3. havalimanının adı, açılışıyla birlikte konuldu. Adı resmen “İstanbul Havalimanı” oldu. Abdülhamid olsun, Atatürk olsun, Mevlana olsun derken , herkesin mutabık kalacağı bu isim Başkan Recep Tayyip Erdoğan tarafından açıklandı ve bütün tartışmalar sonlandı.
Hayırlı olsun.
İngilizce’de “take off” bir çok fiili anlatmada sıkça kullanılan bir terimdir..
Take shoes off ayakkabılarını çıkar,
Take clothes off elbiseni çıkar,
Take the pan off ocaktan yemeği al,
to take a day off işten bir günlük izin almak,
to take a load off one’s mind endişelerini gidermek,
Sokak ingilizcesi’nde take off çek git demek..
Böylece uzar gider, çok geniş bir mana alanı vardır. Maksadımız İngilizce dersi vermek değil, kimse yanlış anlamasın.. Açılışta makas yerine bu kol kullanıldığı için bunları kısaca geçmek istedim..
Bir de havacılık sektöründe kullanılır. Pilot olanlar, az biraz bu işten anlayanlar diyorlar ki; ‘’uçağı kalkış yapması için harekete geçiren kolun yanında “take off” yazar.’’
Yani sizin anlıyacağınız gaz pedalı.. Bu kolu çektiğinizde uçak kalkışa geçer. Çünkü ingilizcede uçağın yerden ayrılması take off, yere inmesi land off olarak anlatılır…
Bunu şu sebepten anlattım. 29 Ekim 2018 cumhuriyetimizin kuruluşunun 95. yıldönümüydü, devletimize milletimize kutlu olsun.
Bu Cumhuriyet Bayramı, İstanbul Havalimanı açılışıyla adeta taçlandı..
Canlı izleyenlerin dikkatini çekti mi bilmiyorum..
Genellikle açılışlarda kırmızı bir kurdele getirilir, sahnede bulunan protokol tarfından baştan sona uzatılır ve tepsiler üzerinde sunulan makaslarla kurdele kesilerek açılış yapılır. Ama İstanbul Havalimanı’nın açılışında böyle olmadı. Sahnenin arkasındaki dev ekranda bir smilasyon hazırlanmış, sahneye konulan “take off” kolu ile harekete geçecek şekilde ayarlanmış ..
İstanbul Havalimanı açılışında, projeye katkısı olan, emeği geçen, Başkan Erdoğan, eski ulaştırma bakanı yeni meclis başkanı Binali Yıldırım, ihaleyi alıp tamamen yerli sermaye ve milli teknolojiyle donatıp açılışa hazırlayan şirketler gurubu temsilcileri, hatta eski Cumhurbaşkanı Abdullah Gül de vardı.. Hep birlikte take off kolunu çekerek, ekrandaki dev uçağı uçuşa geçirmek suretiyle açılışı gerçekleştirdiler…
Konumuz evet İstanbul Havalimanı açılışı, hava limanı hakkında detay yazmayacağım zaten hepsinı biliyorsunuzdur.
Ben kısaca, benim baktığım pencereden neler gördüğümü paylaşacağım sizlerle…
Bilindiği üzere dünyada dengeler sürekli değişiyor ve bunun sonucu haritalar hatta süper güçlerin hegemonya alanları da değişmek zorunda kalıyor.
Güneyimizde Suriye , Irak, Katar, Yemen, Somali ve uzaklarda Afganistan, Kırgızistan, Tacikistan gibi ülkelerdeki karışıklıklar ve demokrasi getirme adı altında dıştan gelen müdahaleler, hepsi ipek yolu güzergahındaki iktidar ve pay kapma savaşından kaynaklanmaktadır. İpek yolu ticaret güzergahının önemini ayrıca anlatarak konuyu uzatmayacağım. Kısaca dünya ekonomisinin can damarı diyelim yeterli…
Türkiye’nin, bu karmaşa ve paylaşım partisinin yapıldığı ülkelerle, tarihten gelen inanç ve kültür birliği ayrıca gönüllerde olan kardeşlik bağları var. Bu sebepledir ki, mazlum olan bu ülke insanlarının Türkiye’den umutları ve beklentileri var.
Türkiye’de buralara sınırları olmayan gönül coğrafyası olarak kabul ettiğinden, kaynayan kazanın tam ortasındadır! Zalimlerin zulmüne sessiz kalması, mazluma ihanet olacağından, tarihten gelen devletçilik anlayışı ve vicdanî sorumluluğuyla sorunlarla azami derecede ilgilenmek ve aynı zamanda ekonomik paylaşımda söz sahibi olmak ve masadaki karar merciinde olmak arzusundadır… Bu çerçeveden bakıldığında, Türkiye’nin son zamanlarda bu doğrultuda göstermiş olduğu performans takdire şayandır ve dünyada pek çok ülke halkları ve liderler tarafından da takdir görmektedir…
İstanbul Havalimanı öyle sıradan bir hava limanı değildir.. Henuz tamamlanmamış olmakla beraber, çok önceden İstanbul’a yapılan raylı 3. köprü, tüneller, tüpgeçit Marmaray, Kanal İstanbul gibi projeler, hepsi büyük resmin bir birini tamamlayan parçalarıdır.. İpek Yolu’nun Türkiye’den geçmesi için hazırlanan zeminin mozayiğidir..
Herkes hava limanının yıllık yolcu kapasitesi üzerinden konuşuyor, yazıyor, çiziyor lakin nedense kargodan bahsedilmiyor. Oysa dünyada ürün tanıtım ve pazarlama sektörü hızlı olması nedeniyle dünya ekonomisinin neredeyse üçte biri havayolu kargosu ile taşınmaktadır. Yükte hafif ve küçük ama parasal değeri büyük olan bütün kargolar havayolu kullanılarak yapılmaktadır. Hava yolu taşımacılığı bu yüzden çok önem arzetmekte, İpek Yolu güzergahı olark İstanbul Havalimanı önemini daha da arttırmaktadır..
İstanbul Havalimanı’nın bu bağlamda ekonomiye sağlayacağı katma değeri düşünerek smilasyondaki ucağı Türkiye’ye benzettim..
Uçakların en çok yakıt harcadıkları zaman bu “take off” kolunun çekildikten, uçak havada süzülene kadar ki zamandır..
Yani, harcanan fazla yakıt sayesinde uçuş gerçekleşir.
Türkiye’de birçokları, içinde bulunduğumuz bu dönem içerisinde, bazılarının çılgın projeler diye dillendirdiği köprüler, tüneller, tüpgeçitler, Kanal İstanbul ve İstanbul Havalimanı gibi dev projelerin devlete külfet oluşturduğunu söylemekte ve bundan şikayet etmektedirler. Bütün bu yatırımların devlete bir yük oluşturduğu doğrudur amaa bu harcamaların uçuşa geçen Türkiye’nin rahat uçabilmesi için olmazsa olmaz yatırımlar olduğunu da unutmamak gerekiyor.
Türkiye açılışta “Take off” kolunu çekerek dünyaya bir mesaj vermiştir. Mesaj gayet açık ve nettir
“ Türkiye uçuşa geçmistir”…
Belki günlük yaşamın verdiği telaştan belki de vizyonumuz yeterli olmadığından farkında değiliz ama Türkiye tarih yazıyor ve yazmaya devam ediyor, bizler de buna şahit oluyoruz. Bu ne büyük lütuf!
Rabbimize hamd olsun.. Vatana Millete hayırlı olsun..
Selam ve dua ile..
Allah’a emanet..