Necmettin BATIREL
Erdoğan oylanıyor!
Küresel borsalar Pekin'de gerçekleşen ABD-Çin ticaret görüşmelerinde sağlanan uzlaşma zemininden olumlu etkilendi. Haftayı yükselişle tamamladı. Ancak yatırımcıların korkuları tam anlamıyla ortadan kalkmış değil. Güvenli liman olarak tercih edilen 10 yıllık ABD hazine bonolarında faizler 2.41 düzeyinde kapandı. Dolar kazançlarını korudu.
TÜRKİYE'DE TARİHİ SEÇİM - Türkiye, 5 yıl boyunca görev yapacak yerel yöneticileri seçmek için yarın sandık başına gidiyor. 31 Mart 2019 mahalli idareler seçimlerinde, yaklaşık 57 milyon seçmen, 194 bin 390 sandıkta oy kullanacak. Yüksek Seçim Kurulu kararı uyarınca, Adalet ve Kalkınma Partisi, Bağımsız Türkiye Partisi, Büyük Birlik Partisi, Cumhuriyet Halk Partisi, Demokrat Parti, Demokratik Sol Parti, Halkların Demokratik Partisi, İYİ Parti, Milliyetçi Hareket Partisi, Saadet Partisi, Türkiye Komünist Partisi ve Vatan Partisi seçime katılacak. Halkın bundan önceki seçimlerde gösterdiği sağduyu ile istikrardan yana oy kullanma geleneği devam ederse piyasalar rahat nefes alacak. 4.5 yıl boyunca ülkede seçim atmosferi oluşmayacak. Yatırımlar artacak, spekülatif fiyat artışları sona erecek, kurlar dengeye oturacak. Borsa İstanbul' adeta şaha kalkacak. Evet Pazar akşamı Türkiye büyük bir heyecanla seçim sonuçlarını bekliyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın tek kelimeyle cansiperane seçim maratonu yüreklerde büyük iz bıraktı. 65 yaşındaki liderin gösterdiği inanılmaz performansa Türk milleti mutlaka gereken cevabı verecektir.
BREXIT'TE SON PERDE - İngiltere Başbakanı Theresa May'in Avrupa Birliği ile yaptığı Brexit anlaşması İngiltere parlamentosunda üçüncü kez reddedildi.286 vekil anlaşmanın lehine oy kullanırken, 344 vekil anlaşmanın aleyhinde oy kullandı. İngiltere Başbakanı Theresa May, bu durumun "çok ciddi sonuçları" olacağını söyledi. AB Konseyi Başkanı Donald Tusk ise üye ülke liderlerini 10 Nisan'da zirve toplantısına çağırdı.Avrupa Komisyonu'ndan yapılan açıklamada ise 12 Nisan'da anlaşmasız ayrılık senaryosunun şu an gerçekleşme olasılığı en yüksek senaryo olduğu belirtildi. Brexit anlaşmasının İngiltere Parlamentosu'ndan geçmemesinin en önemli nedeni, May'in azınlık hükümetine dışarıdan destek veren Kuzey İrlanda'nın Demokratik Birlik Partisi'nin (DUP) "backstop" olarak tarif edilen düzenlemeye karşı çıkması. "Backstop" bir acil durum mekanizması. Brexit sonrası AB ile İngiltere arasındaki serbest ticaret anlaşması müzakereleri nasıl sonuçlanırsa sonuçlansın, Birleşik Krallık'ın parçası Kuzey İrlanda ile AB üyesi İrlanda Cumhuriyeti arasında fiziki sınır olmamasının garanti altına alınmasını amaçlıyor.
