 insan kendi kaderini kendi yapar diyor. % 10 inanmıyor, % 5 bilmiyor. O ne ki!
Öldükten sonra dirileceğine inanan % 73. % 10 hesap gününe inanmıyor, % 10 dirileceğine inanmıyor. % 8’inin umurunda değil.
Bir başka sonuç şöyle: Kur’an okumayı bilen % 32, bilmeyen % 54, cevap vermeyen % 14.
Bakın İmam-Hatipler, Kur’an kursları, Diyanet, camiler, internet, hepsini toplayın sonuç ortada.. Kur’an kursuna giden % 25, gitmeyen % 65. Bu konuda sorulara cevap vermeyen % 10.
Şu sonuca bakar mısınız; iman ettim dediği kitabın manasını bir kere okuyan insan sayısı sadece % 10, okumayan % 60, görüş yok % 23. AK Partililerin de % 40’ı Kur’an-ı Kerim’in manasını okumamış yani. SP, BBP, MHP dahil. Bizim o kadar ilahiyatçılarımız, İmam-Hatiplilerimiz, Kur’an kursu talebeleri nerede..
“Cennet karşılığı ölümü ister misiniz” diye sormuşlar, “Evet” diyen % 15. Hani “Malımız, canımız, sevdiklerimiz Allah yolunda feda olsun” diyecektik. Bütün dünya hayatı, ilahi rızaya ulaşarak Cennete kavuşmak için bir imtihandı!. Hayır diyen % 65, kararsız % 20
Siyer okuyan meal okuyandan çok: % 23, okumayan % 65, suskun % 12.
Namaz kılar mısınız diye sormuşlar, Cuma ve kandillerde kılan % 32, hiç namaz kılmayan % 30, bayramdan bayrama % 12, düzenli namaz kılan % 13, cevap yok % 13. Yani düzenli ve sürekli namaz kılanların % 3’ü de Kur’an-ı Kerim’in manasını hiç okumamış.
Namaz dinin direğidir diyoruz ya, 5 vakit kılan % 22, hiç kılmayan da % 22. Arada vakit namazı kılan % 26, arada Cuma ve bayram namazı kılan % 26, cevapsız % 6.
Oruç tutan, düzenli ve sürekli namaz kılanın iki katından fazla: % 45, zaman zaman oruç tutan % 25, hiç tutmayan % 30, % 10 cevapsız.
“Din bilgisini nereden alıyorsunuz” diye sormuşlar. % 30 “dini kitaplardan” demiş. % 45 internetten televizyondan filan. % 20’si bildiğini düşündükleri kişilere sorarak, % 5 cevap yok.
Kendini “Dini cemaat”e bağlı gören % 15. Yani düzenli namaz kılanların dörtte üçü kendini bir cemaate bağlı görüyor. Bağlantısız % 60, cevap yok % 25. Mezhebi cemaat sananlar da var tabi bu arada.
“FETÖ, cemaate bakışımı olumsuz etkiledi” diyen % 35. Yani burada önemli bir kırılma yaşanmış. “Devlet bu yapıları denetlemeli” diyenlerin oranı % 50, “değişen bir şey olmadı” diyen % 12, kararsız % 3.
Bu konu burada bitmeyecek. En iyisi yarın da bu konuya devam edelim.. Selam ve dua ile.