Abdurrahman Dilipak
Fitne zamanı ne yapmak gerekir?
Biz ahir zaman Peygamberinin ümmetiyiz. İçinde yaşadığımız zaman fitne zamanıdır, herkesin dikkatli olması gerekir. Özellikle de müfsit ve münafıklara, hilekar ve düzenbazlara, ajanlara, provokatörlere piyasa ve siyaset mafyasına karşı, ahlaksız birtakım, bulanık suda balık avlama gayreti içindeki ahlaksızlara karşı uyanık ve dikkatli olmamız gekir.
Mesela önünü sonunu bilmediğimiz, kişiler, kurumlar ve işlerin peşine düşmememiz gerekir.. Aramızda bir sürü Lawrenceler dolaşıyor. Maskeli bir sürü, melek yüzlü Şeytan aramızda.
Fasıklar size bir haber getirdiklerinde hemen inanmayın mesela.. Fasık kime denir, kim bu tanıma uyuyor ve siz o kişiyi ne kadar tanıyorsunuz.. Dedikoducu, yalancı, gıybet eden, iftira atan kişilerden de uzak durmamız gerekiyor.
Bakın bu kişiler, kaz gelecek yerden tavuk esirgemezler. Ağuyu altın tas içre sunarlar, onu da bala katıp ikram ederler.
Fitne zamanlarında, daha dikkatli ve yavaş hareket etmek gerek.. Koşuyorsanız yürüyün, yürüyorsanız durun, duruyorsanız oturun, oturuyorsanız yatın, yatıyorsanız uyuyun. Tedbirli olun, ihtiyad edin.
Unutmayın cehennemin yolları iyi niyet taşları ile döşelidir. Tek başına iyi niyetli olmanız sizi kurtarmayabilir.
Mesela, aynı tuzağa iki kez düşmemeliyiz. Akıllı ve feraset sahibi olmamız gerek. Öfkeyle ayağa kalkanlar zararla otururlar mesela. Birilerine olan öfkemizin bizi onlar hakkında adaletsizliğe sevk etmemesi gerek.. Daha sabırlı, daha dikkatli, adaletimizin terazisi kılı kırk yarmalı. Zalimlere karşı sert ama mazlumlara karşı müşfik ve merhametli olmalıyız.
Birilerini cezalandırırken adalet ölçüsünün dışına çıkmamalıyız, suç ve ceza dengesinde adalete dikkat etmeliyiz. Yoksa suçlular mazlum durumuna düşer, sapla saman birbirine karışır. Haklı olmak, başkasına haksızlık etme hakkı vermez kimseye.
“El emin” olmalıyız. İşi ehline vermeliyiz mesela. Mübalağadan kaçınmalıyız. Hata yapanların geri dönüş yolları açık olmalı. Suçu suçluyla sınırlı tutmak gerek. Suçun şahsiliği prensibi önemli. Yapanın yanına kâr kalıyorsa halk “gemisini kurtaran kaptan” demeye başlar. İhkak-ı hak denilen şey ortaya çıkar. Batılın tasfiri, suçun aleniyet kazanması, suçlu ve ahlaksız kişilerin itibar görmeleri saf zihinleri ihlal eder. Bazı şeylerin şuyuu vukuundan beterdir.
Fitne zamanında istişareye ve şûraya önem vermek, güven duyulmayan haberlerin güvenilir kaynaklardan çek edilmesi çok önemli. Mesela, birileri toplumda güven krizi doğurmak, panik havası oluşturmak için, emniyetin gizli bir istihbaratı rapor etmesi gibi sahte bir belge hazırlayıp, sosyal mediada servis ettiği anlaşıldı geçtiğimiz günlerde. Bunlar asimetrik savaş taktikleri. Daha doğrusu soğuk savaş, psikolojik savaş taktikleri, 6. Kol faaliyetleri. Bu olanlara inanacak olursak, hazırlanan tuzağa düşmüş oluruz. Bu iddiaları araştırmadan yaymamak gerek. Birileri sureti haktan gözükerek, saf yurttaşları karanlık emelleri için kullanabilirler..
Bizi neye inanacağını bilemez hale getirmek, paranoyak, şizofren bir topluluğa dönüştürmek istiyorlar. Bu tuzağa düşmemeliyiz.
Kimi istihbarat raporu görünümlü uydurma belgeler yaymaya çalışıyor, kimi kehanet, kimi keşf, kimi rüyalarla, din kisvesine bürünmüş ezoterik yorumlarla insanların kafasını çelmeye çalışıyor.. Bu adamlar her kılığa girebilir. Kendilerini gizlemek için, kendileri önünde engel gördükleri birini, kendi sıfatları ile suçlayabilirler. Buna da dikkat etmek gerek. Bugün paralelciler bunu yapıyorlar aslında, yaygın bir şekilde.
Haberin kaynağına bakın haberden önce ve haberin muhteviyatına bakın daha sonra. Haberi hangi yoldan iletiyorlar, hedef, gaye ne mesajlarında. Bu haberle ne yapmamızı istiyorlar. Bir taşla birkaç kuş vurmak istiyor olabilirler.. Bu haberlere kimler sahip çıkıyorlar ve haberi nasıl kullanıyorlar, bu da önemli. Farklı kaynakların haberi görüp görmedikleri, görmüşlerse nasıl gördükleri ve nasıl tepki verdikleri de önemli.
Media bazan sirk çadırındaki aynalara benzer. Nasıl o aynalar kısaları uzun, uzunları kısa gösterirse, aynen böyle hainleri kahraman, kahramanları da hain gösterebilirler.. Medianın her dediğine hemen inanmamak gerek. Sonra gözümüze at gözlüğü takarlar ve sadece görmemizi istedikleri yeri aydınlatıp, geri kalan alanı perdelemeye, karartmaya çalışırlar..
İfsat hareketlerine dikkat. Cahillerden, zalimlerden, fasıklardan, sapkınlardan olmayalım. Fitne ateşten beterdir bazan, ama öte yandan fitne zor imtihandır, ateşle imtihandır, ama bu ateş, altını curufundan ayırır. Bu anlamda mallarımız, canlarımız, sevdiklerimiz bizim için bir fitneye dönüşebilir..
Fitne zamanı zor zamanlardır. Cehennemin yollarını iyiniyet görüntülü taşlarla döşeyenler, oltaya en baba yemleri takarlar. Delik ve peynir çok büyükse tehlike çok büyük demektir. Aşk, öfke ve ihtiras gözünüzü/gözümüzü kör etmesin. Yoksa işiniz/işimiz zordur.
Fitne zamanıdır, aman dikkat. Selâm ve dua ile..