EN KÖTÜ SENARYO KAPIDA - Anlaşmasız bir Brexit durumu idari, ekonomik ve ticari ilişkiler açısından en kötü senaryo. Birleşik Krallık her anlamda AB nezdinde herhangi bir üçüncü ülke haline geliyor. Anlaşmasız Brexit durumunda AB tek pazar kurallarının yerini Dünya Ticaret Örgütü kuralları alacak. Bu da her ülkenin aynı pazar erişimini karşılıklı olarak sağlaması gerektiği anlamına geliyor ancak AB bu noktada İngiletere'ye özel muamele edemeyecek ve üçüncü ülkelere uygulanan gümrük tarifeleri aynen İngiltere'ye de uygulanacak. Karşılığında İngiltere de AB ülkelerine aynı tarife ve kotaları uygulamaya mecbur kalacak. Bu durumun özellikle İngiltere'de hizmet, imalat ve tarım sektörlerine ciddi zararlar verecek. anlaşmasızlık İngiltere'nin AB dışındaki ülkelerle olan ticaretini de olumsuz etkileyecek çünkü İngiltere 83 farklı ülke ile şimdiye kadar bir AB ülkesi olarak ticari ilişkilerini sürdürüyor ve AB'nin yaptığı serbest ticaret anlaşmalarının şartlarından yararlanıyordu. Hiçbir ülke AB üyesi olmayan İngiltere'ye AB'ye verdiğı koşullardan daha iyi koşulları sağlayamayacak.
İNGİLTERE'DE BÜYÜK YIKIM - Ek gümrük tarifeleri ihracat ürünlerinin yüzde 90'ına yansayacak olan İngiltere AB pazarı içerisinde ciddi bir dezavantaj yaşayacak. Bunun yanı sıra İngiliz ürünleri daha sık ve uzun kontroller ile uyum prosedürleri nedeniyle daha yavaş ve daha maliyetli şekilde AB ülkelerine ulaşacak. İngiliz ürünleri daha pahallı hale gelince daha az tercih edilecek. En küçük 19 AB ülkesinin ekonomilerinin toplamına eşit bir büyüklüğe sahip olan İngiltere birliğin Almanya'dan sonra ikinci en büyük ekonomik gücüydü. Tüm AB ticaretinin yüzde 13'ünü gerçekleştiren ülkenin anlaşmasız şekilde ayrılmasıyla Uluslrarası Para Fonu tarafından 27 AB ülkesinin yıllık büyüme oranlarında ortalama yüzde 1,5'luk kayıp yaşanacağı ve işsizliğin de yüzde 0,7 oranında artacağı öngörülüyor. Bu noktada en büyük zararı birlik üyesi İrlanda görecek zira gerek ticaret gerekse iş gücü alanında en çok etkileşimde olan ülke o. İrlanda'dan sonra sırayla en fazla Hollanda, Danimarka, belçika ve Çekya olumsuz etkilenecek olan ülkeler. Bununla birlikte Alman otomotiv sektörü de ciddi bir darbe alacak çünkü İngiltere Avrupa'da en çok Alman aracı satın alan ülke konumunda. DTÖ koşulları işlediğinde Alman otomobillerine yüzde 10'a varan vergiler uygulanacak.
FİTCH'TEN OLUMLU RAPOR - Uluslararası kredi kuruluşu Fitch , Türk bankacılık sektörünün karlılık ve sermayesinin varlık kalitesindeki potansiyel bir bozulmaya karşı halen önemli bir tampon oluşturduğunu açıkladı. Kredi derecelendirme kuruluşunun "Türk bankaları sermaye yeterliliği stres testi" başlıklı raporunda, "Analizimiz, ağırlıklı olarak düşük Türk lirasından kaynaklı ılımlı aşınmaya rağmen sektörün zarar hazmetme kapasitesinin güçlü olduğunu gösteriyor. Ele aldığımız altı farklı senaryo içerisinde sadece iki senaryonun gerçekleşmesi halinde (takipteki kredilerin oranının 15 yüzde puan artması durumunda) sektörün sermaye oranı gerekli minimum seviyenin altına düşüyor. (BDDK rakamlarına göre Mart itibariyle takipteki kredilerin oranı %4.03) Diğer tüm senaryolarda, sermaye oranı yeterli seviyede kalmaya devam ediyor." ifadelerine yer verildi.
