Çok muhterem dostlarım,
Bildiğiniz gibi geçtiğimiz günlerde BM 72. genel kurul toplantısı New York'ta yapıldı. Çok sayıda ülkenin en üst düzeyde katılım yaptığı gibi, Türkiye de en üst duzeyde katılım gerçekleştirdi. Sayın Cumhurbaşkanımıza eşlik eden çok sayıda bakan ve milletvekili de New York'a gelmişti.
21 Eylül persembe günü Marriott Marquis Otel’de Cumhurbaşkanımızın, Kuzey Amerika'daki STK temsilcileri ve halkla buluşma programı hazırlanmıştı.
Montreal Türk Kültür Derneğimizi temsilen, Başkanımız Mehmet Salih Murzoğlu ile birlikte Montreal'den yola çıkıp gece boyu yolculuk yaparak sabah saatlerinde New York'a ulaştık.
Daha önceden haberleşip Milletvekili Sayın Metin Külünk beyfendiyle görüşme kararlaştırdığımız için, toplantıdan önce kaldıkları Penninsula Hotel’e gittik. Otele vardığımızda çok sayıda koruma ve çok sayıda yerli ve yabancı basın mensuplarının canlı yayın yapmakta olduklarını gördük. Meğer bütün devlet erkanı bu otelde kalıyorlar ve hepsi buradaymışlar.. Bu bizim için bir sürpriz oldu..
Aslında kısa bir görüşme beklentimiz olduğundan, derneğimizin çalışmalarını, hedeflerini ve projelerimizi içeren bir dosya hazırlamıştık. Kısaca görüşme şansımız olacağından dosyayı verip ayrılmaktı planımız.
Cumhurbaskanımıza en yakın isimlerden biri ve AK Parti içerisinde ağır abi olarak tanınan Sayın Metin Külünk beyefendinin mütevazi karşılaması ve kahve ikramıyla 1.5 saat gibi uzun bir sohbetle, bu güne kadar toplum adına yaptığımız çalışmaları, topluma kazandırdığımız elle tutulur katkılarımızı, toplumun ihtiyaç ve beklentilerini ve 1 yıllık, 3 yıllık, 10 ve 20 yıllık hedeflerimizi içeren projelerimizden bahsetme şansımız oldu.
Sayın vekilin, ''isterseniz getirmiş olduğunuz dosyayı salona gitmeden Cumhurbaşkanına burada birlikte verelim'' talebine, Nasıl olsa biraz sonra salonda görüşecegimizi o yüzden kendilerini istirahat saatlerinde rahatsız etmemizin uygun olmayacağını bildirerek dosyayı Cumhurbaşkanımıza iletmesi için şahsına bırakıp otelden ayrıldık..
Bize ayırdığı değerli zamanından ve tatlı muhabbetinden dolayı Metin Bey’e teşekkürlerimizi borc biliriz.. Görüşmemizden kısa zaman sonra kendilerinin de sohbetten memnun olduklarını ve en kısa zamanda Montreal ve Ottawa şehirlerine ziyarette bulunacakları haberini almamız bizi ayrıca memnun etmiştir.
Marriott Otel’de beklerken , Cumhurbaşkanı başdanışmanı ve sözcüsü İbrahim Kalın, Ekonomi Bakanımız Nihat Zeybekci, Başbakan Yardımcısı Recep Akdağ, Eski Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Sayın Mehdi Eker , Avrupa Birliği Bakanı Ömer Çelik ile de kısa ayak üstü sohbetlerimiz oldu...
3000 kişilik toplantı salonu dolmuştu. Salondakilerin neredeyse üçte birinde kulaklıklar ve ellerinde cep telefonu büyüklüğünde cihazlar olduğu dikkatimi çekmişti. Yanımızda oturanlardan anladık ki, bunlar Türkçe bilmedikleri için Cumhurbaskanımızın konuşmalarını, kendi dillerine çevirmesi için verilmis cihazlardı. Cumhurbaşkanımızın sadece Türkiye'nin değil diğer mazlum Müslüman ülkeler için de gerçekten umut olan bir lider olduğunu bu vesileyle birkez daha anlamış olduk.
Tabi Cumhurbaşkanımıza bu kadar çok seven ve sevgiyle bakan, o yüzden ziyaretine gelenler olduğu gibi, büyük ihtimalle FETÖ’cü ya da PYD/PKK’lı oldukları tahmin edilen provakatörler de yok değildi. Cumhurbaşkanımızın konuşması sırasında belli aralıklarla konuşmasını sabote etmeye çalışmaları, dinleyiciler tarafından tepkiyle karşılandı ve ayakta Cumhurbaşkanımıza sevgi tezehuratlarlarında bulunuldu.
Bu salon teröristlerinin girişimleri, bizim konuşma sonrasında Cumhurbaşkanımızla planlanan görüşmemizin iptaline sebep oldu. Çok sayıda Türk ve Amerikalı koruma Reis-i Cumhur’u adeta etten duvar örerek acilen salondan çıkartıp Başkan Trump'la görüşeceği otele götürdüler.
Görüşmelerimizi tamamladığımız için tekrar yola koyulup Montreal'e memnun olarak yola koyulduk..
Sonuç olarak oldukça sıcak ortamda ve verimli geçen bir ziyaretimiz oldu. İnşaallah hayırlı sonuçlarını umitle bekliyoruz...
Not:
Ziyaretimizi sosyal medyadan takip edenler arasında bazı kısır düsünce sahibi şahsiyetlerin "elimize dosya alarak o kadar yola, menfaat ve reklam maksatlı gittiğimiz" gibi algı yürütüp akıllarınca küçümseyip eleştirenlerin olduğunu gördük.
Şunun iyi bilinmesi lazım ki; var olan gerçek, ‘’hükümetler gelip geçicidir ama Devletimiz bakidir ve bizimdir.’’
Türkiye Cumhuriyeti’ni yönetenler makamları gereği devletimizi temsil ediyorlar. Bizim dernek olarak devlet erkanından, toplum adına yapacak olduğumuz çalışmalar konusunda bazı yardımlar talep etmemizden daha doğal ne olabilir ki?
Derneğimizin hiç bir dönemde, siyasi görüş ve cemaatlerle alakası ve bağlantısı olmamıştır, bundan sonra da olmayacaktır. Bu yüzden kimse ziyaretimizden farklı anlam çıkarmaya yeltenmesin...
Amacımız topluma faydalı hizmetler yapmak. Bu uğurda, ister Türk Devletimizden ve siyasetçilerinden ister Kanada devletinden ve siyasetcilerinden, nereden ve nasıl yardım gelecekse, o yolları zorlamak ve Türk toplumunun faydasına sunmak görevimizdir.
Güçlü Türk toplumu olabilmemiz için yapılması gerekenin en doğrusu budur ve böyle olmalıdır....
Selam ve Dua ile
Allaha emanet...