Paralel Zaman'ın eski sahibi Alaeddin Kaya, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'na gönderdiği dilekçede “Girmediğim örgütten istifa ettim, işleme koyun” demiş! Komedi gibi…
Hakkında “yakalama” kararı bulunan Mister Kaya'nın yapması gereken ilk iş; uzaklardan dilekçe yollayıp hikâye anlatmak değil, gelip teslim olmaktır!
Güya “istifa” etmiş! İstifa dilekçesini de “Pensilvanya yerine” savcılığa gönderiyor!
Mister Kaya, “kara mizahın kanununu” yeniden yazıyor…
Tiyatro oynuyor!
İddia ettiği gibi, örgütle herhangi bir alakası yoksa…
Neden, halen daha kaçmaya devam ediyor?
Söylediklerini neresinden tutsanız, elinizde kalıyor.
Kaya, sınav sorularının çalınmasından Telekulak olayına kadar FETÖ'nün bir dizi konudaki vukuatından, suçlarından habersizmiş gibi davranıyor. “Bu işleri yapmış veya yapma ihtimali olan tek bir polis, asker veya sivil tanımadım. Bunlara kazara verdiğim selam varsa geri alırım” diyor!
*
Mister Kaya, uzun yıllardır Paralel Yapı'nın mensubu olmanın da ötesinde “en tepedeki” birkaç isimden birisidir!
Şimdilerde firari durumdaki A.Kaya, 23 Aralık 1997 tarihinde dönemin Genelkurmay İkinci Başkanı Çevik Bir ile görüşmek üzere Işılay Saygın aracılığıyla randevu almıştı…
Mister Locaefendi'nin “Cemaatin, okulları ve dershaneleri Milli Eğitim Bakanlığı'na kolaylıkla teslim edebileceği” yönündeki mesajı “işte bu görüşmede” dile getirilmiştir!
Locaefendi, o dönemde Çevik Bir'e övgülerle dolu satırların yer aldığı bir “mektup” yazmıştı…
Kaya “Kazara” falan diyerek, resmen aklımıza hakaret ediyor.
Vay be…
Demek ki; A.Kaya, 9 Şubat 1998 tarihinde Paralel'in “Kâinat İmamı!” Locaefendi ile birlikte Vatikan'a “kazara” gitmiş!
Papa İkinci Jean Paul'ün elini de “kazara” öpmüş!
*
Latif Erdoğan, Akit'teki yazısında; Alaeddin Kaya'nın çok eski yıllardan beri Gülen ile çok yakın olduğunu örneklerken…
“Gülen'in 12 Eylül 1980'den hemen sonraki günlerde, askeri lisede okuyan öğrencileri A.Kaya'nın evinde kabul ettiğine” dikkat çekiyor!
Erdoğan'ın şu satırları da mühim: “Zaman'ın imtiyaz sahipliği ona verildiğinde görüşmelerimiz sıklaştı. Her ay mutat yaptığımız İl İmamları toplantısında Ankara'yı temsil eden grupta o da vardı.
Demem o ki, Alaeddin Kaya içeriden bir isimdir. Cemaatle olan irtibatı dıştan görünenlerle sınırlı değildir. O ölçüde birisinin bilebileceği her şeyi o da bilir. Çalışmalar adına neler yapılıyorsa, kendisine verilen görev çerçevesinde o da yapar...”
(7 Haziran 2016, Akit)
*
Kaya'nın başsavcılığa dilekçe yazarak icra ettiği “sihirbazlık”gösterisini; Latif Erdoğan “İstifa mektubu, Gülen'in senaryosudur” diyerek deşifre ediyor!
Erdoğan: “İçlerinde Gülen'in de bulunduğu bir toplulukta yapılan istişare sonucu; Alaeddin Kaya'nın savcılığa dilekçe ile başvurması, bu dilekçe ile söylediklerinin bir senaryo dâhilinde dillendirilmesi kararlaştırılmıştır. O da kendisine verilen vazifeyi yerine getirmiştir…
Çünkü Cemaat için en hayati üniteler olan Mülkiye ve Askeriye'ye operasyonlara başlanacaktır. Bunları erteletmek veya durdurmak için Cemaat bir atraksiyona girişmiştir…
Hükümetle girmek istedikleri arabuluculuğu, en iyi Alaeddin Kaya'nın yapacağını düşünüyorlar…”
*
Locaefendi'nin “Mason” locasına dâhil olmasını sağlayan kişi, CIA'in kurduğu Moon tarikatının Türkiye'deki ilk temsilcisi de olan Kasım Gülek'tir.
A.Kaya, 1996'da vefat eden Kasım Gülek'e fevkalade yakındı…
Mister Gülek'in cenaze namazını kıldıran da Locaefendi idi!
*
“Paralel Kâinat İmamı”nın uzun yıllar önce mason olduğuna dair belgeler, geçtiğimiz yıl gazetemiz Yeni Şafak'ta yayınlanmıştı.
O günlerde, Yeni Şafak'ta yer alan Locaefendi ile alakalı bir başka çarpıcı belgeyi de (10 Nisan 2015) bir defa daha sahne alan şu sözde “soykırım” gündemi çerçevesinde hatırlamakta fayda var.
F.Gülen'in, 1965'te Kırklareli'nde vaizlik yaptığı dönemde Ermeni Patriği'ne yazdığı mektuptan söz ediyorum!
İmzasını taşıyan mektupta, Locaefendi aynen şöyle diyordu:
“1915 yılında Ermenilere yapılan büyük soykırımını lanetle yadetmeden geçemeyeceğim. Öldürülen, katledilen insanların içerisinde ne kadar büyük insanların bulunduğunu derin bir hassasiyetle okuyor onları saygıyla anıyorum…”
*
Almanya Meclisi'nin sözde Ermeni “soykırımı” ile ilgili yasa tasarısını geçtiğimiz hafta onaylamasının ardından; FETÖ'nün “bazıları firari durumdaki” etki ajanları, sevinç çığlıkları attılar!
CIA muhibbi Paralel elemanlar, sözde “soykırım” bahsinde; sadece Almanya Federal Meclisi'nin değil, Ermenistan devletinin “gönüllü dublajcıları” olarak da sahne aldılar!
Demek ki, neymiş?
Paralel Yapı mensubu Türkiye düşmanlarının Ermeni tezlerine “yatkınlığı” Locaefendi'lerinin “iliştirilmiş” kariyerinden geliyormuş!
