Abdurrahman Dilipak
FİTEM-3
Mersin Tarsus’tan CHP’li Burhan Ocakoğlu’nun anlattıkları da kan donduran cinsten. İş Bankası’nın ilk kuruluş yıllarında illerde açılan ilk şubeler CHP’nin tavsiye ettiği kişilerin ortaklığı ile kurulmuş. Kredi alacakların da ortak olmaları istenmiş. Ama daha sonra bu ortaklık hisseleri ödenmemiş ve bu paralar daha sonra CHP ileri gelenlerinin hesabına yazılmış diye bir iddia da var.. Bu iddiaların incelenmesi gerek. Gerçek değilse bankanın bu töhmetten kurtarılması gerek. Burhan Ocakoğlu’nun iddialarının çoğu belgeli. “İŞ Bank ailemizin 170 trilyonunu gasp etti” diye suç duyurusunda bulundu. Bankalar gazetelere büyük ölçüde reklam verdiği için kimse bu iddiaları haberleştirmiyor. İddialar arasında belgelerde tahrifat da var, sahte evrak tanzimi, ölmüş ortak ve hesap sahibinin hesabı, banka kasası üzerinde hukuksuz işlem de. Bir şubede yaşanan bir hukuksuzluk genel merkezin himayesi altında olmamalı, olamaz, eğer böyle bir durum varsa o zaman ortaklık, yardım ve yataklıktan söz etmek mümkün olabilecektir.
Bu iddialar konusunda CHP’nin sessiz kalması da düşündürücüdür. Tabi aynı şekilde TDK, TTK ve onlar adına DPT’nin bu iddiaların üzerine gitmemesi manidardır. Bu konu esasen CHP ve Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın ilgi alanındadır. Aynı şekilde konu bu açıdan Anayasa Mahkemesi’ni de ilgilendiren bir konudur.
26 Mart 2014 tarihinde 365 müvekkil adına; Av. Mahmut Doğan’dan şu kuruluşlara yazılar yazdı ama bu kurumların çoğunun bu işi ağırdan aldığı da bir gerçek. T.C. Maliye Bakanlığı Mali Suçları Araştırma Kurulu’na (MASAK), T.C. Maliye Bakanlığı Vergi Denetim Kurulu Başkanlığı’na (VDK), Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu’na (BDDK), T.C. Başbakanlık Sermaye Piyasası Kurulu Başkanlığı’na (SPK), Tasarruf Mevduat ve Sigorta Fonu’na (TMSF) ihbar dilekçesi, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na Soruşturma No: 2014/45868 suç duyurusu dilekçesi, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Kaçakçılık – Toplumsal Olaylar ve Örgütlü Suçlar Bürosu. Bu konuyu; Cumhurbaşkanlığı’nın, TBMM’nin, hükümetin, Adalet Bakanlığı’nın, Maliye Bakanlığı’nın, Genelkurmay’ın, Diyanet’in ve Vakıflar Genel Müdürlüğü’nün yakından incelemeye alması gerek. Bu konuda soru önergesi hazırlayacak tek bir milletvekilimiz yok mu ya hu!
Ömer Şen, İş Bankası ile ilgili binlerce sayfalık bilgi ve belgeyi yıllardır resmi makamlara gönderiyor. Ama bir ilerleme sağlanmıyor. Bu açıdan BDDK, SPK, TMSF, RCD, gibi kurumların yapıları, işlemleri geçmişe dönük tasarruflarının ciddi bir şekilde denetlenmesi gerek. Tuzun kokmasına izin vermemek gerek.. Bir kamu kuruluşu İş Bankası’ndan devraldığı bir alacağa ilişkin kredi sözleşmesini feshedip nasıl bir şirkete çöker. “Bir topluluğa olan öfkeniz sizi onlar hakkında düşmanlığa sevketmesin” denmedi mi?
FİTEM’in çağrısı açık, bu konuda şunu söylüyorlar: “Anayasanın eşitlik ilkesine aykırı olarak CHP’nin İŞ Bankası üzerindeki otoritesine derhal son verilmeli, yapılan kanunsuzluklar, hukuksuzluklar ve mağduriyetler acilen giderilmelidir. TBMM, DDK, BDK, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nı göreve davet ediyoruz. Türkiye tarihinin en büyük ve en köklü yolsuzluk ve gasplarına ‘dur’ demezseniz sizler de suça iştirak edersiniz. Altın kaçakçılığı, uyuşturucu, kara para aklamadan hakkında dava açılan bankalara geçtiğimiz yıllarda 54 milyon ve 74 milyon yani trilyonluk cezalar kesildiği basına yansımıştır. Hindistan’da Hilafet Fonu araştırmaları devam ediyor. Ama bir el bütün bu gerçeklerin üstünü örtüyor. Türkiye İş Bankası A.Ş., T.C. Cumhurbaşkanlığı makamına, T.C. Başbakanlık makamına, TBMM’ye SPK’ya, Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’a, Başbakan Yardımcısı Ali Babacan’a, Vakıflar Genel Müdürlüğü’ne, Vergi Denetim Kurulu Başkanlığı’na ve Genelkurmay Başkanlığı’na ihbar dilekçeleri gönderildiğinden dolayı Av Mahmut Doğan ve Adem Çevik’e İstanbul (9). ve 22. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2013/304 E. ve 2013/215 sayılı dosyası ile toplam 160.000 TL’lik manevi tazminat davası açılmıştır. 31. Asliye Ceza’da 3 sene hapis ile yargılanıyorlar. 26.06.2013 tarihinde TVNET adlı televizyon kanalında yayınlanan ‘Tarih Atlası’ adlı programdaki beyanlarımdan dolayı da Türkiye İş Bankası A.Ş., İstanbul 22. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2013/215 Esas sayılı dosyası ile 50.000.TL’lik ve İst. 11. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde de 20.000 TL’lik Manevi Tazminat davası açılmış ve İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2013/10482 Soruşturma Numarası ile de suç duyurusunda bulunulmuştur. Ayrıca bu tür yolsuzluk, hukuksuzluklarla mücadele etmek için oluşturduğumuz Finansal Tetikçilikle Mücadele Platformumuz önümüzdeki haftalarda dernekleşecektir. Bu konuyla ilgili kitap çalışmalarımız devam etmekte olup elinde belge bilgi olanlar katkıda bulunabilirler.”
İş Bankası açısından benim tavrım son derece açık ve net.. İş Bankası’nın CHP ile ilişkisi kesilmelidir. Hilafet fonundan aktarılan paraların vakıflar üzerinden DİB ile ilişkilendirilmesi gerek. İttihat Terakki Bankası’ndan aktarılan paralarla 1980 sermaye tezyidine konu paranın Hazineye aktarılması gerek. Afyon Terakki Bankası ve gerçek hissedarların hisselerine sahip olması gerek. Hazine, kamu kaynaklarından aktarılan mal, gayrimenkul ve paraların geldiği yere iadesi gerekir. Munzam Vakıf bu açıdan izlenerek adil bir karar verilmesi gerekir..
Bugünlük bu kadar. Aslında daha anlatılacak o kadar çok şey var ki. Selam ve dua ile.