YABANCI SEÇİMİ SATIN ALDI - Borsa İstanbul seçime 1,81 değer kazancıyla 93 bin 784 puana yükselerek girdi. tamamladı. toplam işlem hacmi 7,2 milyar lira olarak gerçekleşti. Dünya borsalarındaki değer kazançları ve genele yayılan alışların etkisiyle 94 bin 246 puana kadar BIST 100 endeksi, 93.500 -94.000 bandında dengelendi. Borsa İstanbul 29 Mart günü 1663 puan artarak kapanmışsa. Bankacılık endeksi %4.43 yükselmişse, Londra Swap piyasasında faizler %35 inmesine rağmen, dolar/TL 5.54'de kalmışsa buradan şu sonuç çıkıyor: Yabancı seçimden sürpriz beklemiyor Türkiye hisse senetleri, liradaki sıkışıklığın 2016'dan bu yana en sert düşüşü tetiklemesinin ardından göstergelere göre on yılın en ucuz seviyesinde bulunuyor. Teknik açıdan 91.300 ve 90.000 seviyeleri önemli destekler, 95.000 puan direnç konumunda Yeni haftada yoğun bir veri trafiği bizi bekliyor. Çin, Euro bölgesi, ABD ve Türkiye'de mart ayı imalat endeksleri açıklanacak. Öncü göstergeler kötü sonuçlar vermişti. Almanya'da şubat fabrika siparişleri, sanayi üretimi belli olacak. Avrupa'da mart enflasyon, ABD'de istihdam rakamları dikkatle izlenecek. Türkiye'de Mart TÜFE/ÜFE belirleyici olacak.
EURO'YA BREXIT DARBESİ - Çin'de bulunan ABD Hazine Bakanı Mnuchin ve ticaret temsilcisi Lighthizer Çin yetkilileri ile yapıcı görümeler yaptıklarını ve önümüzdeki hafta Çin Başbakan Yardımcısı ile ABD'de tartışmaları devam ettirmek için sabırsızlandıklarını söyledi.. New York FED Başkanı John Williams, küresel büyümenin yavaşladığına işaret eden verilere rağmen ABD ekonomisinde bir resesyon endişesi taşımadığını ifade etti. St. Louis FED Başkanı James Bullard ise faiz indirimini düşünmek için henüz erken olduğunu savundu. ABD'de Ocak ayında düşen kişisel gelirler Şubat'ta ılımlı artış kaydetti. Ticaret Bakanlığı'nın bugün açıkladığı verilere göre kişisel gelirler Şubat'ta % 0.2 arttı. Verilerin toplanmasında gecikme yaşandığı için Şubat ayı PCE enflasyonu ve tüketici harcamaları rakamları açıklanmadı. Kişisel harcamalar Ocak ayında %0.1 arttı.Beklenti gelirlerin ve harcamaların %0.3'er oranda artmasıydı. Fed'in de takip ettiği PCE endeksi Ocak'ta aylık bazda %0.1 düştü. Önceki ay %1.8 artan PCE deflatör yıllık bazda beklentiye paralel olarak %1.4 arttı. Bu, 2016'dan beri en düşük seviye oldu ve Fed'in %2'lik hedefinin altında gerçekleşti. ABD'de Michigan Üniversitesi Mart'ta nihai 98.4 değerini aldı Beklenti 97.8'di. Almanya Perakende Satışları aylık bazda yüzde 1'lik daralma beklentilerine karşın yüzde 0.9'luk artış yaşadı ve yıllık bazda yüzde 4.7'ye ulaştı İngiltere tarafında ise Gayri Safi Yurtiçi Hasıla çeyreklik bazda yüzde 0.2 artışla beklentilere paralel olarak açıklanırken yıllık bazda ise yüzde 1.4 ile öngörülerin üzerinde sonuçlandı. Ancak Avam Kamarası'nda Brexit anlaşmasının 3 ncü kez reddedilmesiyle ortaya çıkan olumsuz tablo euro'daki kayıpların artmasına yol açtı. Parite 1.1216 sente kapandı. Yeni haftada çok kritik veriler açıklanacak. Ancak beklentiler rakamların ümit vermeyeceği yönünde. Parite 1.12 sent desteğini kırarsa 1.180 – 1.1165 aralığına inebilir
