Ne dedim ben?
“ABD yönetimi doğrudan bu darbe girişiminden sorumludur” dedim.
“ABD yönetimi Türkiye'nin sembollerine yönelik saldırılardan sorumludur” dedim.
“Milletin meclisi, ABD'nin koruduğu ve yönettiği bir terör örgütü tarafından bombalanmıştır, ABD bundan sorumludur” dedim.
“Türkiye Cumhuriyeti'nin Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, ABD istihbaratının koruduğu ve yönettiği bir örgüt tarafından öldürülmek istenmiştir. Erdoğan'ı Marmaris'te öldürmeye dönük girişim bu örgüte ihale edilmiş. ABD yönetimi Erdoğan'ı öldürmeye çalışmıştır” dedim.
“ABD'nin koruduğu ve yönettiği, karargahı ABD'de bulunan Gülen terör örgütü, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin kendi denetiminde olan bölümünü harekete geçirerek insanları kurşuna dizmiş, katliam yapmış, bu ülkede iç savaş çıkarmaya yeltenmiştir. Bütün bunlardanABD istihbaratı ve ABD yönetimi sorumludur” dedim.
16 Temmuz'da alkış tutacaktınız
Yanlış mı? Hangisi yanlış?
Hadi çıkın, “bu çirkin bir iddia” ifadesi dışında bir şey söyleyin. Beraber konuşalım, tartışalım, iddialaşalım.
Çok kızmışlar.. ABD Büyükelçisi John Bass, yalanlama dışında bir şey söylesin. Öyle diplomatik ezberler dışında hiçbir şey söyleyemeyeceğini zaten biliyorum. Bu yüzden ben söyleyeyim.
Evet, ABD yönetimi doğrudan bu darbe teşebbüsünün içindedir. Başarılı olacağına inanıyorlardı. Türkiye, doğrudan onların yönettikleri bir örgütün, TSK içindeki uzantıları tarafından ele geçirilecek, doğal olarak ABD tarafından ele geçirilmiş olacaktı.
Erdoğan tasfiye edilecek, ekibi tasfiye edilecek, bugün Türkiye'yi yöneten o akıl tasfiye edilecek, onlara göre dünya Erdoğan'dan kurtarılmış olacaktı. Sadece ABD yönetimi değil, Avrupa ülkeleri, toptan Batı basını 16 Temmuz'da darbecilere alkış tutacaktı.
ABD'nin teröristleri Türkiye'ye saldırdı
NATO müttefiki, stratejik ortak Türkiye'ye karşı bir terör örgütünü kullandılar. Terör yöntemini kullandılar. Türkiye'yi terörle dize getirmeye çalıştılar. Milletimizi katliama tabi tuttular. Masum insanları öldürdüler. Demokrasiyi, normalleşmeyi savunan insanlara karşı darbe ve terör safında yer aldılar.
Gayet basit bir mantık silsilesi var. Öyle istihbarat bağlantıları, somut deliller aramaya gerek yok. Gülen'i ABD'de koruyan kim? ABD yönetimi ve ABD istihbaratı. Onun güvenliğini sağlayan kim? Onlar. Bu kitlesel terörü Türkiye'de yapan kim? Gülen ve teröristleri. Dünyada örneği görülmedik biçimde Meclis'i F-16'larla bombalayan kim? ABD'nin koruduğu o örgüt.
Sadece Türkiye'de değil, Afrika ve Asya'da bu örgüt üzerinden istihbarat operasyonları yapan kim? Yine onlar. Sadece TSK'da değil, bütün kamu kurumlarında, sivil alanlarda bu örgüt mensuplarını bir istihbarat aparatı olarak kullanan kim? Yine onlar.
Gülen'e ihaleyi siz verdiniz..
Cumhurbaşkanı'nın en yakınına onları yerleştiren kim? Onlar. Bu istihbarat ağı kime çalışıyordu? CIA ve FBI'ya. FBI kimlikleri bile vermiştiniz onlara. Unutmadık.
Tekrar söylüyorum ve hep söyleyeceğim. Türkiye kamuoyunun hemen hemen tamamı aynı kanaatte. Kimsenin söylemediğine bakmayın, sustuğuna bakmayın siz. O tanklara, o kurşunlara direnen insanların bunun bir ABD darbe girişimi, iç çatışma senaryosu, bir tür işgal girişimi olduğunu biliyor. Gülen ve örgütünün ABD istihbaratının Türkiye ayağı olduğuna inanıyor. Memleketin un ücra köşelerinden bilgileri ABD ve İsrail istihbaratına taşıdığını biliyor.