FAİZ YÜKSELDİ, TL GÜÇLENDİ - Döviz cephesinde seçim öncesi yaşatılmak istenen türbülans Merkez Bankası, BDDK ve SPK'nın ortak hareketiyle sonuçsuz kaldı. Dolar/TL uzun süre devam ettirdiği 5.40 – 5.45 bandından 5.84'e kadar ani bir sıçrama yaptı. Ancak TL'nin kontrol altına alınmasıyla haftayı 5.54 TL'lik alış değeriyle tamamladı. Euro' 6.24 TL'den işlem gördü. Türkiye ekonomisi ve finansal piyasalara yönelik endişeler seçim riskinin ortadan kalmasının ardından finansal koşullardaki genişleme bekleniyor. TL'yi stabilize etmeye yönelik atılan adımlar diğer yandan TL likiditeye ihtiyaç duyan yabancıların hisse ve tahvil piyasasında satışa geçmesiyle bu hafta TL cinsi varlıklarda ayrışmaya neden oldu. 31 Ocak'ta yüzde 14.27 seviyesine kadar gerileyen 10 yıllık gösterge tahvilin bileşik faizi yüzde 18.50 le kapandı. 16 Ocak'ta yüzde 17.98'e kadar gerileyen iki yıllık gösterge tahvilin bileşik faizi son işlemde yüzde 22.27 seviyesindeydi. Döviz sepeti 5.92 TL'de kaldı. 5 yıllık CDS'ler 458'den 412 seviyesine geriledi. Seçimlerden sürpriz çıkmazsa doların 5.35 – 5.40 TL aralığına inmesi bekleniyor
BU HAFTA NELER OLDU? Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın geçen hafta ABD Başkanı Donald Trump'ın "İsrail'in Golan Tepeleri üzerindeki egemenliğini tanıma zamanı geldiği" açıklamasına sert tepki vermesi zaten S-400 nedeniyle gergin olan iki ülke ilişkilerinin daha da bozulacağı endişesi meydana getirirken döviz rezervlerindeki düşüş ve lokallerin döviz talebinin artarak devam etmesi kurdaki yükselişi körükledi TL geçen hafta Cuma günü dolar karşısında tarihi dip seviyeyi gördüğü Ağustos 2018'den bu yana en büyük günlük düşüşünü kaydederken, dolar/TL 5.8490'a kadar yükseldi ve TL'nin dolar karşısındaki değer kaybı yüzde 6.5'e ulaştı. Bunun üzerine TL'deki kaybını durdurmak adına Merkez Bankası bir hafta vadeli repo ihalelerine ara vererek örtülü faiz artırımına giderken, Türk bankalarının Londra'daki swap piyasasına TL vermeyi azaltmasıyla likiditenin kuruması sonucu faizlerin dört haneli seviyelere yükselmesi dolar/TL'yi 5.30'lu seviyelere çekti. Ancak yerli yatırımcıların yoğun talepleri kurun 5.50 5.55 TL aralığında kalmasını sağladı.
ALTIN VERİLERE ODAKLANDI - Son 2 günde ticaret savaşlarından gelen ılımlı açıklamalar ile güvenli liman fiyatlamalarının arka planda kalması altın üzerinde sert şekilde baskı meydana getirmişti. Ayrıca güçlü Dolar Endeksi de fiyatlamalar üzerinde etkindi. Ancak Cuma günü FED'in önemli göstergelerinden Çekirdek PCE rakamlarında görülen negatif tablo Dolar Endeksini zayıflattı ve altın toparlandı. Ayrıca Kişisel Harcamalar ve Gelirlerde ki azalışta doların zayıflamasında önemli bir etken oldu. Yaşanan toparlanma hareketleri sonrasında Altın 1300 doları aşamadı, haftayı 1292 dolarla tamamladı. Yeni haftada açıklanacak kritik veriler yönü belirleyecek. 1305 dolar üzerinde kalıcılık sağlarsa altında yukarı trend devam edecek. Aksi halde 1285 – 1274 desteklerine çekilecek. Kapalıçarşı'da gram altının yeni haftada 228 – 232 TL aralığında hareket etmesi bekleniyor.