17-25 Aralık onlara verilen bir ihaleydi. Bu darbe girişimi de bir ihale. Kim verdi? ABD yönetimi. Yıllardır PKK terörüyle mücadele ediyoruz. Hep ABD suçlandı. Binlerce insanımız öldü. Coğrafi tasarımlar için bu örgüte ihaleler verildi. Aynı şekilde şimdi Gülen terör örgütüne ihale veriliyor. Kim tarafından? ABD istihbaratı tarafından.
Suçüstü yakalandılar
O iki gün, 15-16 Temmuz'da akıttığımız kan, ABD istihbaratının kirli operasyonuna karşı akıtılmıştır. Bir yeni kurtuluş mücadelesi için akıtılmıştır. Türkiye'ye yönelen işgal girişimine karşı akıtılmıştır.John Bass bu ülkedeki ABD temsilcisi, dolayısıyla o da bu kirli operasyondan, müdahaleden sorumludur. Bu kanlı senaryoda o da vardır.
Zaman geçtikçe işin vahameti daha net ortaya çıkacak. Çok can alıcı, korkunç bağlantıları tartışmaya başlayacağız. Kimlerin ne tür ihale verdiğini, nasıl bir Türkiye planı uygulandığını çok net ortaya çıkaracağız.
Türkiye çok büyük bir felaketten kurtuldu. Milletimizin basireti, insanlarımızın cesareti, ödediği bedel bir Kurtuluş Savaşıhükmündedir. Türkiye'ye yönelik son ve en şiddetli saldırı önlendi. Bu kesinlikle çokuluslu bir saldırıdır. Başarısız olunca suçüstüyakalandılar. Sadece Gülen ve teröristleri değil, bütün destekçileri de suçüstü yakalandı.
İntihar bombacılarına da, efendilerine de direniriz
Kimse bizi, bu milleti aptal yerine koymasın. Senaryonun ne olduğunu, hedefin ne olduğunu, ardından nasıl bir Türkiye planı yapıldığını biliyoruz. İşte bu yüzden çok öfkeliyiz. Bu yüzden tankların önünde eziliyoruz, bunu göze alıyoruz. Türkiye'yi, yarınını kurtarmak için büyük mücadele veriyoruz, vereceğiz de. Çünkü biz yüz yıldır o mücadeleyi veriyoruz.
Bu son kurtuluş savaşını kaybetmeye hiç niyetimiz yok. Bir iç savaşa sürüklenmeye hiç niyetimiz yok. Türkiye'nin çevrelenipboğulmasına rıza göstermeye hiç niyetimiz yok. Asker-askerçatışmasına, asker-polis çatışmasına, Alevi-Sünni çatışmasına boyun eğmeye hiç niyetimiz yok.
Gülen'in teröristleri, o intihar bombacıları üzerinden Türkiye'ye ayar verenlere sessiz kalmaya hiç niyetimiz yok. Bu, ister ABD ister başka bir ülke veya güç olsun. 20. yüzyıl yöntemleriyle Türkiye'yi rehin almaya dönük bütün girişimlere meydan okuyacağız.
Başarısızlığa mahkumsunuz
ABD'nin Türkiye içindeki istihbarat ağı bu devletten, kurumlardan ülkeden temizlenene kadar teyakkuzda olacağız. Gülen'in teröristleri, o Gurkalar, o istihbarat aparatlarıçevremizden, ülkemizden, aramızdan temizlenene kadar alarm durumunda olacağız.
Bu ülkenin Meclisi'ne, Cumhurbaşkanı'na, insanına saldıran vatan hainleri ile mücadele, kesintisiz devam edecektir. Bu bir vatan müdafaasıdır, tarihi hesaplaşmadır. Milli olanla yabancı olanınmücadelesi yüz yıldır devam etmektedir. Örgütler, ihale alanlar değişse de mücadele değişmemektedir. Bunlar son saldırılardır, Her saldırı başarısız olmuştur, bundan sonraki her girişim de başarısızlığa mahkumdur.
O karargah, o adam orada olduğu müddetçe..
Üç yılda dört büyük saldırı gördük. Hepsi, uluslararası boyutta, hepsi de Türkiye içinde yuvalanan örgütler eliyle servis edildi. Artık örgüt kalmadı, ellerinizdeki maşalar zayıfladı. Bu ülkeyi sarsacak güçleri kalmadı. Ne olacak, doğrudan savaş mı ilan edeceksiniz?
Gülen ve terör örgütü ABD tarafından korunduğu müddetçe, ABD istihbaratının ihalelerini aldığı müddetçe, o karargah orada olduğu müddetçe milletimizin bütün öfkesi onlara yönelecektir.
Tekrar ediyorum: Evet, Erdoğan'ı öldürmeye çalıştınız!
Taha Dağlı
ABD’nin teröristleri Türkiye’ye saldırıyor
21 Temmuz 2016, Perşembe